Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi, 3600 ek gösterge düzenlemesine büro emekçilerinin de dahil edilmesi yönünde basın açıklaması yaptı. BES üyeleri, düzenleme kapsamında olan dört meslek grubu dahil tüm kamu çalışanlarının hayal kırıklığına uğratıldığını ifade ederek, "Adil bir ek gösterge talebi, emekli maaş bağlanma oranlarının yıllar itibariyle düşmesi sonucu ortaya çıkmış bir taleptir" dedi.

Büro Emekçileri Sendikası'ndan ek gösterge çağrısı: Tüm kamu çalışanları hayal kırıklığına uğratıldı

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

3600 ek gösterge düzenlemesinde kapsam dışı bırakılmalarına tepki gösteren BES üyeleri adına konuşan Şube Kadın Sekreteri Selma Ulaşkın, "Ek gösterge düzenlenmesi yapılmalı ve taban 3600 ek gösterge alınarak bütün Kamu Emekçileri yapılan düzenlenmeden faydalandırılmalıdır. Bu düzenlemenin yanı sıra Kamu Emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerin emeklilikte garanti altına alınması, kıdem hesaplarında üst sınırın kaldırılması ile ek gösterge talebimizin karşılanmasının mümkün olacağını bir kez daha ifade ediyoruz." dedi.

BES Antalya Şubesi 'Toplu iş sözleşmesi masası yeniden kurulsun, ek ödemeler temel ücrete dahil edilsin, tüm büro emekçilerine 3600 ek gösterge verilsin, ücretsiz öğlen yemeği ve yol ücreti verilsin, bütün çalışanlara kira yardımı yapılsın, mülakata son verilsin' talebiyle basın açıklaması yaptı.

'BİZ ÜRETMEZSEK HAYAT DURUR'

Açıklamada ulaşım ve yemek ücretlerindeki artışa, kira fiyatlarındaki yükselişe ve hayat pahalılığına dikkat çekildi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin 'dönemin tek kaybedeni dar gelirliler' ifadelerinin hatırlatıldığı açıklamada "Biz emekçiler, size göre dar gelirliler toplumun %95’iyiz. Sabahın alaca karanlığında sokağa dökülen işçiler, Kamu Emekçileri, çiftçiler yani üretenler biziz. Bizler sabahın sahipleriyiz, hesap sormayı da biliriz yaralarımızı sarmayı da… Biz üretmezsek hayat durur” ifadelerine yer verildi.

BES Antalya Şubesi tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

“Büro Emekçileri Sendikası olarak yıllardır kamudaki ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi ve emeklilik maaşlarımızın hesaplanmasında dikkate alınmayan ek ödemelerimizin temel ücrete yansıtılması için mücadele etmekteyiz.

2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kamuda istihdam edilen dört meslek mensubu için vaat edilen 3600 Ek gösterge düzenlenmesine biz büro emekçilerinin de dahil edilmesi için siyasi partilerle görüşmeler yürütmenin yanı sıra bir takım eylem ve etkinliği hayata geçirdik. En son açıklanan haliyle masanın bir tarafında bulunan yandaş ve yancı sendika olan MEMUR-SEN’in bile anlayamadığı bir düzenlemeye dönüşeceği anlaşılan 3600 ek gösterge düzenlemesiyle kapsam içinde olan dört meslek grubu dahil bütün kamu çalışanları yine ve yeniden hayal kırıklığına uğratılmıştır. Biz Genel İdare Hizmetler Sınıfında bulunan Büro Emekçileri bu hayal kırıklığı yaratan düzenlemede bile kapsam dışı bırakılmanın öfkesini bir kat daha fazla hissetmekteyiz.

'ADİL BİR EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ YAPILMALI'

Adil bir ek gösterge talebi, emekli maaş bağlanma oranlarının yıllar itibariyle düşmesi sonucu ortaya çıkmış bir taleptir. Emekli ikramiyesi ile ev alınabildiği dönemlerden, ikinci el bir otomobil bile alınamadığı, ev fiyatlarının milyonlarla ifade edildiği bir dönemde emekli ikramiyelerinde 50 bin lira, emekli maaşlarında 1000 lira artışın kamu emekçilerine müjde olarak sunulması tarihsel bir ironiden öte bir şey değildir. Bunun için başından beri ifade ettiğimiz gibi kamuda adil bir ek gösterge düzenlenmesi yapılmalı ve taban 3600 ek gösterge alınarak bütün Kamu Emekçileri yapılan düzenlenmeden faydalandırılmalıdır. Bu düzenlemenin yanı sıra Kamu Emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerin emeklilikte garanti altına alınması, kıdem hesaplarında üst sınırın kaldırılması ile ek gösterge talebimizin karşılanmasının mümkün olacağını bir kez daha ifade ediyoruz.

Emekçilerin işe gitmek için katlandığı maliyetlerin başında gelen ulaşım ve öğlen yemeği giderlerinin payı oransal olarak giderek artıyor, metropollerde ve turistik il ve ilçelerde konut kiraları neredeyse maaş tutarına yaklaşmış durumda, çalışan anne ve babalar çocukları için kreşlerin yanından bile geçemiyor.

Sorunlarımızın nihai çözümünün gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkımızla ilgili bir yasal düzenleme ile mümkün olacağını biliyoruz. Siyasi iktidarı yaşanan bu olağan dışı süreçte toplu sözleşme masasına çağırıyoruz. Bakan Nebati’nin dediği gibi bu dönemin tek kaybedeni olan dar gelirliler olarak kayıplarımızın karşılanmasını istiyoruz. Biz Emekçiler, size göre dar gelirliler toplumun %95’iyiz. Sabahın alaca karanlığında sokağa dökülen işçiler, Kamu Emekçileri, çiftçiler yani üretenler biziz. Bizler sabahın sahipleriyiz, hesap sormayı da biliriz yaralarımızı sarmayı da… Biz üretmezsek hayat durur."