BirGün manşetinde “Başkanlık için Musul’u istiyor” yazıyordu, Musul operasyonu başladı, Musul’u ona vermeyecekleri anlaşıldı, ama ABD’nin Çatladıkapı Muhtarlığı’na hangi tavizi verdiği de merak ediliyordur.

Geçen gün Cumhurbaşkanı, malum futbol meraklısı ya, spor yazarlarının beğenmedikleri durumlarda söyledikleri bir lafı tekrarlamıştı: “Biz devletiz be! Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil.” (Saray müdavimi muhtarlar bir burukluk hissetmişler midir, bilemeyiz.)

Varsın Musul’u vermesinler!

TSK imzasını atıyor... Fetöcü diye gözaltına alınan 9 savaş pilotu, her sabah karakolda imza atma şartıyla ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakılmışlar, imzalarını attıktan sonra uçaklarına biniyorlar, yurtdışı yasağına rağmen Irak’a ve Suriye’ye uçarak bombardımana devam ediyorlarmış…

Asayiş berkemal… Fetöcü polisi gözaltına alıp kendisi de fetöcü çıkan polisi gözaltına alıp kendisi de fetöcü çıkan polisi gözaltına alıp kendisi de fetöcü çıkan polisi gözaltına alıp kendisi de fetöcü çıkan polisler var ya…

Yargı tıkır tıkır… Fetöcü polisin gözaltına alıp fetöcü savcının mahkemeye sevk ettiği fetöcü hâkimi tutuklayıp kendisi de fetöcü çıkan hâkimi mahkûm edip kendisi de fetöcü çıkan hâkimler var ya…

İktidar pirüpak… AKP’de tek bir fetöcü olmadığını söyleyen bir AKP’linin fetöcü çıkmasına itiraz eden AKP’de tek bir fetöcü olmadığını söyleyen bir AKP’linin fetöcü çıkmasına itiraz eden bir AKP’li de hakikaten varsa, demek ki neymiş? AKP’de tek bir fetöcü bile yokmuş!

Gerçi Ahmet Takan tersini yazmış: “Kabineden uzak kalan eski bir Bakan sağda solda konuşuyordu, ‘ByLock’un üstü kapatılacak. Operasyonu yöneten üst düzey görevliler de ByLock’cu çıktı. AKP içinde 58 milletvekili tespit ettik’ diye. Gidişat da Sayın Bakan’ı doğruluyor!” Zaten tevatüre göre onlardan da ancak erken seçimle kurtulabilirlermiş…

Hani böyle kaptırmış gidiyorum sanmayın, elbet latife kaldıracak halde filan değiliz, ama insanın doğasında var, kıkırdamadan edemiyor… Mesele iyimserlik değil haliyle. Mesele kötümserlik, karamsarlık da değil. Mesele baştan aşağıya kötülüğün hüküm sürdüğü bir karanlık... Karanlıkta hiç olmazsa el yordamıyla yol alınır… Çünkü neyin nerede olduğu bilinir, tahmin edilir. Ama her şey altüst oldu, her şeyin, şahsın, kurumun, konumu ve yeri değişti. Karanlıkta bir süre bodoslama gitmek zorundalar. Öyle işte…

Bakalım Musul’da daha neler olacak? Ankara Musul’a gitmek için “Barzani istiyor” iddiasına sığınmıştı, Sünni ittifakındaki Barzani bile Ankara’ya sırtını dönüp Bağdat’la anlaşmış, ABD de Bağdat’ın arkasında. Şimdi Musul’u bırak Dabık’a bak havalarındalar, peki ama oradaki ÖSO kim? Nihai talimatı ABD’den almıyor mu, yarın ne olacağını kim biliyor?

Bu arada 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni taa mart ayında Newsweek’te yazan Bush’un eski danışmanı Michael Rubin şimdi de “Erdoğan’a suikast yapılacak, 3. darbe olacak” iddiasını attı ortaya. Erdoğan onunla da derhal polemik yaptı: “Ukala, kendini bilmez” dedi. Ama iki gün sonra manidar şekilde ölüme dair laf etti: “Bir adam gibi ölmek var, bir şey söyleyecektim ama onu söylemeyeceğim, [söyleyemeyeceğim dedi ama söyledi:] bir de madam gibi ölmek var.” Madam gibi, kadın gibi ölmek olmazmış! İyi de, cinsiyetçilik ve yabancı düşmanlığıyla zaten böyle oy kazanmıyor muydu?

Önümüzde bir erken seçim mi, başkanlık için referandum mu olduğu belli değilmiş. Anketler ne derse oymuş. Uzun süredir fiili koalisyon ortağı ve briç sever Bahçeli’ye siyasetteki manevralarına bakıp briç ustalığı atfedilir, ama şimdilerde pişti oynuyor! “Böyle hayırlı bir gelişmeyi sabote etmek doğru değil,” dedikten sonra, Başkanlık şeyi için de tam destek verir mi? Göreceğiz. Adalet Bakanı Bozdağ da Türkiye’de şu anda fiili bir başkanlık sistemi olduğunu tekrarladı. Eskiden olsa, “anayasaya karşı fiili durum yaratmak anayasayı tagyir tebdil ilga suçudur” filan derdik, ama Adalet Bakanı’nın işlediği bu suçu görecek, savcı-hâkim yani adalet lazım, bir de hâlâ geçerli anayasa tabii ki, ama yok öyle bir şey işte.

Neyse ki Çatladıkapıcıların kaçınılmaz finalinde Çatladıkasacılar olarak bizlerin marşı hazır:

“Baskıydı, işkenceydi / Bir işe yaramadı / Dışarıdan yardım geldi / Onu kurtaramadı / Bugün öyle bir gün ki/ Ey insan kasapları / Hakkı yenenler şimdi / Tutuyor hesapları / Yılların geleneği / Bizlere sökmeyecek / Hiç kimsenin emeği / Kasaya girmeyecek / Dinle bak çatırdıyor / Çatladı çatlayacak / Kasa can çekişiyor / Gücü yok dayanacak.”