Eski AKP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin tutuklandıktan sonra tahliye edilmesi konusunda 'çok uzun zaman önce' bir açıklama yaptığını hatırlattı. Kuzu, kendisiyle ilgili olarak ileri sürülen iddialara da yanıt verdi: "Yargı mensuplarımıza baskı yapmadım."

Burhan Kuzu'dan Zindaşti savunması

Uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürülen ve hakkında “adam öldürmek”, “cinayete azmettirmek”, “FETÖ üyeliği” suçlamaları da bulunan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin tutuklandıktan sonra tahliye edilmesine aracılık yaptığı, hakim ve savcıları sürekli aradığı iddia edilen Burhan Kuzu, yargı mensuplarına baskı yapmadığını söyledi.

Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hakkındaki iddialarla ilgili şunları söyledi: "Zindaşti meselesi ile çok uzun zaman önce bir açıklama yapmıştım. Bir anayasa profesörü olarak, hayatım boyunca yargı bağımsızlığını savundum ve siyasi görevlerimde önemli katkılar yaptım. Yargı mensuplarımıza baskı yapmadım.Esasen benim hukuk anlayışıma asla uygun değildir."

NE OLMUŞTU?

Naci Şerifi Zindaşti'nin ismi ilk kez Yunanistan’da uyuşturucu ile yakalanan bir gemi ve FETÖ üyesi Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün dava kapsamında gizli tanık yaptığı iddialarıyla gündeme geldi. İddiaya göre Zindaşti, hayal gücünü zorlayan bir servete sahipti. Bu servet ile de herkesi etkisi altına aldığı iddiaları ayyuka çıkmış bir isimdi. Herkesin tartıştığı ve “cinayet”, “uyuşturucu kaçakçılığı” ile ismini andığı Naci Şerifi Zindaşti’nin ismi, kızının da içinde olduğu bir aracın uyuşturucu hesaplaşmasında hedef olmasıyla daha çok duyuldu. 26 Eylül 2014’te Zindaşti’nin kızı Arzi Şerifi Zindaşti ile yeğeni Devrim Öztunç’un içinde bulunduğu araç iki şüpheli tarafından çapraz ateşe tutuldu. Zindaşti’nin kızı ve yeğeni, olay yerinde can verdi.

Zindaşti’nin kızı ve aynı zamanda koruması olan yeğeninin ölümünün ardından İstanbul bir dizi cinayet ve uyuşturucu hesaplaşmasının da alanı haline geldi. İddiaya göre talimatları veren isim Zindaşti idi. İstanbul’da Zindaşti’nin emriyle seri cinayetler işlendiği şüphesi artınca İstanbul Emniyet Müdürlüğü de Zindaşti ve adamlarına yönelik operasyon düzenledi. 6 Nisan 2018’de düzenlenen operasyonda Organize Şube Müdürlüğü ekipleri Zindaşti ile birlikte adamlarını gözaltına aldı. Zindaşti, “adam öldürmek”, “cinayete azmettirmek”, “FETÖ üyeliği” suçlarından tutuklandı.

“Cinayet” ve “cinayete azmettirme” suçlaması ile hâkim karşısına çıkarılan Naci Şerifi Zindaşti ve 5 adamı tutuklanıp cezaevine konuldu. Hakkında ciddi cinayet delilleri olan ve gemilerle uyuşturucu ticareti yaptığı iddiası tutanaklara geçmiş bir isim olan Zindaşti, 6 ay içinde gece yarısı kararıyla tahliye edildi. Tahliye kararının altında Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan’ın ismi vardı. Tepki çeken, yargı camiasında da tartışılan tahliye kararına, savcılık hemen itiraz etti ve yeniden yakalama kararı çıktı. Ancak ağır suçlamalarla yargılanan Zindaşti kayıplara karıştı. İddiaya göre eski milletvekili Burhan Kuzu da Zindaşti'nin tahliyesi için hâkimlere baskı yapmıştı.

Sürpriz tahliye kararından sonra Zindaşti’nin kayıplara karışması, sadece yargı camiasında değil, bütün kesimlerde tepki yarattı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu dosyaya el koydu. Tahliye kararını veren Hakim Cevdet Özcan görevinden alınarak geçici olarak Küçükçekmece Hakimliği’ne atandı. HSK kararla ilgili de jet hızıyla soruşturma başlatıp müfettiş görevlendirdi. Müfettiş incelemesi başladığında ise Hakim Cevdet Özcan Erzurum’daki yeni görev yerine atanmıştı.