Kod-46 bahanesiyle işten çıkarılan LC Waikiki taşeron temizlik emekçileri günlerdir fabrika önünde direniyor. “Direnmekten başka yol kalmadı” diyen işçiler, derhal çalınan hayatlarını geri istiyor.

Çaldığınız hayatı derhal geri verin
İşçiler günlerdir direniyor. (Fotoğraf: BirGün)

Asena TUNCA

İstanbul Esenyurt’ta LC Waikiki'de Klüh adlı Alman sermayeli taşeron firmada çalışan ve Kod-46’yla işten çıkarılan emekçiler hakları için 12 gündür direniyor. Direnen işçiler "Çalınan hayatlarımızı geri istiyoruz" diyor.

Temizlik emekçileri angaryanın son bulmasını, maaşlarında ve çalışma koşullarında iyileştirme talep ettiklerinde LC Waikiki yönetimi, “hırsızlık yapmak” ve “işverenin güvenini kötüye kullanmak” gibi işvereni koruyan Kod-46 maddesini gerekçe göstererek 14 işçiyi tazminatları, kıdem hakları ve özlük haklarını vermeden işten çıkardı.

HIRSIZ DEĞİL EMEKÇİYİZ

İşten çıkarılan işçilerden Yusuf Erol şunları anlattı: “Biz hırsız değiliz. İnsan emeğini aradığında hırsız mı olur? Biz ekmeğimizi aradık hırsız olduk. Kod-46 ile işten çıkarıldığımızdan elimiz kolumuz bağlandı. Hayatımız gasp edildi hatta. Biz işimize geri alınmak ve hırsızlık damgasından kurtulmak istiyoruz. Biz hırsız değiliz emekçiyiz. Yaşamaya çalıştığımız ücretler zaten bizi çok zorluyordu. Şimdi hayatımız hepten çalındı. Asıl hırsız onlar. Biz çalınan hayatlarımızı geri istiyoruz.”

İşten çıkarılan tüm işçilerin Kürt olduğuna da dikkat çeken Erol, ayrımcılığa maruz kaldıklarını söyledi. Erol, “Atılanların hepsi Kürt. Biz tabii ki ırkçılık hissettik. Sürekli olan bize oluyor. Kürtlüğün de dışında onur kırıcı bir sürü şey var. Çantaların aranması, güvenlik makinelerinden geçirilmek... Bunlar insanlık onuruna aykırı” dedi.

DİDİK DİDİK ARIYORLARDI

İşçi Orhan Çağ ise buldukları her şeyi güvenliğe teslim ettiklerini, buna rağmen çok büyük iftiralara maruz kaldıklarını ifade etti. Çağ, şunları söyledi: "Temizlik yaparken bulduğumuz her kuruşu güvenliğe teslim ediyoruz. Buna rağmen bize hırsız diyorlar. Girerken, çıkarken didik didik arıyorlardı. İnsanlık onurumuza saygı yok."

Geçinemediklerini kaydeden Çağ, "İki çocuğum var. Eşim çalışmıyor. Kiradayım. Kiram 3 katına çıktı. Bu koşullarda bize direnmekten başka ne kalır? Biz onlara boyun eğmeyeceğiz. İşsizlik maaşı başvurusunda bulundum Kod 46'dan direkt reddediliyor. Haklarımız değil hayatlarımız da gasp edildi. Direnmekten başka çözüm yok" ifadelerini kullandı.

Yusuf Erol ve Orhan ÇağYusuf Erol ve Orhan Çağ

BOYNUMUZ EĞİK

LC Waikiki deposunda taşeron işçilerin çok fazla angaryaya maruz bırakıldığını belirten Mehmet Salih Yılmaz da "Eşim bana sen nasıl hırsızlık yapabilirsin diyor, boynumuz eğik geziyoruz. Maske dağıttık, ilaçlama yaptık. Bunlar hep angarya. Covid-19 odalarını biz ilaçladık. Kışın yolları açtık, tuzlamayı biz yaptık. Çok ağır koşullar altında çalışma dayatıldı. Karşı çıkanı işten attılar. LC Waikiki’de taşeron olarak çalışmayan işçiler bizim yanımızda yemek yemeye utanıyorlardı. O derece aşağılayıcı davranıyorlardı. Sendikalı olmamıza karşı çok öfkeliler, içeride çalışan işçileri korkutuyorlar, susturuyorlar. Taşeron her türlü eziliyor. Evimizi bile geçindirmiyoruz. Hiçbir hakkımız olmadı. Taşerona bir mont bile vermiyordu. İki-üç mont verip dönüşümlü giymemizi istiyorlardı. LC Waikiki'nin elemanları bizimle aynı masaya bile oturmuyordu. Aşağılanmaktan bıktık."

***

İŞÇİLER MECLİS GÜNDEMİNDE

İşçilerin eylemi devam ederken konu Meclis gündemine taşındı. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Kod-46 ile işten atılan LC Waikiki işçilerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e sordu.

DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası’na üye işçilerin Kod 46 ile işten atıldığını hatırlatan Çepni, “SGK’nin 46 numaralı kodu ile işten atılan işçiler, kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği gibi haklardan faydalanamamaktadır. Sicillerine işlenen bu kod ile hırsız damgası yiyen işçilerin iş bulmaları da engellenmektedir. İşçilerin sendika kurma, sendikaya üye olma hakları Anayasa’nın 51’incimaddesi, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olmasına karşın, sendikal haklarını kullanmaları da engellenmektedir” dedi.

HDP’li Çepni, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e yanıtlaması talebiyle şu soruları yöneltti: “İstanbul Esenyurt’ta LC Waikiki depo işçilerinin sendikalı oldukları ve haklarını aradıkları için işten atıldıkları iddiası Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir? Bu iddialar araştırılmakta mıdır? İşçilerin yaşadıkları hak ihlallerini ve işçilerin taleplerini öğrenmek üzere işçilerle görüşme girişiminiz olmuş mudur? İşçilerin, sendikalı oldukları için işten çıkarılmaları konusunda yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı davranan işverene dönük Bakanlığınızın yaptırımı olacak mıdır?”