‘Çalışamayan Gazeteciler Günü’!

Dilek Gappi - İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı

Gazetecilerin haklarının yasal güvenceye alındığı 1961’den bu yana 10 Ocak’ları Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutluyor, mesleki analizler yapıyoruz.
Her yıl 10 Ocak’a büyük umutlarla girmeyi arzu ediyoruz.

Basının üzerindeki baskıların kalktığı, gazetecilerin haberlerini, köşe yazılarını özgür bir ortamda yazdığı, medyadan bağımsız araştırma, inceleme analiz ve röportajların beklendiği, meslektaşlarımızın emeklerinin karşılığını alabildiği bir Türkiye umuduyla…


Ancak ne yazık ki gün geçtikçe daha da karamsar bir tabloyla karşılaşıyoruz.

Medya kuruluşlarının var olma savaşı verdiği, işsizliğin hüküm sürdüğü, basın özgürlüğü karnemizin kırıklarla dolu olduğu bir süreç hız kesmeden devam ediyor.

***

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü bir anmadan çıkararak kutlayabilmek için öncelikle; halka doğru haber verme görevini yapan gazetecilerin, görevlerini yaparken temel hak ve özgürlükleri kullanabileceği, sorduğu sorular, yaptığı haberler yüzünden tehdit ve baskıya uğramayacağı, cezaevine gönderilmeyeceği, ücretlerin yoksulluk sınırının üzerine geçeceği, basın kuruluşlarının kapanmayacağı bir Türkiye gerekiyor bizlere.

Ancak ‘tek sesli’ medya yaratma planı, 2022’de azalacağına maalesef ivme kazanmaya devam ediyor.

Eleştirel ve bağımsız yayın yapan ve sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen ulusal gazete ve televizyon ile yüzlerce yerel medya kuruluşu için koşullar kaldırılamayacak kadar zor.

***

2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 153’üncü sıradayız. Uluslararası Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde139 ülke arasında 117’nci sıradayız.

Dünyada cezaevinde en fazla gazetecinin olduğu ülkeler sıralamasında, cezaevindeki gazeteci sayımız 37’den 17’ye düşse de yine 6’ncıyız.

Dünya Demokrasi Endeksi’nde 167 ülke arasında 110’uncu sırada hibrit rejimler kategorisindeyiz. Liberal Demokrasi Endeksi’nde ise 179 ülke arasında 149’uncu sırada yer alıyoruz.

***
Üstelik sorunlarımızın çözüm noktasında muhatap bulamıyoruz.

Yüzlerce gazetecinin basın kartı iptal edildi, bazı meslektaşlarımızın 3-4 yıl boyunca basın kartları ‘yenileme’ adında bekletiliyor. Yerel basın yaşam savaşı veriyor. Medya bu ağır bir süreçten geçerken, çözüm önerilerini paylaşabileceğimiz bir mecra bulamıyoruz.

Sorunlarını birbirine anlatan ancak yetkililerin kapı duvar olduğu bir sektör haline geldik.

***

Çözümü de içimizde yaratabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Meslektaşlarımızın kişisel donanımlarını artırmaları adına ücretsiz eğitimler veriyor, İzmir olarak Türkiye’nin ilk Uluslararası Basın Merkezi’ni kuruyoruz. Teknolojiye hâkim gençlerle sektörün önünün açık olduğunu biliyor ve güveniyorum.
Gazetecilik mesleği halkın doğruları öğrenmesi adına yapılır ve hiçbir toz, demokrasinin barometresi basının değerini azaltamayacak. Bugün değilse bile yarın ve mutlaka, Türkiye basını üzerindeki tozları silkeleyecek.

***

Bütün zor şartlara rağmen, mesleklerini sürdürebilme mücadelesi veren meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlar, ancak çalışamayan ve mesleğini doğru koşullar içerisinde sürdüremeyen tüm meslektaşlarımız adına mücadelemizin yüksek sesle süreceğini bir kez daha vurgulamak isterim.
Halkın haber alma hakkına sahip çıkmak ve medya etiğinden taciz vermeden, ilkelerimiz doğrultusunda görevimizin sonuna kadar yapılabilmesi için mücadelemizi sürdürmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz.