Ödülün fındık kabuğunu doldurmayan konularda araştırmalar yapan erkek, beyaz, Amerikalı ve liberal iki iktisatçıya verilmesi idiokrasiden başka bir şey değil. Velhasıl, İsveç Bankası ve Nobel Vakfı mahalle yanarken saçlarını taramaya devam ediyor. Çünkü mesele bilimsel değil ideolojik.

Çakma Nobel 'Ekonomi' Ödülü

Aslında olmayan Nobel Ekonomi Ödülü bu sene müzayede teorisine yaptıkları katkılara istinaden Stanford Üniversitesi’nden Paul Milgrom ve Robert Wilson’a, yani yine boş işler bakanlarına verildi. Milgrom ve Wilson’a değinmeden önce her sene ısrarla yaptığım gibi neden böyle bir ödülün aslında olmadığını izah edeyim. Hem yeni okurlara ve yeni öğrencilere bilgilendirme olur hem eskiler için hatırlatma.

Nobel Ödülü, Alfred Nobel’in vasiyeti üzerine kurulmuş Nobel Vakfı tarafından Alfred Nobel’in belirlediği alanlarda, Alfred Nobel’in belirlediği kurumlar tarafından verilir. Ölmeden önce Alfred Nobel, ödülün beş alanda verilmesini vasiyet etmiştir. Vasiyetnamesinde tıp için Karolinska Enstitüsü’nü, fizik ve kimya için İsveç Bilimler Akademisi’ni, edebiyat için Stockholm’deki İsveç Akademisi’ni, barış için ise Norveç Parlamentosu’nun seçeceği beş kişilik bir komiteyi ödüllerin verilmesi için tayin etmiştir. İsveççe el yazması olan vasiyetin taranmış hali ve İngilizce çevirisi vakfın resmi sitesinde bulunmaktadır. Sizin de girip okuyabileceğiniz gibi, vasiyetnamede Nobel’in ekonomi dalında bir ödül vermek istemesini bırakın, ekonomi kelimesi dahi geçmiyor. Eğer öyleyse nereden çıktı bu uydurma Nobel Ekonomi Ödülü?

ÇAKMA ÖDÜLÜN TARİHÇESİ

Orijinal ödüller 1901 yılından itibaren verilirken ilk çakma Nobel Ekonomi Ödülü, Nobel Vakfı’ndan bağımsız ve alâkasız bir şekilde, 300. yılını kutlayan İsveç Merkez Bankası tarafından 1969 senesinde veriliyor. Banka ödülün ismini “Sveriges Riksbank Prize in Economic Sciences in Memoir of Alfred Nobel” ya da Türkçesiyle “Alfred Nobel Anısına Verilen İsveç Bankası Ödülü” olarak belirliyor. Yani bu ödülün orijinal Nobel ödülleri ile yakından herhangi bir alakası yok, uzaktan da çok az alakası var…

Zaman içinde, çakma ödülün adının sonunda “Nobel” kelimesi geçtiği için ödül kısaca Nobel Ekonomi Ödülü diye yayılıyor. Banka da sinsi gibi kendi ödülünü orijinal ödüller ile aynı tarihlerde açıklamaya başlayınca at izi it izine karışıyor. Ödülle ilgili haber yapan gazeteciler de detaylara dikkat etmeyince çakma ödül sanki orijinal ödüllerle aynıymış gibi pazarlanır hale geliyor. Neoklasik (“sağ liberal” diye okuyabilirsiniz) iktisat akademisinin canına minnet, çünkü itibarsız bir sosyal bilim dalı olan iktisat bu sayede Nobel Vakfı’nın statüsüne, prestijine ve saygınlığına bedavaya çökmüş oluyor.

İsveç Bankası Ödülü, başlarda sadece medyada Nobel Ekonomi Ödülü diye pazarlanırken ilerleyen yıllarda yapılan lobi çalışmalarıyla birlikte Nobel Vakfı’nın internet sitesine giriyor. Önce vakıf sitesinden dışarıya verilen bir link olarak, sonra sitenin içinde ayrı bir kategori olarak, en sonunda da diğer ödüllerle aynı başlık altında… Ödül isimlerindeki nüansa dikkat etmekte fayda var; orijinal beş ödül “Physics Prize”, “Chemistry Prize”, “Medicine Prize”, “Literature Prize” ve “Peace Prize” diye verilirken ekonomi ödülü bu şablondan farklı olarak “Prize in Economic Sciences” şeklinde veriliyor, “Economics Prize” diye değil. Verilen ödül madalyası bile diğerlerinden farklı. Zaten sitede “Nomitation” başlığından “Prize in Economic Sciences” bölümüne tıklarsanız, en aşağıda “Not a Nobel Prize” diye bir açıklama paragrafı olduğunu görürsünüz. Fakat tüketici sözleşmelerinin 19. sayfasında 2 puntoyla yazılan aleyhte maddelere benzeyen bu bilginin siteye birkaç sene evvel konulduğunu belirtmekte fayda var.

