ATO’nun yeni yönetimine aday olan Çağdaş Hekimler Grubu’ndan Dr. Baytemür, “Giderlerse gitsinler” diyen Erdoğan’a “Buradayız, gitmiyoruz” cevabını verdi.

Çağdaş Hekimler Grubu, ATO'nun yeni yönetimine aday: Buradayız, gitmiyoruz

Nisa KÜÇÜK

Ankara Tabip Odası (ATO) Olağan Genel Kurulu bugün toplanacak. İki gün sürecek genel kurulda yönetime yeniden aday olan Çağdaş Hekimler grubu seçime, “Buradayız, gitmiyoruz” sloganıyla katılacak. ATO Genel Sekreteri ve Çağdaş Hekimler grubunun yeni dönem adaylarından Dr. Muharrem Baytemür, “Yeni dönem için iki temel amacımız var. Biri meslektaşlarımızın hakların korumak diğeri ise halkın sağlığının korunması ve geliştirilmesi için mücadele etmek” dedi. Baytemür, yoksulluğun ciddi bir halk sağlığı sorunu olma yolunda ilerlediğini söyledi.

ÖZLÜK HAKLAR AŞINDIRILDI

İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olduklarını, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıksız nesiller yetiştiğini belirten Baytemür şunları söyledi: “Çünkü sağlık, bedensel, ruhsal, sosyal, siyasal iyilik halidir. Bir ülkede barış, demokrasi ve özgürlük yoksa sağlık açısından da iyilik halinden bahsetmek mümkün değildir. Temel ihtiyaçların bir hak olarak bütün yurttaşlara verilmesi gerek. Sağlığın yeniden kamusal alana çekilmesi için mücadele edeceğiz. 20 yıllık AKP iktidarı döneminde özel sağlık sektörü 13 kat büyümüş durumda. Bir özelleştirme, metalaşma söz konusu ancak sağlık hizmeti kamusal bir haktır. Özel sağlık sektörü teşvik ve desteklerle büyürken özel sağlık sektöründe çalışan emekçilere bu büyüme olumlu anlamda yansımadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘Giderlerse gitsinler’ cümlesi aslında ‘İstemiyorlarsa özele gitsinler’ anlamı taşıyor. Özel hastane de çalışan hekimlerin özlük hakları ciddi şekilde aşındırıldı. Birçok hekimin öğle yemeği arası bile olmuyor. Hekimlere şirket kurdurup güvencesiz çalışma modelini yaygınlaştırıyorlar. Yeni dönem için de ATO olarak özel hastanelerde çalışan hekimlerle birlikte onların sorunlarına daha fazla müdahale edeceğiz.”

TERCİH SORUNU

“Hastalıklar üzerinden kar elde etmeyen bir sağlık sisteminde, iyi hekimlik değerleriyle çalışmak, emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Sağlık çalışanlarına sebep ne olursa olsun sözlü veya fiziksel şiddet, taciz uygulamasını asla kabul etmiyoruz. Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Aile hekimlerinin bir ‘Ceza Yönetmeliği’ var. Bunun kaldırılmasını istiyoruz. Uzun zamandır hekimlerin maaşları yoksulluk sınırının altına inmemişti, bu kabul edilebilir bir şey değil. SGK ve BAĞ-KUR emeklisi hekimlerin maaşları açlık sınırının altında bunun için de mücadele edeceğiz. Bir diğer sorunumuz da göç. 2022 yılının ilk üç ayında ATO’dan ‘İyi hal’ belgesi alan 500’den fazla hekim var. Bu gençlerin Türkiye’de çalışabileceği bir sağlık ortamını yaratmamız lazım. Dert, sorun çok ama mücadele etmeye devam edeceğiz. İktidarın sorunların çözülmesi için niyetli olduğunu ise düşünmüyoruz. Sorunların çözümü için niyet önemli. Bunun için kaynak ayırmak önemli. Şehir hastanelerine ya da müteahhitlere değil bu ülkenin eğitimine sağlığına kaynak ayrılması gerekiyor. Bu bir tercih sorunu. Bu tercihi kullanacak hükümet sorunları çözer. Biz de sonuna kadar destek oluruz.”