Casablanca’da bir aşk hikâyesi

KARDELEN TATAR

Daha önce 2007 yılında ‘Kendi Dilinde Ağlamak’ romanıyla okuyucularıyla buluşan Canan Al’ın yeni polisiye romanı ‘Araf’ raflardaki yerini aldı. Canan Al, 2010 Cemal Süreya Şiir Yarışması’nda ‘Biraz Daha Işık’ adlı dosyasıyla başarı ödülü kazandı. Yazı ve şiirlerinde Nehir Amara adını da kullanan Canan Al’ın ürünleri Berfin Bahar, Koridor, İzdiham Sanat, Deliler Teknesi, Dar Sokak, E Hali gibi dergilerde yayımlandı.

Canan Al bu kez yeni romanı ‘Araf’ta adım adım örüyor olayları. Fas Casablanca’da aşk ile iş; cinayet ile politika, dini çatışmalar ile terör ve gizemini koruyan aile dramları iç içe geçiyor. Cesaret ile korku, aşk ve kıskançlık, vahşet ve merhamet, dürüstlük ve yalan, suçlu ile suçsuz, bir sarmal içinde örülüyor. Sonuçta soluk soluğa okunacak sıra dışı bir polisiye ile karşı karşıyayız.

Kora Yayınları etiketiyle ağustos ayında çıkan ‘Araf’ bir Fransız sömürgesi olan ve geçmişten Osmanlı izleri taşıyan Fas’ın Casablanca kentinde geçiyor. Canan Al, ‘Araf’ romanında olayları okuyucuyu sıkmadan, merak uyandırarak akıcı bir dille anlatıyor. Gizemini koruyan aile olaylarına açıklık getirirken misyonerlik çalışmalarıyla insanların birbirine nasıl kırdırıldığını da gözler önüne sermekten geri kalmıyor.

Roman karakterlerinden Eylül ile Araf arasındaki aşk ilişkisi kitaba damga vuruyor.

Roman, Casablanca kentinde düzenlenen ‘Sevgi ve Barış Şenliği’yle başlıyor. Herkesin büyük bir mutlulukla katıldığı şenlikte şiirler okunurken yaşanan iki patlama ortamı kan gölüne döndürür.

Roman kahramanlarımızdan Eylül ile Araf da olay yerindedir. Olay yerindeki patlamalardan hafif yaralı olarak kurtulurlar. Ancak yaşanan bu beklenmedik olay kentte barış içinde yaşayan Araplarla Berberileri karşı karşıya getirir. Kentteki olaylar devam ederken, Komiser Araf ve Eylül’ün arası kıskançlık krizi nedeniyle açılmıştır.

Komiser Araf, bu arada kentin varoşlarında işlenen cinayetlere odaklanmıştır. Ormanda öldürülüp yakılmış yetmiş yaşlarındaki kadın cesedi bulununca olayın izini sürerler. Roman bu cinayetin ve bundan sonra aynı yerde işlenen ikinci bir cinayetin izlerini sürmekle gelişir.

Canan Al, çatışmaları keskin hikâyeyi, hızlı bir tempo ile gerçekçi bir zemine oturtarak okuyucuyu sürükleyici bir hikâyeye davet ediyor. Sadece Araf ile Eylül arasındaki aşkın akıbeti ya da peşine düşülen katilin kim olduğunu merak etmekle kalmayıp dünya meselelerine de yoğunlaştığınızı hissediyorsunuz. Araf romanı, ben ve öteki, sevgi ve nefret, bir arada yaşama isteği ve düşmanlığın iç içe geçtiği dünyamızın fotoğrafını çekmeye çalışan dikkat çekici bir eser.