Büyük seçim geliyor. 10 oy farkla büyük seçim alır mıydınız? Oldu olacak, size şu modeli verelim, bakın çok güzel. Kolları biraz kısa ama zaten seçtikten sonra siz giymiyorsunuz.

Bu tek beden bi kıyafet bu. Tek kişi giyebilecek. Giyen her şeyden sorumlu olacak. Yani her şeyi o tek kıyafeti giyen belirleyecek. Bakan mı? Tek ceket devrede. İstediğiniz kadar mavi pötikareli ceket geliyor. Ne gerekiyorsa tek ceket her seyi seçecek. Tek ceket, tek gömlek, tek kemer… En güzel kısmı da tek bedende, tek insanda, tek cekette herkese yetecek kadar cep var. 1500 küsur cepli bir ceket olacak bu. Ama tek cekette sadece iki kol olur. Ceket en pahalısından. Hatta gerekirse kimse ceketin kaça geldiğini bilemez. Bize gelişi böyle kardeş, işine gelirse.

Tek ceket her şeye karar verebilecek bir ceket. Aynı şimdiki gibi ama daha da pötikareli. Tüm üst düzey memurlar tek ceketten çıkacak. Artık ne çıkarsa bahtınıza.

Mesela kızınız Ales’te sonuncu mu oldu, belki bir eliniz ceketten size nefis bir memurluk çıkartır. Sonuçta sonuncu olmak da alttan birinci olmak gibi bir şey. Başarının her boyutunu görmek lazım. Tek ceket her şeyi seçecek ama kimse tek cekete, “Neden yakalarının kesimi böyle sevgili ceket?” diyemeyecek.

Ceket çok güzel, çok pahalı ama her mevsim ceket giyeceğiz bundan sonra. Ceketiniz üzerinize mi olmuyor? Sorun yok, giyeceksiniz. Ceketinizin rengini mi sevmediniz, olsun yine de giyeceksiniz. Zaten siz giymeseniz de giydireceğiz size. İtinayla. Çünkü bu ceket tek ceket. En doğru ceket bu ceket.

Şimdi ifade özgürlüğü gilan diyorlar. Sen istediğin cekete kız yine, istediğin şeyi söyle ama tek cekete laf edemezsin. Tek ceket tüm ceketler, etekler, tişörtler, paltolar, bereler yerine geçiyor. O yüzden yaz geldiğinde terliyor musun? Al o zaman ceket giy. Kış geldi, üşüdün mü? Ceketin sana yeter. Spor yaparken terliyor musun? Ceket sana neden yetmiyor? Bu ceket size sevdalı ama sevmeyi bilmiyor. Yani o da seviyor ama kendince seviyor. Sizin sevdiğiniz şey neyse, ceket size iki katını versin diyeceğim ama maalesef. Çünkü ceket sadece kendi sevdiği şeyleri seviyor. Tek ceket, tek kesim, tek kalıp… Şimdi ceket bol mü geldi? Büyüyünce de giyersiniz.

Büyük seçim geliyor. Kıyafet seçiyoruz. Ceket var, giyersen, çay var içersen, seçim bölgesi var, değiştirirsen, YSK zarfı var, ama artık YSK de pek şey değil. Zarfları mühürlesen ne olacak, mühürlemesen ne olacak? Sonuçta adamlar mühürlü zarflardaki oylar badem olmasın diye mühürsüz zarfları da saydılar. Hizmet sevdası böyle bir şey. O ceketi giyince ceket sana hükmediyor. Davranışlarını değiştiriyor. İnternete mi gireceksin? Ceket diyor ki “O site sana gelmez, gel ben onu kapatayım”… Televizyonda bir şeye mi bakacaksın? Ceket geliyor ekranı mozaikliyor. Bir yerde hakkını aramaya çalışan işçiler mi var? Ceket geliyor, “Arkadaşlar grev mrev gibi ortamlara girip patronlarınızı zor durumda bırakmayın, bizim için değerli olan, bizim ceketimizi temizleyen patronlardır” diyor… Zaten bir patron binlerce işçiye bedel şu ceket rengi gökyüzünün altında yaşayan tüm insanlara.

Büyük seçim geliyor, ceketinizi alın, uzun süre bunu giyeceksiniz. Moda değişse de, iklim değişse de, bedenler değişse de artık tüm bedenlerde ve özgürlüklerde büyük indirim var.

Gelecek daha süper bir ortam olacak. Büyü seçeceğiz.

Seçimlerden sonra “Şimdi seçtik işte” demek için şimdiden iyice seçin.