Çağdaş Hekimler ATO yönetimine aday
Çağdaş Hekimler Grubu, 16 – 17 Nisan’da yapılacak Ankara Tabip Odası Seçimli Genel Kurulu’nda yönetime aday olacağını açıkladı. Çağdaş Hekimler, iyi hekimlik değerleri ve halkın sağlık hakkı için mücadeleye devam etmek adına ATO üyesi olan hekimlerden yetki ve destek istedi
BURCU CANSU / burcucansu@birgun.net
Ankara Tabip Odası’nın (ATO) Genel Kurulu 16-17 Nisan’da yapılacak. Çağdaş Hekimler Grubu ATO Yönetimi’ne bu yıl da aday olacağını açıkladı. Çağdaş Hekimler Grubu adına açıklama yapan Prof. Dr. Vedat Bulut, “Çağdaş Hekimler olarak özlük hakları ve çalışma koşullarımız, iyi hekimlik değerleri ve halkın sağlık hakkı için kararlılıkla verdiğimiz mücadeleye devam etmek adına bir kez daha ATO üyesi olan hekimlerden yetki ve destek istiyoruz” dedi.
Örgütlü mücadele önemli
Sağlık alanında sürdürülen sömürü, yıkım ve değersizleştirme politikalarına karşı hekimlerin örgütlü mücadelesinin bugün dün olduğundan çok daha önemli ve hayati olduğunun altını çizen Bulut, hekimlerin yaşadığı sorunları şöyle özetledi:
*Sağlıkta Dönüşüm Programı halkın sağlık hakkını, tıp bilimlerini ve uygulamalarını, tıp etiğini ve sağlık çalışanlarının haklarını değersizleştirmiştir. Sağlık hizmetlerini de ticari amaçlı, hasta ve hekim üzerinden kazanç sağlamaya yönelik bir yapı haline dönüştürmektedir.
*Hekimler kışkırtılmış sağlık talebi ile artan iş yükü altında ezilmekte, sağlık alanındaki her türlü sorunun sorumlusu olarak hedef gösterilmekte ve sistemin kaçınılmaz bir sonucu olan şiddetle yüz yüze gelmekte ve yalnız bırakılmaktadır.
*Özelde ve kamuda ‘Hekim Emeği’ rekabet, toplam kalite, verimlilik, yönetişim, müşteri memnuniyeti gibi süslü kavramlarla sömürülmekte, tüm iyi hekimlik değerleri performansa feda edilmektedir.
*İktidar hekimler için insanca yaşayabilecekleri ve emekliliklerine yansıyacak güvenceli ve adil bir ücretlendirme politikasını ısrarla reddetmekte, performansa dayalı ek ödeme sistemini dayatmaktadır. Hükümet, emeklilik yaşını 67’ye yükselterek, bizleri açlık ve ölene kadar çalışmak tercihi ile baş başa bırakmaktadır.
*Aile hekimliği uygulaması, hizmet karmaşası ve ücret eşitsizliği yaratmış, dayanışmayı kıran ve iş barışını yok eden bir noktaya gelmiştir. Geçici görevlendirmeler, angaryalar, negatif performans, nöbet dayatmaları ve soruşturmalar ile aile hekimleri üzerindeki baskı her geçen gün artırılmaktadır.
* “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası” ile piyasalaştırılan işçi sağlığı hizmet sunumu modeli işçi sağlığı hizmetlerinin verilebilmesini adeta olanaksız hale getirirken; işyeri hekimleri de sayıları hızla artan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri’nde düşük ücretlerle güvencesiz çalışmaya mahkum edilmektedir.
*İktidar hekimlerin güvenceli iş ve gelir haklarına da göz dikmekte, hekimleri de taşeronlaştırmaktadır.
*Sağlık alanındaki muhafazakarlaşma bizzat bakanlık eli ile yürütülmekte; bilim dışı yöntem çıkarılan yönetmeliklerle meşrulaştırılmakta, halkın sağlığı ve hekimlik etiği ayaklar altına alınmaktadır.
*Tıp eğitimi yılda on iki bini aşan kontenjanların ve eğitimi hizmetin niceliğine feda eden performans sisteminin altında can çekişmektedir.
*Tıp fakülteleri çoktandır ağır bir finansal kriz yaşamakta; bundan hem öğrenciler, asistanlar, öğretim üyeleri, hem de eğitim ortamı ve hizmet sunumu kötü etkilenmektedir.
*Eğitim ve araştırma hastaneleri temel işlevlerini unutmuş, hizmetin niceliği büyüdükçe eğitim ve araştırmanın niteliği azalmıştır.
Mücadeleye omuz verin
Hekimleri mücadelelerine omuz vermeye çağıran Bulut’un açıkladığı yönetim kurulu aday listesinde şu isimler yer aldı:
‘’Metin Baştuğ, Emel Bayrak, Vedat Bulut, Zafer Çelik, Onur Naci Karahancı, Benan Koyuncu, Mine Önal.’’