Aynı kadını ısrarla takip ederek iki gün üst üste taciz eden Hüseyin Toprak, ifadesinin alınmasının ardından salıverildi. Kadın, “Koruma kararı istedim, polisler şu aşamada koruma kararı aldırmamın etkisinin olmayacağını söylediler. Can güvenliğim yok, korkuyorum” dedi.

Can güvenliğimiz yok!

Meral DANYILDIZ

İstanbul Üsküdar’da Hüseyin Toprak isimli erkek, E.Ç. isimli kadını ısrarla takip ederek iki gün üst üste cinsel tacizde bulundu. E.Ç.’nin şikâyeti ardından gözaltına alınan erkek, dün serbest bırakıldı.

İddiaya göre, E.Ç. geçen perşembe günü Üsküdar’da bulunan bir AVM’ye giderken Hüseyin Toprak tarafından takip edildiğini fark etti. Akşamüzeri AVM’den çıkan kadın, kendisini takip eden araç tarafından durduruldu.

Aracın içinden cinsel organını gösteren erkek, E.Ç.’nin gitmesine bir süre engel olmaya çalıştı.

Olay sonrası karakola gidip şikâyetçi olan kadın, ertesi gün yeniden aynı erkek tarafından tacize uğradı. E.Ç. karakola giderek şikâyetini yineledi ve 6284 sayılı Kanun’dan yararlanmak istedi. Tacizci Hüseyin Toprak ise gözaltına alınmasına rağmen ifadesinin alınmasının ardından dün salıverildi.

PLAKAYI ALABİLDİK

BirGün’e yaptığı açıklamada can güvenliğinin olmadığını belirten E.Ç., yaşadıklarını şöyle anlattı: “AVM’den geri dönerken tenha bir yerde araç yanıma yaklaştı ve önde durdu, arabayı park halinde bıraktı. İçerden kimse çıkmadı. Arabaya yaklaştıkça arabadan müzik sesi gelmeye başladı. Tam yaklaşınca kapısını açtı, geçmemi engelledi, cinsel organını gösterdi. Ben etrafıma baktım, kimse olmadığı için bana bir şey yapacağından korktum ve kaçtım. Evim çok yakındı, komşumuzun oğlundan rica ettim, gittiğimizde araç hâlâ ordaydı. Park halindeydi. Camları filmliydi. Plakayı kaçarken alabildik.”

Olayın yaşandığı günün akşamında karakola gittiğini belirten E.Ç., şikâyetinden bir gün sonra yeniden tacize maruz bırakıldığını kaydetti. İkinci gün şikâyetini yineleyen E.Ç., şahsın gözaltına alındıktan bir gün sonra salıverilmesine tepki gösterdi.

KORUNMA TALEBİNE RET

Polislerle arasında geçen diyalogları da aktaran E.Ç., “Akşam karakola gittik, ifade verdik. Plakadan bulduk kişiyi. Ben zaten teşhis edebildim. Geri döndük. Ben para çekmek için indim, aradan zaman geçmeden aynı yerde aynı kişi yine tacizde bulundu. Bu sefer ortam tenha değildi, kadınlar vardı, onlara da aynı şeyi yaptığı söylendi. Kemeri, pantolonu açık bir şekilde ‘ben bir şey yapmadım, tuvaletimi yapıyordum’ diyerek inkâr etti. Bunları da mahkemeye sunmak üzere kayda aldık” dedi.

Tacizcinin duruşma gününe kadar serbestçe dolaşacağına dikkat çeken E.Ç., “Oturduğum yerin çarşısında oturuyor. Ben talepte bulundum, koruma kararı istedim. Bana polisler, şu anda koruma kararının hiçbir etkisinin olmayacağını söylediler” ifadelerini kullandı.

***

Eziyet suçundan da yargılanmalılar

E.Ç.’nin de maruz bırakıldığı ‘ısrarlı takip’, erkek şiddetinin bir türü. ‘Israrlı takip’, birçok ülkenin aksine Türk Ceza Kanunu'nda ayrı bir suç olarak düzenlenmiyor. Ancak Av. Hülya Gülbahar'a göre bu fiili işleyenlerin, cinsel tacizin yanı sıra Türk Ceza Kanunu’nun 96’ncı maddesindeki ‘eziyet suçu’ kapsamında cezalandırılması mümkün. Söz konusu maddede eziyet, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan, bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması olarak tanımlanıyor. Suçun eziyet olarak tanımlanabilmesi için suç niteliğindeki fiillerin sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmesi gerekiyor. Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor. Bu fiiller eşe ya da aile bağı olan bir kişiye karşı işlenirse ceza 3 yıldan başlıyor, 8 yıla kadar çıkıyor. Öte yandan ‘ısrarlı takip’, fiziksel şiddete dönüşme potansiyeli taşıyor ve kadınların yaşamını tehdit ediyor. Son olarak Muğla Milas’ta 23 yaşındaki Bensu Narlı, önceki gün Serhat Kantaş adlı erkek tarafından öldürüldü. Katilin Narlı’nın kuzeninin eski eşi olduğu ve uzun süredir genç kadına yönelik ısrarlı takipte bulunduğu, reddedilince kadını öldürdüğü öğrenildi.