Google Play Store
App Store

Şirketlerin gözünü diktiği Çanakkale’de doğa katliamı büyüyor. Maden ocakları, JES’ler, termik santrallarla; ormanlar, tarım arazileri ve yaşam alanlarının yok edilmesi için yerli ve yabancı şirketler sıraya girdi.

Çanakkale ‘geçildi’
Fotoğraflar: BirGün, Evrensel, DHA
Aycan Karadağ
Aycan Karadağ
aycankaradag@birgun.net

Şirketler, Çanakkale’nin dört bir yanını talan etmek için sıraya girdi. Hemen hemen her ilçede yapılan, enerji ve inşaat projeleri için düğmeye basıldı. Şirketlerin yarattığı ekolojik yıkım, doğa ve tarımı tehdit ediyor.

Son olarak, Cengiz Holding’in Bayramiç ilçesi Hacıbekirler köyünde planladığı Halilağa Bakır Madeni projesine verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararının iptaline yönelik davada, Danıştay kararı bekleniyor. Şirket, kararı beklemeksizin bölgede şantiye kurmayı, ağaçları kesmeyi ve beton dökmeyi sürdürüyor.

Şirketin ayrıca ÇED alanı içerisinde kalan tarlaların kamulaştırılması için yaptığı başvuruda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kabul edilerek, köylüler aleyhine davalar açıldı. Bakanlık ayrıca, hukuka aykırı bir şekilde ÇED Raporu’ndaki alandan daha büyük bir alan için işletme iznini de verdi. Şirket, mülkiyet izinleri tamamlanmadan Çanakkale Valiliği’nden işyeri açma ve çalışma ruhsatını da aldı. Ormanları koruması gereken Tarım ve Orman Bakanlığı da orman tahsis izinlerini verdi.

Aynı zamanda Ayvacık ilçesi Çamkalabak köyünde 83 hektarlık ormanlık alan, ÇED gerekli değildir kararıyla Dindar Sezer adına madencilik ruhsatına açıldı. Bölgedeki ağaçlar hızla kesilmeye başladı. Köylüler, Çamkalabak Ormanı’nı ve Tuzla Çayı’nı tehdit eden taş ocağına karşı tepkili.

MADEN KUŞATMASI

TEMA Vakfı’nın raporuna göre Biga Yarımadası’nın yüzde 79’u madencilik ruhsatlarına teslim edildi. 1.600’den fazla ruhsatın bulunduğu bölgede 90’a yakın yerli ve yabancı şirket faaliyet gösteriyor. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin raporuna göre, Çanakkale’nin Kazdağları ve çevresinde çok sayıda maden projesi planlanıyor. Bunlardan bazıları şunlar:

• Koza Altın A.Ş. Serçiler Köyü yakınlarında Altın Madeni ve atığı depolama tesisi projesi için aldığı ÇED Olumlu kararı iptal edildi. Şirket yeniden ÇED süreci başlattı ve süreç devam ediyor.

• CVK Madencilik, Yenice Kalkım-Karaaydın köyünde Kurşun çinko bakır madeni kapasite artışı projesi için ÇED süreci başlattı.

• OREKS Madencilik bakır-kurşunçinko-gümüş maden ocağı kapasite artırımı ilave zenginleştirme tesisi ve maden atığı depolama tesisi için ÇED süreci başlattı.

• Bahar Madencilik Armutçuk Köyü yakınlarındaki 10,77 hektarında kuvars ocağı işletmek için ÇED başvurusunda bulundu. Ancak şirketin proje başvurusunda, kuvars ocağı kurulması planlanan ormanlık alanda altın cevherinin de bulunduğu görülüyor. Süreç devam ediyor.

ZEHİR SOLUNUYOR

Bölgenin en büyük ekolojik yıkım projelerinden birisi de termik santral projeleri. Çanakkale, 5 aktif termik santralın neden olduğu ağır yoğunlukla boğuşuyor. İklim Durumu Politika ve Araştırma Derneği’nin 18 Mart’ta hazırladığı Çan Termik Santralı’na ilişkin raporda, gerçekleştirilen ölçümlerde, termik santraldan salınan PM 10 ve PM 2.5 maddelerinde nikel ve arsenik gibi ağır metaller tespit edildiği açıklandı.

Ayvacık ve Ezine ilçelerinde son yıllarda çok sayıda jeotermal enerji santrali ruhsatı verildi. Ayrıca Çanakkale Valiliği tarafından 36 alan 24 Temmuz 2024’te ihaleye açıldı. Ancak halkın tepkisiyle ihale iptal edildi.

Balıkesir-Çanakkale 1/50.000 izniyle Bütünleşik Kıyı Alanları Planı ile kıyılar da yapıya açılmak isteniyor.

Çanakkale genelinde 400’ü aşkın ekoturizm projesi başlatıldı. Bu faaliyet tarımı bitirirken yaşam savunucuları projelere karşı dava açtı. Kazanılan davalarla ekoturizm projeleri biraz yavaşlatılsa da, Çanakkale İl Özel İdaresi 2024 yılında çok sayıda ekoturizm projesine onay verdi.

Bölge, çok sayıda rüzgar enerji santralları (RES) ile de işgal altında. Köylülerin tarlaları, meraları rızaları alınmaksızın işgal ediliyor. Ayvacık İlçesi Cemaller köyünde köylüler projenin iptali için iki ayrı dava açtı. Birinci dava kazanıldı, ikinci dava devam ediyor.