Birkaç sezon öncesinde “neydi o eski Serie A!” serzenişleriyle 80’ler ve 90’lardaki şaşaalı günlerine hasret duyulan İtalyan futbolu, bambaşka bir profille eski çekiciliğine kavuşmuş gibi görünüyor.

Serie A’da geçtiğimiz hafta sonu oynanan maçlarda 26 gol atıldı. Ocak ayında önceki 4 haftada oynanan maçlarda da sırasıyla ve 30, 24, 33 ve 29 gol atılmıştı. Pazar akşamı Milan, San Siro’da Inter’i 3-0 mağlup etti. Derby della Madonnina’da 8 maç sonra taraftarlar 2 golden fazlasına şahitlik ettiler. Bundan birkaç yıl önce, Edinson Cavani San Paolo çimlerindeyken, bu köşede, futbolda gücün belli takımların tekeli altında olmasına atıfta bulunup “bir daha Napoli şampiyonluğu görebilecek miyiz?” diye sormuştuk. 50 golle ligin en çok gol atan takımı Napoli ligin zirvesinde. İş sadece bununla da bitmiyor. Sadece goller Serie A’yı eğlenceli hale getirmedi. Ocak ayında ligin zirvesinde olup bitenler de futbolseverleri ekran başına çekiyor adeta. Buna aşağıda değineceğiz.

Napoli’nin liderlik koltuğunda oturmasında elbette Gonzalo Higuain’in payı göz ardı edilemez. Arjantinli bu sezon ligin bitimine 16 maç varken 22 gole ulaşmış durumda. İtalya Ligi’nde gol kralı olan futbolculara verilen “capocannoniere” unvanı için en yakın rakipleri Juventus’tan Paulo Dybala ve Inter’den Eder tam 10 gol gerisindeler. Zaten onun yarışı arkasındakilerle değil önündekilerle. Serie A’da en son bir futbolcu 30 gol barajını aştığında 10 yıl önceydi ve Luca Toni, Fiorentina formasıyla 31 gol atmıştı. Onun öncesinde de 1958-59 sezonuna kadar geri gitmek gerekiyor. Bu alandaki rekor 1928-29 sezonunda Torino formasıyla 36 gol atan Gino Rossetti’ye ait. 28 yaşındaki golcü kalan 16 maçta ağları 15 kez havalandırabilirse asıra yaklaşan rekoru tarihe gömecek. 22 maçta 22 gole imza attığı düşünülürse hayal gibi durmuyor.

Napoli’nin başarısının bir başka anahtarı da emektar teknik direktör Maurizio Sarri’de. Aslında Sarri’nin son haftalarda gündeme gelişi yarattığı takımla değil Roberto Mancini ile girdiği söz düellosu sebebiyle oldu. 20 ocakta Inter, İtalya Kupası maçında Napoli’yi 2-0 mağlup etti. Mancini, maçın sonuna 5 dakika ilave edilmesine tepki göstererek (o sırada durum 1-0’dı) dördüncü hakemin yanına gittiğinde, Sarri, Inter hocasına göre kendisine “i.ne” diyerek sataşmıştı. Karşılaşmanın ardından Mancini, Sarri’yi homofobik ve ırkçı olmakla suçlayarak, “Sarri’nin gerçek erkek olarak nitelendirildiği bir dünyada gay olmayı tercih ederim” dedi. Napoli hocası maç sonrası kendisinden özür diledi ve 2 İtalya Kupası maçından men cezası ile paçayı yırttı. Sarri’nin Empoli’yi çalıştırdığı dönemde Varese ile oynadıkları bir maç sonrası, çok fazla sarı kart görmelerini gerekçe göstererek “futbol i.nelerin oyununa döndü” şeklinde bir ifadesi de var. Anlayacağınız kendisinin dosyası kabarık. Peki bu olayda kurban olarak gösterilebilecek Mancini ne yaptı? Geçtiğimiz pazar günü takımı Milan karşısında 1-0 mağlupken hakeme penaltı kazanmaları yönünde itiraz ederken sahadan atıldı ve kendisini uğurlayan Milan taraftarlarına orta parmağını göstererek cevap verdi.

Son dönemin en “underrated” teknik adamlarından Massimiliano Allegri ise Juventus’u kabus gibi bir başlangıçtan sonra tekrar ligin zirvesine ortak etmeyi başardı. Antonio Conte üst üste 3 kez şampiyonluk yaşadıktan sonra ulusal takımın başına geçtiğinde herkes Allegri’nin üzerine koyabilecek çok şeyi olmadığını düşünmüştü. 48 yaşındaki hoca geçtiğimiz yıl geçtiğimiz sezon duble yapmasının yanında Şampiyonlar Ligi finalini gördü. Bu sezon Tevez, Vidal ve Pirlo gibi takımın 3 temel taşının ayrılması sonrası ligin ilk 11 haftasında ilk 10 içine dahi giremediler, ancak sonrasında başlayan yükseliş durduralamadı. Bianconeri tam 12 maçtır kazanıyor. 13 şubatta kendi evlerinde Napoli’yi konuk edecekleri maç sezonun düğümünü çözecek gibi duruyor. Bütün bunlara imza atan adam Allegri’nin FIFA Yılın Teknik Direktörü ödülü için aday bile gösterilmemesi (ki bence kazanması gerekiyordu) FIFA’nın ayıbı, kendisinin değil.

İtalyan futbolu bu sezon sürprizlerle dolu. 1984’ten beri ilk kez bir 3. Lig takımı İtalya Kupası’nda yarı final görmeyi başardı. Alessandria Calcio’nun koşusu dahi, bu sezon çizmede izlenecek çok şey olduğunun kanıtı.