AKP iktidarı, sermayenin krizini göçmen emeğini sömürerek çözmeye çalışıyor. 2 milyona yakın göçmen, tekstil atölyelerinde, fabrikalarda, tarlada, inşaatlarda çalışırken sadece 110 bini sigortalı.

Canı da emeği de değersiz

Deniz GÜNGÖR

İktidarın izlediği açık sınır politikasının en önemli sonuçlarından biri göçmenlerin ucuz emek gücü olarak çalıştırılması. Az ücret, güvencesiz ve uzun mesai saatleri sermayenin en çok istediği çalışma düzeni. AKP’nin “misafirperverliğinin” arkasında bu büyük sömürü düzeni var. Üstelik sadece alın terinin sömürüsüyle değil işçi kanıyla kazanılmış haksız bir para. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki göçmenleri işaret ederek, “Bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyor” açıklamasının arkasında da bu somut gerçek yatıyor. Kayıt dışı çalışma düzenin doğal sonucu denetimsizlik. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2020 yılı iş cinayetleri raporunda, geçen yıl 101 göçmen işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği belirtildi.

KARIN TOKLUĞUNA

DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, AKP’nin yaklaşımını değerlendirirken “AKP’li Özhaseki ‘Göçmenler sanayiyi ayakta tutuyor gidin Antep’e bakın yüz binlerce Suriyeli en zor en ağır işlerde çalışıyor’ derken insanlığa dair bir duyguyu ifade etmek için konuşmuyor. Aslında sömürüyü anlatıyor” diye konuştu.
Suriye’den Türkiye’ye 8 yıl önce gelen Şükrü Nhasen, işçisi olduğu atölyede diğer tüm göçmenlerle beraber ucuza çalıştırıldıklarını aktardı. Sosyal güvenceleri olmadan çalışmak zorunda olduklarını belirten Nhasen, “Bize çalışma izni verilmiyor bu yüzdense kaçak çalışıyoruz. Sosyal güvencemiz yok. İş kazası geçirsek karşımızda bir muhatabımız olmayacak. Sigortasız olunca da hastanelerde ücretsiz tedavi olamıyoruz. Mecbur karın tokluğuna çalışıyoruz” dedi.

Suriyeli oldukları için kendilerine biçilen değerin emeklerinin karşılığı olmadığını belirten göçmen Sadık El Naccar, “Sürekli olarak ‘O Suriyeli, ona az maaş ver’ diyorlar. Irkçılığa maruz kalıyoruz” dedi. Türkiye’ye ilk geldiğinde 13 yaşında olduğunu ve hurdacıda çalışmak zorunda kaldığını aktaran Naccar “Yaşıtlarım okula giderken ben hurdacılık yapıyordum. Orada çalıştığım dönemde küçük olduğum için az maaş alıyordum. O yaşta iş kazası da geçirdim. Sigortasızdım bu yüzden patronum beni hastaneye götürmedi. Kendi imkânlarımla giderek tedavi oldum” diyor.

16 SURİYELİ ŞİRKET

Göçmenlerin herhangi bir işyerinde çalışabilmesi için Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı tarafından çalışma izni almaları gerekiyor. Mülteciler Derneği’nin raporuna göreyse, 2019 yılında açıklanan verilere göre, çalışma izni alabilen Suriyeli göçmen sayısı 31 bin 185 kişi. Çalışma izni alamayan göçmenler ise kaçak olarak düşük ücretlerle, sosyal güvenceleri olmadan çalışmak zorunda kalıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamadaysa 26 Şubat 2019 tarihi itibarıyla en az bir ortağı Suriye uyruklu olan şirket sayısı 15 bin 159 olduğu belirtildi.

GERÇEK SAYILAR YOK

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre, 2020 yılı Türkiye Nüfusu içinde Suriye doğumluların sayısı sadece 225 bin. Yani Türkiye’nin nüfus verilerinde, bu verilere dayalı olarak yapılan hesaplamalarda Suriyeliler ve diğer göçmenler hesaplamalara katılmıyor. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, geçici koruma statüsü ile Türkiye’de yaşayan, kayıtlı 3 milyon 691 bin Suriyeli bulunuyor. Sadece İstanbul’da yaşayan Suriyelilerin sayısı 500 binin üzerindeyken, Türkiye’ye farklı yıllarda gelen düzensiz göçlerin sadece bir kısmı tespit edilebiliyor. Ülke içerisindeki göçmen nüfus hareketliliğini, kayıt dışı çalışan mültecilerin artışıyla ilgili değerlendiren Doç. Dr. Serkan Öngel, “Türkiye’de devasa bir nüfus hareketi yaşandığı halde, istatistikler bu gerçekliği yansıtmaktan uzaktır. Bu veriler aynı zamanda kayıt dışı çalışmanın geldiği boyutları da ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Nüfus verilerinde ülke içerisindeki göçmenlerin yeterince hesaplamalara katılmadığına dikkat çeken Öngel şunları söyledi: “Türkiye’nin nüfus verilerine dayalı olarak yapılan hesaplamalarda Suriyeliler ve diğer mülteciler yeterli düzeyde hesaplamalara katılmamaktadır.”

17 GÜNDE 4 BİN KİŞİ ALIKONULDU

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 1 Ocak’tan 23 Temmuz tarihine kadar alıkonulan Afganistanlı göçmen sayısı 29 bin 118 oldu. İdarenin 7 Temmuz’da açıkladığı verilere göre yılbaşından bu yana 25 bin, 17 gündeyse 4 bin 118 Afganistanlı göçmenin alıkonulduğu dikkat çekti. 2020’de ise toplam 50 bin 161 göçmen alıkonulmuştu.