2000’lerin başında, vakfın çakma ödül için İsveç Bankası’yla iş birliği yapıyor olmasından rahatsız olan Nobel ailesi sesini yükseltmeye başlamıştı. Alfred Nobel’in küçük küçük yeğeni olan Peter Nobel bir röportajda “Büyük büyük amcam kârı toplumun önüne koyan insanlardan nefret ederdi. Dolayısıyla, eğer yaşasaydı kendi adına ve kendinden izinsiz bir şekilde böyle bir ödül verilmesini kesinlikle onaylamazdı” minvalinde bir açıklama yaparak bunun bir “PR darbesi” olduğunu söylemişti. Yine aile fertlerinden Marta Helena Nobel-Oleinikoff vaktiyle vakfa gönderdiği bir mektupta İsveç Bankası Ekonomi Ödülü’nün Nobel ismi ve vakfıyla bir arada anılmasına asla izin vermeyeceklerini yazdıysa da anaakım iktisat lobisi vakfa çöreklenmiş olduğu için, Nobel’in vasiyetine rağmen, bu saçmalık hâlâ devam ediyor.

Hayır yani matematikte de Fields Madalyası var mesela. Matematik akademisi neden Fields Madalyası’ını Nobel ödülü olarak lanse etmek gibi bayağı bir PR çalışması yapmıyor? Çünkü Fields Madalyası’nın matematik branşına içkin bir kıymeti ve itibarı var. Fakat hem İsveç Bankası’nın hem de neoklasik iktisat akademisinin böyle bir itibarı olmadığı için ancak arsızlık ve alavere dalavere yaparak kendilerini itibarlıymış gibi gösterebiliyorlar. Nobel Ekonomi Ödülü demek İsveç Bankası Ödülü demekten daha gösterişli. Nasıl bir kompleks ise artık… Mesela bizde “Alfred Nobel Anısına Verilen Ziraat Bankası Ekonomi Ödülü” yapılsa kime verilirdi? Damada verilirdi, jöleliye verilirdi değil mi? Bunlar da Chicagolu liberal iktisatçılara veriyorlar işte. Mantık aynı. Sadece daha “profesyonel” yönetiyorlar.

BİLİMSEL DEĞİL İDEOLOJİK…

Bu seneki ödüle gelecek olursak… Milgrom ve Wilson’un çalışmalarının bu dünyaya, halka, işçiye, fakire ve fukaraya hiçbir faydası yok; tıpkı daha önce bu ödülü alan, örneğin, Eugene Fama ve benzeri piyasa özürcülerinin çalışmalarının bir faydası olmadığı gibi. Boş beleş işler işte.

Müzayedeler, kısıtlı sayıda üretilen ürünlerde ya da üretim araçlarında tekel rantı elde etmek için yapılır. Mesela Milgrom ve Wilson, radyo frekanslarının telekom servis sağlayıcılarına özelleştirilmesi ve bölgesel elektrik dağıtımı için tasarladıkları “verimli” müzayedeler ile övünüyorlar. Halka ait olan bir üretim aracı, özelleştirme ihalesi ile birkaç vampire kâr garantisiyle devrediliyor. Sonra üretilen mal veya hizmetler insanlara tekel fiyatıyla satılıyor. Birileri bunu ödüllendiriyor. Anaakım iktisatçılar da buna alkış tutuyor. Resmen tiyatro… Tıp ödülü hepatit C araştırmalarına verilir, ne bileyim barış ödülü Mandela’ya verilir, edebiyat ödülü Sartre’a verilir; ekonomi ödülü de özelleştirme ihaleleri üzerine çalışan iktisatçılara veriliyor işte.

Michael Roberts’ın blogunda yazdığı gibi “Eşitsizliğin rekor seviyelere ulaştığı, küresel ısınma ve çevresel bozulmanın gezegeni yok etmekle tehdit ettiği ve 1930’lardan bu yana görülmemiş bir ekonomik çöküntünün yaşandığı bir dünyada” ödülün fındık kabuğunu doldurmayan konularda araştırmalar yapan erkek, beyaz, Amerikalı ve liberal iki iktisatçıya verilmesi idiokrasiden başka bir şey değil. Velhasıl, İsveç Bankası ve Nobel Vakfı mahalle yanarken saçlarını taramaya devam ediyor. Çünkü mesele bilimsel değil ideolojik…