Çay üreticileri emeğinin karşılığını talep ediyor
CHP, Rize’de çay üreticileriyle miting düzenledi. Mitinge katılan CHP Lideri Özgür Özel, ‘‘Çay üreticisi 25 TL beklerken 17 TL’ye mecbur bırakıldı’’ dedi. Çay üreticisi Gürsel Ceryan ise “İktidar paramızı pul etti. Çay bizim ana gelir kaynağımız. Hakkımızı istiyoruz’’ diye konuştu.
Politika Servisi
CHP, öğretmenler ve emeklilerin ardından dün Rize’de ‘Çay Mitingi’ düzenledi.
‘‘Çay üreticisinin geçim derdi, bizim derdimizdir’’ sloganıyla düzenlenen mitinge CHP Lideri Özgür Özel de katıldı.
Çay üreticilerinin konuşmalarıyla başlayan mitingde kürsüye çıkan çay üreticisi Gürsel Ceryan, ‘‘Sorunlarımız çay. Biz ona bize sahip çıksın diye seçtik ama o ne yaptı? Bizim paramızı pul etti. Ben hastayım, benim romatizmam var, yalnız çayımı toplayamıyorum. Bir ton çayın parası yevmiye parasını geçiyor’’ tepkisini gösterdi.
‘‘Eskiden ne yapıyorduk? Çay parasına her şeyi yapıyorduk’’ diyen Ceryan, şunları söyledi: ‘‘Şimdi altın bile alabiliyor muyuz? Çay parası artık yetmiyor. Geçinemiyoruz. Çay bizim ana gelir kaynağımız değil mi? Bununla geçiniyoruz. Bize artık yetmiyor, yan gelir oldu. Gençlerimiz şehri terk etti, büyük yerlere gittiler. Ben maliyetimi istiyorum, emeğimin karşılığını istiyorum. Hakkımızı istiyoruz.’’
FİYAT AÇIKLAYAMAYAN CUMHURBAŞKANI OLUR MU?
Çay üreticilerinin konuşmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı.
İktidara tepki gösteren Özel, ‘‘Çay fiyatını açıklamayan bir Tarım Bakanı, çay fiyatını açıklamayan hükümetin başkanı, Cumhurbaşkanı olur mu? Çayı niye tweet atarak fiyat açıklıyorsunuz? Gelin Rizelinin gözüne bakın. 17 lirayı söyleyin bakalım kasketler nasıl yere çalınıyor. Yazıklar olsun’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Çay üreticisine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlamalı’’ çağrısını yapan Özel, ‘‘Alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Çay üreticisi 25 TL beklerken 17 TL’ye mecbur bırakıldı’’ diye konuştu.
Özgür Özel’in konuşmasındaki satır başları şöyle:
‘‘Çayda fiyat açıklandığı günden itibaren Rize’de büyük bir moral bozukluğu, yükselen bir tansiyon var. Biz yerel seçimlerde şunu söylemiştik. Milletin gündeminde olmayan hiçbir konu CHP’nin gündeminde olmayacak. Ama milletin gündeminde ne varsa o bizim gündemimizde olacak. Eğer sonuç alamazsak sokaklar, meydanlar bizimdir.
Birileri siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyup eski tartışmalı gündemi geri getirmek istiyor. Ama normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değildir aksine normalleşme hem müzakere hem de mücadele etmek gerektiğinde eylem de yapmaktır.
Onunla kavga etmenin ne bana ne kendisine ne Rize’ye faydası var. Ancak ben buradan Erdoğan’a, AKP’li, MHP’li, İYİ Partili her görüşten hemşerisinin sesini duyurmaya geldim.
ÇİFTÇİ DEVLET GÜVENCESİ ALTINA ALMALI
Bizim ülkemizde her yıl Trakya kadar ekilir toprak, AKP hükümeti boyunca bu topraklar boş kaldı, kaybedildi. Çiftçilerimizin sorunlarını çözmek için önce kanuna uyacağız. 2006’da çıkan kanuna uyulmuyor. Sulamada kullanılan elektrik borçları hemen ürün satılınca ödenebilmeli. Çiftçimizin banka borçları tamamen silinmeli, bir kereye mahsus kredi borçlarının faizi silinmeli, anapara 5 yıla bölünmelidir. Çiftçinin elinde kalan ürünler devlet tarafından mutlaka alınmalı.
Kendi ürünümüzü 1 liraya alıp uluslararası şirketlerin 10 liraya bize sattığı bu düzenden hep birlikte rahatsızız.
2003 yılında çiftçi kayıt sisteminde 2.8 milyon çiftçi kayıtlıyken 20 yıl sonra 2.3 milyon çiftçiye düştü. Ve 20 yılda nüfus 20 milyon artarken maalesef 500 bin çiftçiyi kaybettik. Hal böyle olunca 20 yılda 20 milyon artan nüfus ama 500 bin çiftçi kayıp. 20 milyon ton buğday üretimi varken 2002 yılında, 20 yıl sonra aynı miktarda buğday üretimi. Tarihimizde en fazla et ithalatı bu iktidar döneminde yapıldı. 22 yılda 356 bin ton et ithalatına 1.8 milyar dolar para ayrıldı. Son 1 yılda küçükbaş hayvan sayımız 4 milyon azaldı. Ve 2023 yılında küçülen, daralan tek sektör tarım sektörü oldu. Çiftçilerimizin bankalara olan borçları 1 yılda tam yüzde 88 arttı. Çiftçilerimizin artan borcunun toplamı 652 milyar liraya ulaştı. Ülkemizde çiftçilerin yaş ortalaması yükseliyor. Çiftçilerin yaş ortalaması 58. Her 4 genç çiftçiden 3 tanesi en kısa zamanda tarımı bırakmak, başka işlerle uğraşmak istediklerini söylüyorlar. Eğer bir ülkede çiftçilerin yaş ortalaması 58 olduysa, 4 gençten 3’ü yurt dışına gitmeyi hayal ediyorsa, 4 çiftçiden 3 tanesi tarım yapmak istemiyorsa işte o ülke için gerçek beka sorunu budur.
ASGARİ ÜCRETİNDE ALTINDA ÇALIŞIYOR
Çaykur’da 11 bin çalışan işçi var. Çaykur işçileri artık 6 ay çalışıp 6 ay boş kalmak istemiyorlar. Çaykur işçilerinin enflasyon altında zam ala ala maaşlar eridi. Çaykur işçisi 20 yıl önce asgarinin dört buçuk ücreti alırken bugün bir buçuk asgari ücret geriledi. Asgari ücretin altında çalışıyor. İşçilerin kadro talebi var, kadrolarını verin.
ÇAY KANUNUNU REDDETMEYİN
Üretici sorunu içi çay kanunu mutlaka çıkarmalıdır. Biz geçmişte sizin hemşeriniz İstanbul Milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu ile Tahsin Ocaklı’yla bir çay teklifi verdik. Teklife evet dediğinizde işçinin de üreticinin de sorunu çözülüyor. Maalesef öneri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Buradan Sayın Erdoğan’a, Sayın Bahçeli’ye sesleniyoruz. Önergeyi vereceğiz, reddetmeyin. Çay üreticisine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlanmalı.’’