Dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışmalar en çok çocukları etkiliyor. Yayımlanan son raporlar, 72 milyon çocuğun cinsel şiddet tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Çatışmalar cinsel şiddet tehdidini büyütüyor: Çocuklar tehlikede

Dış Haberler Servisi

Çocuklara yardım örgütü Save the Children(Çocukları Kurtarın), dünya çapındaki çatışma bölgelerinde yaklaşık 72 milyon çocuğun cinsel şiddete maruz kalma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. Kurumun raporunda, Irak, Yemen, Kolombiya, Somali, Güney Sudan ve Suriye’deki çocukların büyük risk altında olduğu ve cinsel şiddete maruz kalma tehlikesinin son 30 yılda neredeyse on kat arttığı belirtildi.

“Savaş Silahı: Çatışmada Çocuklara Karşı Cinsel Şiddet” başlıklı rapor, 1990 ile bu konuda yaşanan olayları da kapsıyor. Save the Children’ın çalışmasına göre, şu anda 426 milyon olan cinsel saldırıya maruz kalma tehlikesi altındaki çocuk sayısı 1990’da 8,5 milyon civarındaydı.

Örgütün hazırladığı raporda, çatışma bölgelerinde toplam 426 milyon çocuğun yaşadığına ve bu gruptaki her altı çocuktan birinin, silahlı kişiler tarafından cinsel şiddete uğrama riski bulunduğuna dikkat çekildi.

Save the Children, elindeki verilere göre, cinsel şiddet gören çocuk sayısının Birleşmiş Milletler’in ortaya koyduğu rakamlardan daha yüksek olduğunu gösteriyor. Buna göre 2006 yılından bu yana dünya çapında 20 binden fazla çocuk çatışma ortamında cinsel şiddete maruz kaldı.

Save the Children’ın Başkanı Susanna Krüger, “Resmi veriler, buzdağının sadece ucunu gösteriyor” dedi. Krüger, çocuklara karşı işlenen cinsel suçların barış dönemlerinde bile yeterince kayıtlara geçmediğini ifade etti.
Susanna Krüger, tecavüz ve cinsel istismarın diğer türlerinin savaşlarda giderek artan oranda bir silah olarak kullanıldığını ve bunu yapan kişiler arasında kamusal kimliği olanların sayısının arttığını ifade ederek istatistiklere girmeyen sayısız mağdur olduğunu belirtti.

CİNSEL ŞİDDET NEDİR?

Save the Children yayımladığı raporda, “cinsel şiddet” kavramı, cinsel kölelik, seks işçiliğine zorlama, cebren hamile bırakma, zorunlu kısırlaştırma ya da cinsel organların yaralanması eylemlerini kapsıyor. Cinsel şiddete maruz bırakılan çocuğun hem fiziksel hem de ruh sağlığı ve gelişimi üzerinde yıkıcı etkileri olduğunun altı çiziliyor.