Kadıköy’de gelenek sürüyor. Fenerbahçe büyük gerilime ve 5 kırmızıya sahne olan maçta Beşiktaş’ı 2-1 mağlup etti

Buradan çıkış yok!

Günlerden derbi, yerlerden Kadıköy... Bir tarafta sezona iyi başlayamayan Fenerbahçe, öbür köşede Porto deplasmanında kanatlanan Beşiktaş. Futbol kâğıt üstünde oynansa, favori belli de akıllarda çimlerin malum klişesi “derbilerin favorisi olmaz”; olmaz olmaz deme hakikaten olmaz!

Alanya deplasmanında farklı kazanan Aykut Kocaman’ın öğrencileri için adeta bir mesaj şansı. İstediklerini alamazlarsa camiada sabırların taşacağı mutlak. Eldivenler Kameni’de, Volkan kulübede! Yaratıcı ayaklar Giuliano ile Valbuena’nın yapacakları merak ediliyor, tabii Skrtel’siz savunmanın da performansı. Soldaki Hasan Ali ile defansın göbeğindeki Neustaedter Kanarya’nın zayıf halkaları; taraftar belki de sarı-lacivertlerin en büyük artısı.

Kartal cephesinde ise yüzler gülüyor. Sakat Adriano’nun yokluğunda Şenol Güneş, cebinden Medel jokerini çıkarmış. Şilili futbolcu üçüncü karşılaşmasında üçüncü pozisyonuna çıkıyor. Pitbull, ön libero, stoper derken bu sefer sağ bekte sahne alıyor. Onun dışında sürpriz yok, beklenti çok!

Tempolu başladı derbi. Valbuena serbest oynuyor, küçük dev adamların buluşması başlarda yaşanmıyordu. Oyun tam denge gelmişti ki Ali Palabıyık beyaz noktayı gösteriyordu. Medel’in Janssen’e müdahelesine penaltı kararı çıkmış, Giuliano 20’de tabelayı değiştirmişti.

Yavaş yavaş ortam alevleniyordu. 31’deki duran topta Atiba üç adımdan çerçeveyi bulamamıştı. Hemen akabinde Ozan şiir gibi gelişen kontrayı bitirememişti. İlk yarının son anlarda adeta kıyamet kopuyordu. Önce Quaresma ikinci sarıdan, ardından Neto doğrudan atılmıştı. Akşamki programlar kuvvetle muhtemel sabaha kadar sürecekti. Birçokları için gün doğmuştu!
İkinci devre kartlardan gollere çok şeylere gebeydi.

Kocaman ikinci 45 dakikaya orta sahada Mehmet’leri değiştirerek başlıyordu. İlk yarının en iyilerinden Ekici çıkmış, Topal girmişti. Josef geriye çekilmişti. İlk hamle ev sahibinden gelmiş, kısa süre sonra Güneş cevap vermişti. Kanarya’nın yumuşak karnı ortadaydı, haliyle Negredo da artık sahadaydı.

Atılanlar kervanına 67’de Güneş de katılıyordu. Deneyimli hoca tribüne yollanmıştı. Son çeyrek dilimde Cenk’in beklediği penaltı kararı çıkmıyordu. 76’da gelişen kontrada Alper sert veriyor, Ozan’a çarpan top direkte patlıyordu.

85’te Janssen’in ısrarla sürüklediği akında Atiba ikinci sarıdan kızarmış, bir kez daha penaltı noktası gösterilmişti. Hollandalı golcü beyaz noktadan sert vurmuştu. Santrayı müteakip fark birdi: Negredo indirmiş, Babel bitirmişti. Hemen akabinde İsmail atılınca, sahada 18 oyuncu kalmıştı! Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, Kanarya istediğini almıştı. Son düdüğün ardından Oğuzhan da kızaranlar kervanına katılmıştı.

Kadıköy’de üç golün atıldığı, beş kırmızı kartın çıktığı bu derbi belli ki yıllarca konuşulacak; başrolde de hakem olacak! Her şey bir tarafa, Fenerbahçe’de Josef harikaydı, Medel ise sağda çok sırıttı. Bir şey kesin; sarı-lacivertliler de artık yarışta!