Türkiye’de çalışan kadınların yaşadıkları ayrımcılık her alanda kendini hissettiriyor. Taciz, küçümseme, dışlanma, ücret eşitsizliği, mobbing kol gezerken hemen her meslekte bunun bir biçimini bulmak mümkün. İşe alımlarda yeni evli kadınlardan belli bir süre çocuk yapmama sözü istenirken, çalışan anneye ise tolerans gösterilmiyor. Antalya’da 2018 yılında kurulan Çalışan Anneler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Görkem Göktaş, […]

Çalışan anneler geri plana atılıyor

Türkiye’de çalışan kadınların yaşadıkları ayrımcılık her alanda kendini hissettiriyor.

Taciz, küçümseme, dışlanma, ücret eşitsizliği, mobbing kol gezerken hemen her meslekte bunun bir biçimini bulmak mümkün.

İşe alımlarda yeni evli kadınlardan belli bir süre çocuk yapmama sözü istenirken, çalışan anneye ise tolerans gösterilmiyor.

Antalya’da 2018 yılında kurulan Çalışan Anneler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Görkem Göktaş, 8 yaşında bir çocuk annesi olarak çalışan kadınların sorunlarını iyi bildiğini aktardı. Kadınların hamile kalmasıyla iş hayatında sorunların başladığını söyleyen Göktaş, “Hamile kalındığında çalışma arkadaşları ve yöneticiler bir gerilim yaşıyor. ‘Doğumdan sonra dönecek mi’ diye düşünülüyor. Bazı işyerleri ise işe alımda yeni evli kadınlardan belli bir süre çocuk yapmama sözü alıyor. Aslında bu yasal değil. Temel hak ve özgürlüklere kısıtlama getiriyorlar. Hukuki olarak bir yaptırımı yok ama hamile kalırlarsa işten çıkarılıyorlar” dedi.

Sütten erken kesiliyor

Göktaş, çalışan annelere verilen süt izni konusunda annelerin zorlu bir tempo yaşadığına dikkat çekti.

Görkem Göktaş

Bebek-anne ilişkisinin önemine değinen Göktaş, şu ifadelerde bulundu:

“Emziren annelere genellikle sabah 10.00’a kadar izin veriliyor. Bebeğe süt vermek için eve gidip gelmesi istenmiyor. İşe geç gelip erken çıkılması isteniyor. Oysa ki bebek- anne ilişkisi önemli. Bebeğe taze süt verilmesi lazım. Gün içerisinde bebeğine süt veremeyen anne ve bebek arasındaki bağ kopuyor. Çoğu anne bebeği erkenden sütten kesiyor.”

Erkek çalışanı tercih ediyor

Göktaş, iş hayatında yükselme söz konusu olduğunda ve adaylardan birinin çalışan anne diğerinin ise erkek çalışan olması durumunda yöneticilerin erkeği tercih ettiğini sözlerine ekledi.

Yöneticilerin ‘erkek işine daha bağımlı olur’ diye yanlış kanıda olduğunun altını çizen Göktaş, işverenlerin ‘erkeğin çocuğu olsa bile çocuğunu bırakacağı bir eşi var’ diye düşündüklerini vurguladı.