Google Play Store
App Store
Çağdaş çocuk, çağdaş müze
Fotoğraf: Depo Photos

Bekir ONUR*

Günümüzde okulun, çocukluğun, müzenin anlamı ve içeriği temelden değişmiştir. Kısaca müze saklama, koruma, onarma ve araştırmadan ibaret geleneksel işlevinin ötesine geçip birlikte yaşama, öğrenme, paylaşma, haz duyma yeri olmuştur. Günümüzde müzenin toplumsal işlevi öne geçmiş; duyarlı müze, katılımcı müze, çoğulcu müze kavramları önem kazanmıştır. Çağdaş müzenin toplumsal sorumluluğu ve işlevi öne çıkmıştır. Müzelerin kuruluş felsefesi, amacı, işlevi değişirken, türleri de değişmiş, çoğalmıştır. Eskiden sadece devlet müze kurarken, günümüzde üniversiteler, belediyeler, dernekler, vakıflar, özel kişiler de müze açmaya başlamıştır. Çocuklar ve gençler için müze kurmak en önemli değişim olmuştur. Bütün dünyada müze türleri arasında en hızlı gelişen türün çocuk müzeleri olduğu söylenebilir. Çocuk ve gençlik müzesi genel başlığı altında oyun ve oyuncak müzeleri, okul ve eğitim müzeleri, çocuk sanatları müzeleri, bilim ve teknoloji müzeleri sayılabilir.

Çocuk müzeleri, müzecilik alanında adeta devrim yaratmış, bütün dünyayı etkilemiştir. Yirminci yüzyılın başlarında Birleşik Devletler’de başlayan bu hareket, 70’li yıllarda Avrupa’da hızla yayılmıştır. Hâlâ hiç Çocuk Müzesi olmayan Türkiye, bir düzine çocuk ve gençlik müzesi olan Almanya’yı kıskansa yeridir (Frankfurt Çocuk Müzesi, Berlin Gençlik Müzesi, Münih Çocuk ve Gençlik Müzesi, Hannover Çocuk ve Gençlik Müzesi ve diğerleri…) Bütün bu müzelerin ortak yönü, çocuklara ve gençlere bilim ve teknolojideki gelişmeleri anlatmak, onların yaşayarak, eğlenerek öğrenmelerini, böylece mutlu olmalarını sağlamaktır. Tarih ve gelecek bilinci kazandırmak da artısı.

Çağdaş müzeler -özellikle çocuk müzeleri- çocukların toplumsal, bilişsel, duygusal gereksinimlerini anlayarak sağlıklı gelişimleri için olanaklar yaratma görevini üstlenmiş kuruluşlardır. Böylece müzeler çocukların öğrenme, düşünme, yorum yapma, sorun çözme yetilerini destekler ve geliştirirler. Müzeler, eğitsel bir deneyim sunmanın yanında, eğlendirme, haz verme ve mutlu kılma işlevini de yerine getirirler. Sonuç olarak günümüzün müzesi “nesne-merkezli” olmaktan çıkıp “insan-merkezli” olmaya yönelmiştir. Kuşkusuz bu değişim “çocuk-merkezli” olmayı da içermektedir.

Gelelim yerel yönetimlerin bu konuda neler yapabileceğine.

Günümüzde çocuk-kent ilişkisi önemli bir konudur. Belediyelerin kentleri çocukların gereksinmelerine ve gelişim özelliklerine göre planlaması / düzenlemesi artık bir zorunluluktur. Çocuklar için güvenli, eğlenceli, ilginç, birleştirici, paylaştırıcı alanlar yaratmak belediyelerin başlıca görevlerinden biri olmuştur. Bu görev en iyi biçimde çocukları da işin içine katarak gerçekleştirilebilir. Okul için söylediğimiz birlikte çalışma, iletişim kurma, paylaşma gerekliliği belediyelerin kent çalışmalarında da söz konusudur (göstermelik olmaması koşuluyla). Müzeler ve bilim merkezleri çocuklar için olduğu kadar çocuklarla birlikte kurulan ve geliştirilen yerlerdir.

Siyasal İslamcı çevrelerin, çocukları ağızlarına bir parmak bal çalarak, çoğu zaman da zorlayarak geleceğin şeriat devletinin neferi yapma çalışmalarına karşı en iyi savaşım yolu, çağdaş çocuk müzeleri açmak olabilir. Yerel yönetimler büyük kentlerde Çocuk Müzeleri Vadisi, daha küçük yerleşimlerde Çocuk Müzesi kurmayı planlayabilirler. İlçe belediyeleri çocuklar için Oyuncak Müzesi (şu anda bir düzine kadar var), Bebek Müzesi, Minyatür Tren Müzesi, Bisiklet Müzesi ve benzerlerini düşünebilirler. Küçük bir kasabanın ülke çapında tanınmış bir ürünü için de müze kurulabilir. Asıl olan, bunu öncelikle çocukları düşünerek yapmaktır.

ANKARA’DA ÇOCUK MÜZELERİ VADİSİ

Çocuk müzeleri; çocukların gelişimini temel alan, yaşadıkları çevreyi ve dünyayı, kavramalarına yönelik bilgileri ve nesneleri toplayan, bunlara dayalı eğitim programları düzenleyen uzman kuruluşlardır. Çocuk müzesinde her şey çocuğu merkeze alır ve çocuğa göre yapılandırılır. Çocuk müzelerindeki bütün çalışmalar (sergiler, atölyeler) çocukların gereksinmelerine, ilgi alanlarına, isteklerine, meraklarına göre düzenlenir.

Çocuk Müzeleri Birliği’nin (ACM) verilerine göre Birleşik Devletler’de 300 dolayında, Avrupa’da 100’e yakın çocuk müzesi vardır. Bu sayının bütün dünyada 500’e yaklaştığı söylenmektedir.

Türkiye’de hiç çocuk müzesi olmaması anlamlıdır ve yorumlanması gereken bir olgudur. Çocuklar için müzeler, bilim, teknoloji ve keşif merkezleri kurmadaki bu ihmalimizi -kısır birtakım girişimleri dışarıda tutarsak- mutlaka araştırmamız gerektiği açıktır.

Çocuk müzelerini diğer müzelerden ayıran temel özellik, çocuğa ve eğitime verdiği önem ve önceliktir; çocuklar bu müzelerde sadece ziyaretçi değil, kendi seçimiyle eylemde bulunan bireylerdir. Çocuk müzeleri; çocukların özgürce hareket edebildiği, keyifli zaman geçirdiği, yaşıtlarıyla ve yetişkinlerle iletişim kurduğu demokratik öğrenme ve eğlenme mekânlarıdır.

Çocuk müzelerinin, “müze eğitimi”nin temel ilkelerinin en iyi uygulandığı müze türü olduğu kabul edilir. Çocuklara yaparak, dokunarak, konuşarak öğrenme olanağı veren çocuk müzelerinin okuldaki formel eğitimi tamamlayan ve aşan eğitim kuruluşları olduğu da söylenebilir.

Çocuk müzelerindeki nesneler aynı zamanda hem eğitim hem oyun araçlarıdır, hem eğlenmeye hem öğrenmeye hizmet ederler. Geniş anlamda çocuk müzeleri, çocukluğun tarihini, çocuk kültürünü araştırmayı sağlayan nesneler de içerirler: Oyuncaklar, giysiler, müzikler, kitaplar, fotoğraflar vb. çocuk müzeleri çocuklara kendi kültürlerini, sanatlarını, yaratıcılıklarını geliştirecek olanaklar da sunarlar. Özetle söylersek, çocuk müzeleri çocukların gelişimini desteklemeyi, yaşamını zenginleştirmeyi, eğitimini eğlenceli kılmayı amaçlayan, bunun olanaklarını sağlayan kuruluşlardır.

Böylece sıra Türkiye’nin ilk geniş anlamdaki çocuk müzesini kurma projesini önermeye ve açıklamaya geldi. Bu projeyle kurulacak müze, ülkemizin ilk çocuk müzeleri kompleksini içerecek, bir müzeler vadisi oluşturacaktır. Bu vadiyi kurma görevinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne düştüğü kanısındayız. Ülkeye cumhuriyeti armağan eden kent, çocuklara da eşsiz bir demokrasi armağanı verebilmelidir.

Çocuk Müzeleri Vadisi projesinin ana başlıkları şöyle sıralanabilir:

İçerik: Ankara’da Büyükşehir Belediyesi tarafından uygun bir yerde çocuklar için bir dizi müzenin bir bütün oluşturacak biçimde  kurulması,  çocukların hizmetine sunulması, çocukların işbirliğiyle yürütülmesi.

Amaç:

1) Çocukların müzeler aracılığıyla bilim, sanat, tarih, gelecek, doğa, çevre bilgisi ve bilinci kazanmasına yardımcı olmak.

2) Çocukların çağdaş kimlik, demokratik değerler, toplumsal sorumluluk kazanmasına destek olmak.

3) Çocuklarda müze kültürü yaratmak; müze gezme, nesneleri inceleme, soru sorma alışkanlığı geliştirmek.

4) Çocukların yaparak, yaşayarak, dokunarak, konuşarak öğrenmesine, bunları yaparken eğlenmesine olanak sağlamak.

5) Vadideki müzeler müzecilik uygulamalarında nesneden çok insanın önemli olduğu anlayışına dayanır, bilimsel müze eğitimi ilkelerine uygun çalışır, diğer müzeler için model olmayı görev sayar.

Kapsam: Çocuk Müzeleri Vadisi’nin kapsamında Oyun ve Oyuncak Müzesi, Eğitim ve Okul Müzesi, Bilim ve Teknoloji Müzesi, Çocuk ve Mimarlık Müzesi, Çocuk Sanatları Müzesi, Çocuk ve Tarih Müzesi yer alır. Vadide bir Çocuk Kültürü Araştırma Merkezi ve Kütüphanesi kurulması da düşünülebilir.

*Emekli öğretim üyesi, Prof. Dr.