Çanakkale’deki Emile Vitalis Binası, restorasyon yapılarak Tohum Sandığı projesi için dizayn edildi. Çanakkale Belediyesi’nin gerçekleştirdiği projeyle yerel ve atalık tohumların hem çoğaltılması, hem de saklanması hedefleniyor.

Çanakkale’de artık yerli tohumlar korunacak

MUSTAFA DERMANLI / ÇANAKKALE
mdermanli@gmail.com - @mustafadermanli

Çanakkale Belediyesi’nin hazırladığı ve bir süredir üzerinde çalıştığı Tohum Sandığı projesi hayata geçti. 100 yılı aşkın geçmişi olan tarihi Emile Vitalis binası ve bahçesi proje kapsamında restore edilerek projenin hizmetine sunuldu. Proje kapsamında kaybolmaya yüz tutmuş yerel ve atalık tohumların çoğaltılması, saklanması ve halkla paylaşılması hedefleniyor. Bir sunum odası, bir toplantı odası ve tohumların saklandığı özel sıcaklık muhafazalı bir odanın yer aldığı binanın geçmişi 1900’lere dayanıyor. Bahçede ise damla sulama sistemiyle bezenmiş bir alanda bu tohumlar çoğaltılarak korumaya alınacak.

canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282588-1.

“İnsalığın devamı için yerli ve organik tohumlarımızı burada saklayacak, geleceğe en değerli mirasımızı bırakacağız” denilerek başlayan açılışa Çanakkale milletvekili Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, köy muhtarları, gönüllüler ve kentliler katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da açılışa telgraf gönderdi.

canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282585-1.

“TOHUM TEKELLERİ ZENGİNLEŞTİ”

Açılışta konuşan Çanakkale Park ve Bahçeler Müdürü Göksel Koyuncu “Patentli, sertifikalı tohumların yaygınlaştırılması sonucu farklı, strese dayanıksız ve coğrafyamıza ait olmayan türlerin olası kuraklık, hastalık ve böcek saldırıları karşısında yaşanacak kayıplar nedeniyle doğabilecek kıtlığa sebep olunabiliyor. Yapılan araştırmalar biyolojik çeşitliliğin azalması ile astım, alerjik hastalıklar, kanser ve depresyon gibi hastalıklar arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor. Bir tarafta dirençli ve besleyici gen kaynaklarımızı yitiriyor, patentli, sertifikalı tohumları yaygınlaştırıp, tohum tekellerini zenginleştirip, yerli tohumları tohum bankalarına hapsederken, diğer yanda gıda güvenliğimizi çok uluslu birkaç şirketin eline bırakıyoruz. Tohum Sandığı projemize başlarken ailemizle, çevremizle yerli tohum arayışına başladık. Gördük ki hâlâ köylerimizde, yöremizde, bahçelerde bu tohumların kullanılıyor. Biga, Bayramiç, Çan ve merkez köylerimizden temin ettiğimiz mısır, karakalem börülce, sarı nohut, bamya, karakılçık buğdayı, yerli alaca karpuz, sakız bakla, domates, pembe domates, fıstık, kış kavunu, günebakan ve dağ çileği fideleri alanımızda şu anda gelişiyor. Mor fesleğen, karagöz kadife, kına, portakal nergisi ve kedi tırnağı gibi yerli mevsimlik çiçekler hem bu alanda, hem de Park ve Bahçeler Müdürlüğümüzün seralarında yetiştirilerek kentimiz peyzajına kazandırılacak. Şeker pancarı, sarı kunduz buğdayı, susak kabağı, maydonoz, balkabağı, susam ve bostan tohumları da ekilmeyi bekliyor. Binada bulunan toplantı salonu ve derslikte ekolojik tarım, amatör bahçıvanlık ve çevre bilinci konularında kurslar, seminerler ve toplantılar düzenlenmesi hedefleniyor. Üniversitemiz, STK’ler ve gönüllülerimizle ortak çalışmalar yapmak istiyoruz” dedi.

canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282584-1.

“HER YIL BELÇİKA KADAR TOPRAĞI EKEMİYORUZ”

Açılışa katılan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Tarım bu ülkenin en önemli kaynaklarından bir tanesi olmasına rağmen çok ihmal ediliyor. Her yıl bir Belçika kadar toprağımızı ekemiyoruz. İthal ve hibrit tohumlara, GDO’lu ürünlere mahkum olmuş durumdayız. Onlar da beraberinde kendi hastalıklarını getiriyor. Çanakkale domatesine hibrit tohum geldi, fakat tuta (güve) ile birlikte geldi. Şimdi tutasıyla mücadele ediyoruz. Yarın başka üründe başka sıkıntılar çıkacak. Yerel tohumlarımızın önemini vurgulamak için böyle bir girişimde bulunuyoruz. Yerel tohum ne demek? Bu yörenin şartlarına, iklimine kendini yüzyıllardır hazırlayan, bu süreçte bulunan tohum demektir. Bu yörenin tohumları kaybolmadan, yok olmadan, bir an önce muhafaza altına alalım istedik. Bazı bölgelere buranın çocukları meyvesini tanısın, bilsin diye meyve bahçeleri yaptık. Okullara hobi bahçesi için destek veriyoruz. Tarımı özendirmek, halkı tarımla buluşturmak için çalışıyoruz. Bu projeyi de çok önemsiyorum. Üniversitelerimiz, hocalarımız bize yol gösterebilirler, bize destek olabilirler. Birlikte çalışmalar yapabiliriz. Dün sayın Bakanın açıklaması var, ‘tarım alanlarını konut imarına açmayacağız’ şeklinde. Çok doğru bir tespittir. Yöremizi korumamız lazım. Yine sayın valimizin konuşması çok anlamlıydı, çok güzeldi. Kendisine de ilettim. Sanki ben konuşuyorum gibi hissettim. Çünkü Çanakkale’nin doğasının mutlak korunması gerektiği konusunda artık en üst düzeydeki insanlar da bu şekilde düşünüyor. Bundan çok memnuniyet duydum” dedi.

“TARIM ALANLARI İYİ KORUNMALI”

Ayrıca Ülgür Gökhan Çanakkale’nin içme ve sulama suyunu tehlike altına atacak Atıkhisar’da yapılmak istenen işletme konusunda da, “Bugün sayın Valimle, Kazdağlarında altın işletmeciliği konusu üzerinde konuştuk. Atıkhisar Barajı’mızın üzerinde bir altın işletmeciliği teşebbüsü var. Ona engel olmak için elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz. Tarım alanlarımızı sulayan bu barajların ve tarım alanlarımızın çok iyi korunması lazım. Bu iklimin yok olmaması lazım. Kazdağları oksijeniyle Çanakkalemizi besleyen konumda.” diyerek konunun takipçisi olacağının altını çizdi.canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282583-1.

Tohum Sandığı’na tohum bağışında bulunanlara plaket verilmesinİin ardından Ülgür Gökhan ve CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ile birlikte Ziraat Odası Başkanı açılış kurdelesini kestiler. Açılışa katılanlarla birlikte binanın gezilmesinin ardından misafirlere keşkek ikramında bulunuldu ve açılış sona erdi.

canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282586-1.canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282587-1.canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282589-1.canakkale-de-artik-yerli-tohumlar-korunacak-282590-1.