Zekeriya Öz’e kendi zırhlı arabasını tahsis eden, “ben bu davaların (Ergenekon vb…) savcısıyım” diyen ‘FETÖ’cülükten yargılanmadıkça Türkiye’deki devlet hiç kimseyi yargılayamaz. 15 Temmuz,bir tertiptr: Kanmayalım. Ben diyorum ki, insanları dini, mezhebi, kavimsel mensubiyeti veya cinsiyeti üzerinden ayırıma tabi tutan, aşağılayan, suçlayan, nefret objesi olarak hedef gösteren alçaktır, canidir ve de her şeyden önce edepsiz ve terbiyesizdir, asgari aile terbiyesinden yoksundur: Savcı hakkımda dava açtırtıyor, Cumhurbaşkanı’ na hakaret ediyorum diye. Yarası olan gocunur. Adalet Bakanı’ymış. O insan diyor ki, “Ortada fiili durum var”: Anayasal düzenin doğrudan doğruya ihlal, tebdil ve tağyir; yani, aslında idamlık suç ve de ‘adam’ bakan, hem de Adalet Bakanı. Ve de bu insanlarla ‘anayasa’ görüşmeleri yapılıyor. Gelip evine işeyenle, umumi tuvaleti nereye yaptıralım diye konuşmak gibisinden bir gerzeklik ve ferasetsizlik. Biz insanız, onlar Berkin’in annesini yuhalattıranlar: Onlarla ne kadar istersek isteyelim, konuşamayız; zira onların ağzından söz değil, ancak ses, yani ‘nida’ çıkar bütün diğer memeli canlıların ağzından çıkanlar misali. Haydi canlı, bu tespitim için de dava aç hakkımda.