Bursa’dan İstanbul’a uzanan direniş

RIFAT KIRCI

Bursa Orhangazi’de nişasta bazlı şeker ve hayvan yemi üretimi yapan ABD'li gıda devi Cargill’den, Tekgıda-İş sendikasında örgütlendikleri için atılan işçiler direnişlerini 490’ıncı gününde İstanbul’a taşıdı. Dün Ataşehir’de bulunan Cargill Genel Merkezi’nin bulunduğu plaza önünde direnişlerine devam eden işçiler pankartlarını bina önüne asarak oturma eylemi yaptı. “Direnişimiz bundan sonra Cargill, mahkeme kararına saygı gösterene kadar İstanbul’da devam edecek. Asıl direniş şimdi başlıyor” ifadelerini kullanan işçilere emek örgütlerinin de desteği yoğun oldu. Sendikalı olarak işe geri dönmek için direnen işçiler, açtığı işe iade ve sendikal tazminat davasını kazandı ancak karar temyize gönderildi. Bilirkişi heyeti, işten çıkarmaların ekonomik daralma sebebiyle değil sendikal örgütlenme nedeniyle yaşandığını tespit etmişti.

EYLEMİNİZ HAKLI VE MEŞRU

Direnişte olan işçilerden Oğuz Çömez, eylemi Bursa’dan İstanbul’a taşıma nedeninin işe iade kararının uygulanmasını sağlamak olduğunu belirtti. BirGün’ konuşan Çömez “Kazandığımız davayı temyize gönderip ‘Acaba bu süreçte direnişten vazgeçerler mi’ umudu taşıyorlar. Ancak direnişteki arkadaşlarımızın, hepimizin direnişe olan inancı ilk günkü gibi tam” dedi. Çömez sözlerine şöyle devam etti: “Mahkeme kararının uygulanması için neden işçiler direniş yapsın. Ancak bu da yargıdaki açıklardan kaynaklanıyor. Biz direnişten sakınmayız. İnançlıyız. Biz buradan resmi olarak görüşmeden resmi yetkililerle, işe iade kararını almadan buradan geri dönmeyeceğiz. Bu 10 gün mü sürer 1 ay mı sürer biz bunu bilemiyoruz. Bizim rakamlarla işimiz yok, bizim için önemli olan direnişimizin kararlılığıdır. Bizim inancımızda hiçbir eksilme azalma yok. Moralimiz yerinde. Emek dostlarımız da bizi ziyaret ettikçe azmimiz artıyor. Kamuoyunda haklılığımıza, eylemimizin meşruluğuna daha çok ikna oluyoruz. İstanbul’da olan direnişe ilgi büyük. Sabahın ilk saatlerinden itibaren kalabalık bir şekilde oturuyoruz. Muhabbet ediyoruz, ülke gündemini değerlendiriyoruz.”

EMEK GÜÇLERİNİN DESTEĞİ YOĞUN

Önlerindeki tek engelin yargı olduğuna değinen işçi Suat Karlıkaya ise direnişlerini İstanbul’a taşıma nedenlerinden birinin yerel mahkeme kararının uzun bir süreye yayılması olduğunu belirtti. Karlıkaya “Direnişi İstanbul’a taşıdık ve ayrılmadan da geri dönmeyeceğiz. Sabah 8’de geldik, geceyi de burada geçirmeyi düşünüyoruz. Şu an için herhangi bir sıkıntı yok, oturma eylemimiz devam ediyor. Emek güçlerinin desteği de yoğun. Sadece emek güçleri değil dışarıdan gelen ilgi de bizi mutlu ediyor” dedi.

TÜM EMEKÇİLERİN SESİ OLDUK

Sağlık emekçilerinin, plazalarda çalışan emekçilerin ve diğer emekçilerin de ilgisinin büyük olduğuna değinen Karlıkaya şöyle konuştu: “Biz onların da sesi gibiyiz aynı zamanda. İster plaza da çalışsın ister fabrika da makine başında çalışsın herkes emekçi. Herkes emeğiyle çalışıyor. Dışarıdan gelen insanların ilgisi de bizi memnun ediyor. Kararlılığımız bize mücadeleyi öğretti. Kazanırsak diğer emekçilere de direnirlerse başarabileceklerini anlamalarını sağlayıp yol ve yöntem göstermiş olacağız. Ancak en büyük kazanım arkadaşlarımızın direnmeyi, direngenliği öğrenmeleri. Mücadele artık İstanbul’da, 490 gündür direnen bir işçi topluluğuyuz. Bu güne geldik, bu günden sonra da yolumuza bakmaya devam edeceğiz.”

Cargill işçilerini ziyaret İşçi Dayanışma Derneği’de, “Zafer direnen emekçinin olacak” diyerek direnişe destek verdi. Dernek başkanı Ali Karabudak “Haklı bir direniş. Çocuklarının geleceği, insanca yaşam için sendikalı oldular ve işten atıldılar. Biz de hakları, geleceği, örgütlü bir mücadele için direnen işçilerin yanında yer aldık. Bursa’daki direnişte dayanışma halindeydik, İstanbulda’da arkadaşlarımızın yanında olamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.