Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye 1 Temmuz itibarıyla kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilecek. Ülkenin dört bir yanında isyanımızı yükseltirken cezasızlıktan cesaret alan erkekler tarafından annesi, kızı, teyzesi katledilen kadınlara sözü bıraktık. Yıllardır adalet arayan kadınlar, “Sözleşmeden de mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz” diyor.

Bunun adı erkek şiddetine davet

SEDA BALMUMCU

Devlete, kadınları erkek şiddetinden korumak için yükümlülükler veren kadın ve LGBTİ+'ların yaşam reçetesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin tek adamın kararıyla bir gece yarısı çekilmesini duyurması 1 Temmuz’da resmileşecek.

AKP’li Cumhurbaşkanı kararı ile feshedildiği açıklanan İstanbul Sözleşmesi için kadınlar “Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz” diyerek aylardır sosyal medyadan meydanlara seslerini yükseltiyor. İktidarın kadın düşmanı politikaları nedeniyle süregelen cezasızlıktan cesaret alan erkeklerin katlettiği kadınlardan geriye onların yaşam hakkı mücadelesini omuzlayan kadınlar kaldı. Bugün, annesini, kızını, teyzesini kaybeden, başka kadınların yaşamı çalınmasın diye mücadele eden kadınlar; Şöhret, Açelya ve Sinem’e sözü bırakıyoruz.


ADALET HERKESE LAZIM

bunun-adi-erkek-siddetine-davet-893934-1.
Şöhret Dedeoğlu

İstanbul Kumkapı'da 2018 yılında üst geçitten şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Nazan Dedeoğlu'nun ailesi 3 yıldır adalet arıyor. Anne Şöhret Dedeoğlu, sanık Umut Berkutay Yetim'in kızını daha önce de darp ettiğini, bunun intihar değil cinayet olduğunu söylüyor. "Ben üç yıldır hep sesimi duyurmaya devam ediyorum. Asla davamdan vazgeçmeyeceğim" diyen Dedeoğlu, "Adalet yerini bulana kadar durmayacağız. Evladımın katili en ağır cezayı alana kadar mücadeleme devam edeceğim" ifadelerine yer veriyor. İstanbul Sözleşmesi için tüm kadınları mücadeleye çağıran Dedeoğlu, "Adalet herkese lazımdır. İnanıyorum her şeye rağmen hala insan kalanlar sayesinde kadınlar başaracak. Sözleşme uygulansın, failler hak ettikleri cezayı alsın ki kızım huzur bulsun" diyerek sözlerini noktalıyor.

HAKİMLER KATİLLERLE EMPATİ YAPMASIN DİYE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Birlikte çalıştığı erkek tarafından katledilen Fatma Şengül’ün kızı Açelya Şengül, "İstanbul sözleşmesi en öz haliyle kadınların can simididir" diyerek başlıyor sözlerine ve ekliyor: "Devlete kadınların ve aile içi şiddetin önlenmesini konusunda yükümlülük uygulayan sözleşmedir."

bunun-adi-erkek-siddetine-davet-893935-1.
Açelya Şengül

Şengül İstanbul Sözleşmesi'nin önemini şöyle açıklıyor:

"Annem Fatma Şengül’e sıkılan 4 kurşuna karşılık mahkeme heyeti 'belki Fatma da hakaret etmiştir' varsayımı ile cezasında indirim uyguladı, kadınların mücadelesi ve kamuoyu baskısı sayesinde cezası müebbet hapis cezasına çevrilmişti... İstanbul Sözleşmesi hakim ve savcılara katillerle empati yapmaması gerektiğini dayatan sözleşmedir aslında. İstanbul sözleşmesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleşmeyi feshedeceğiz demesinden itibaren hem kadın cinayetlerinin hem de kadına şiddetin daha çok arttığını görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olduğu zaman içerisinde dahi etkin uygulanmadığı için katledildi annem, Feray, Ceren, Ayşe Tuba ve niceleri..."

"Bu yanlış karardan derhal vazgeçilmesi İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmalı, annelerin evlatlarının gözleri önünde öldürülmediği yarınları getirmemiz şart" diyen Şengül, "Yaşadığım bu acıyı hiç bir evlat yaşamasın diye mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğim" diye noktalıyor sözlerini.


KATİL BERAAT İSTİYOR

Arkadaşlık isteğini reddettiği erkek tarafından katledildi Nurcan Arslan. Abdullah Melih Barış isimli erkek, ruhsatsız tabancasıyla katletti Nurcan'ı. Failin yargılanma sürecini ve Arslan ailesinin mücadelesini Nurcan'ın yeğeni Sinem Arslan’dan dinliyoruz.

bunun-adi-erkek-siddetine-davet-893936-1.

“Ruhsatsız silah edinmiş ve bir kadını sokak ortasında 11 kurşunla öldüren birisine verilen ceza üzerinde adeta indirim yarışı vardı” diyen Arslan, “Yargıtay kararıyla yeniden görülmeye başlayan davada mahkeme daha önce verdiği müebbet hapis cezası kararında direndi. Şu an Nurcan Arslan davası Yargıtay'ın son karar aşamasında bekliyor. Katil beraat kararı istiyor. 11 kurşun sıktı Nurcan'ın bedenine, 5 senedir tutuklu yargılanıyor..." ifadeleriyle tepki gösteriyor.

Katilin beraat talebine isyan eden Arslan, "Kime, neye güveniyor bu katiller? Bu arsızlık, utanmaz cesaretleri nereden geliyor?" diye soruyor ve ekliyor: "Sağlayamadıkları adalet sisteminden olsa gerek..."

Arslan iktidarın hedefindeki İstanbul Sözleşmesi'nin önemini şöyle anlatıyor:

"Sığınmak, korunmak ya da kimsenin namusu olmak istemiyoruz. Biz bu ülkenin kadınları olarak yaşamak istiyoruz. Katilleri cesaretlendiren kararlar yetmezmiş gibi, kadınların haklarını temsil eden bir sözleşmenin kaldırılması şiddete davet değil de nedir?"