Faiz bir ekonominin önemli göstergelerinden birisidir. Yatırım, tüketim gibi pek çok karar üzerinde de etkisi vardır. Bu nedenle ekonomi politikalarının para politikası bölümünü yönetenler zaman zaman faiz oranlarında değişiklik yaparak diğer göstergeleri de etkilemeye çalışırlar.

Genellikle etkili olan faiz politikaları ekonomilerin olağan üstü dönemlerden geçtiği zamanlarda arzulanan sonuçları vermeyebilir. Çünkü böyle dönemlerde kararları etkileyen diğer faktörlerin gücü daha baskındır. Örneğin ekonomik aktivitenin yavaşladığı bir dönemde sadece finansman maliyeti(faiz) düşük diye yatırım yapılmaz. Ya da gelecekte gelirinin artacağına inancınız yok ise sırf maliyeti(faiz) düşük diye kredi kullanıp harcama yapılmaz.

Siz bakmayın hisse senedi borsalarının coşmuş bir şekilde yükselmiş olmasına. 2020 yılında dünya ekonomisine ilişkin iyimser tahminler zaten pek bulunmuyordu. Şimdi bir de bunun üzerine korona virüsünün yarattığı durum eklenince 2020 yılının ekonomik açıdan çok zor bir yıl olacağı aşikâr.

Üretimin hemen her yerde azaldığı, dünya ticaretinin düşmesinin tahmin edildiği bir yıldayız. Özellikle korona virüsü nedeniyle ortaya çıkan sorunların başında üretim tarafı, diğer bir ifade ile “arz” yönü gelmektedir. Arz edebilmek için üretmek gerekir. Ancak özellikle Çin’de görüldüğü gibi üretimin düşmesi, diğer pek çok ülkede görülen seyahat kısıtlamaları gibi uygulamalar tedarik zincirinde önemli sorunlara yol açmaktadır.

Talep tarafında da ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Artan belirsizlik durumu insanların tüketim kararlarını olumsuz etkileyecek. Önlerini görmek için beklemek durumunda bırakacak. Mesela turizm sektörünün bu sorunun devam etmesi halinde çok ciddi zararlar ile karşılaşması mümkün. Dünyanın en önemli turizm fuarı olan “Berlin Turizm Fuarı”nın tarihinde ilk kez iptal edilmiş olması bunun bir göstergesidir.

Arz ve talep yönlü bu gelişmeler sadece virüsün görüldüğü ülkelerde değil diğer ülkelerde de ekonomileri etkiliyor.

Şimdi sorunlar böyle açık bir şekilde ortada dururken sadece faizleri indirmek ekonomik gidişatı tersine çevirmeye yeterli midir?

Bu hafta Salı günü ABD Merkez Bankası FED’in sürpriz ve acil bir şekilde faiz oranlarında 50 baz puanlık indirime gitmesi nasıl bir sonuç verir? Dünya ekonomisine nasıl bir etkisi olur? Çok fazla bir etkisi olmaz. Zaten faizler dünyanın hemen her yerinde yerlerde sürünüyor. Bunun bir miktar daha indirilmesinin ekonomik aktiviteye bir faydası olmayacaktır.

Faiz indiriminden sonra ABD 10 yıllık tahvillerinin getirisi %1’in altına kadar geriledi. Borsalara da “olumlu” katkı sağladı.

Dün IMF’nin korona virüsü ile mücadele etmek için 50 milyar dolarlık destek sağlayacağının açıklanmasından sonra yapılan yorumlara baktığımda genellikle borsaların bu haberden olumlu etkileneceği ve yükseleceği yönünde değerlendirmelerle karşılaştım.

Dünyada çok önemli bir sağlık sorununa dönüşen, yayılmaya devam eden, bazı ülkelerde okulların kapatılmasına neden olan, kalabalıkların toplanmasını engellemek için spor müsabakalarının seyircisiz oynanmasına yol açan, olimpiyatların bile ertelenmesine neden olabilecek bir salgın hastalıkla mücadele edilmesi için kaynak aktarılacak olmasının borsaları mutlu ediyor olmasını hayretle karşılamak gerekir.

Mevcut ekonomik sorunlar faiz indirimi ile çözülebilecek noktayı çoktan aştı. 2020 yılı dünya ekonomisi açısından çok zor bir yıl olacak.