Çay üreticileri koronavirüs salgını nedeniyle ne yapacağını bilmiyor. Mayıs ayında ilk hasadı yapılacak olan çay ile ilgili gerekli önlemler hâlâ alınmış değil

Çay üreticisi endişeli: Salgın döneminde üretim nasıl yapılacak?

HAVVA GÜMÜŞKAYA

Doğu Karadeniz’in en önemli geçim kaynağı olan çay, bölgede yaklaşık 200 bin üretici tarafından üretiliyor. Sadece Rize’de ÇAYKUR ve özel sektör yaş çay fabrikaları için yaklaşık 700 alım yerinde yaş çay alımı yapılırken salgın ile ilgili somut tedbirler alınmadı.

Hasat öncesi hazırlıkların dahi tamamlanamadığı bölgede çay üretiminin nasıl yapılacağı merak konusu.

MEVSİMLİK İŞÇİ SORUNU

Çay üretiminde en önemli faktörün mevsimlik işçiler olduğunu belirten Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Harun Vayiç, “Mevsimlik işçilerle yapılıyordu burada tarım, özellikle Gürcistan’dan gelen işçilerle. Şimdi sınır kapalı, onlar gelemeyecek. Şehir dışından gelecek işçilerin 14 gün önceden gelip karantinaya alınması, daha sonra çay tarımı yapılması düşünülüyordu. Onun dışında resmi bir açıklama yok. Pratikte nasıl bir süreç yaşayacağımızı biz de bilmiyoruz“ açıklamasında bulundu.

Hasat öncesi işlemlerini yapamayan üreticilerden söz eden Vayiç, “İnsanların büyük bir kısmı gübreleme yapamadı. Birçok kişi salgın nedeniyle işlemleri ilk çay hasadından sonraki döneme erteledi” ifadelerini kullandı.

UYARILARIMIZ DİKKATE ALINMADI

ÇAYKUR tarafından somut olarak herhangi bir adım atılmadığına dikkat çeken Vayiç, ”Çay alım yerlerinde herhangi bir çalışma söz konusu değil. Kesin olan hiçbir önlem veya çalışma yok” diyerek tepki gösterdi.

11 Mart’tan itibaren önlemler alınması için çağrı yaptıklarını belirten DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, ÇAYKUR tesislerinde koronavirüs vakalarının tespit edildiğini açıkladı.cay-ureticisi-endiseli-salgin-doneminde-uretim-nasil-yapilacak-718041-1.

Birinci sürgünde çay alımının yapılmaması gerektiğini söyleyen Aslan, “Üreticilere 2019 yılındaki çay alımları üzerinden ödemeler yapılsın, ilk sürümde çay alımı yapılmasın, ÇAYKUR çalışanı mevsimlik işçiler işe girişleri yapılarak ücretli izne çıkarılsın dedik ama dikkate alınmadı. Bütün bunların çok önceden planlanması gerekiyordu; ancak ÇAYKUR hiçbir plan yapmadı. Bir sürgün döneminde çay alınmaması kayıp değildir” diye konuştu.

Çay alım yerlerindeki hijyenik koşulların iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Aslan, “Çay alım yerlerinin çay almaya uygun hale getirilmesi lazım. Çünkü alım yerlerinde tuvalet yok, hiçbir hijyenik tedbir yok. Çay eskperi oraya gider ve bütün gün çay alır, akşam evine döner. Çoğu zaman ulaşım aracı bile olmaz. Sadece kocaman bir baraka“ dedi.

Aslan, çay alımlarının randevulu bir sistemle yapılması gerektiğinin de altını çizdi.

DERHAL BİR KURUL OLUŞTURULMALI!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal da partisinin genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında, “ÇAYKUR ve yetkili kamu kurumlarının içinde olduğu, sendikaların ve çay üreticilerinin bulunduğu bir kurul derhal kurulmalı” çağrısında bulundu. Çay üretimi ile ilgili tedbir alınmaması halinde ciddi risklerin ortaya çıkacağını vurgulayan Sarıbal, “Koronavirüs meselesi üzerinden derhal bir çay tarım kurulu kurulmalı. Çay üreticilerinin borçları sıfır faizle uzun vadeli olarak geriye atılmalı. İhtiyaç duydukları gelir için desteklemelerden elde edilecek payları derhal ödenmeli” ifadelerini kullandı.

30 NİSAN’A KADAR RİZE’YE GELİNEBİLİR

Rize Valiliği, çay üretimi için şehir dışından gelecek yurttaşların 30 Nisan’a kadar gelmelerini istedi. Valilik açıklamasında “Yaş çay sezonunun muhtemelen 15 Mayıs’ta başlaması bekleniyor. Bu yüzden il dışından gelecek olan vatandaşlarımızın 14 günlük karantina sürecini dikkate alarak 30 Nisan’a kadar gelmelerini istiyoruz. 30 Nisan’dan sonra gelmek isteyenlere izin verilmemesini talep edeceğiz” dendi.

ÇAYKUR ÜRETİCİNİN YANINDA OLMALI

SOL Parti Rize İl Örgütü de “Çay üretimi yapılamazsa üreticinin mağduriyeti nasıl çözülecek?” sorusunu sordu. SOL Parti’den yapılan açıklamada gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerektiği vurgulanarak, bölge halkının talepleri sıralandı:

► Acil olarak bölgemizde, tüm tarafların adil bir şekilde temsil edileceği bir “Yerel Sorunlar Platformu-Meclisi” oluşturulmalıdır.

► Bu platformda, çay üreticisinin sorunları dahil, işçi, esnaf sorunları ve hayatın akışına dair tüm sorunlar masaya yatırılmalıdır.

► Üretim devam edecekse, bölge halkı ve üreticinin asgari dikkat etmesi gereken hususlar ciddiyetle ele alınmalı ve takip edilmelidir.

► İl dışından bölgemize gelebilecek gerek üretici gerekse mevsimlik işçilerin kontrolü, barınması ve karantina uygulaması titizlikle yürütülmelidir.

► Bu üretim sürecinde gerek hasat edememe gerekse rekolte düşüklüğü durumunda, devlet üreticinin zararını tazmin etmelidir.

► ÇAYKUR, halkın ve üreticinin yanında olduğunu, alım garantisi güvencesi vererek göstermelidir.

► Her yıl üretici enflasyonist sisteme yenik düşerken, bu yıl dönemin özelliğinden kaynaklı olarak “insanca yaşayacak bir fiyat” verileceği sözü yerine getirilmelidir.

► Yine bu dönemin özelliğinden kaynaklı olarak, “kota ve kontenjan” uygulanmamalıdır.

► Yaş çay alımlarının virüs koşullarında sağlıklı yapılabilmesi için, özellikle randevulu sistemin uygulanması gerekmektedir. Bu uygulama da her bir alım yeri için gün boyu olmalıdır.

► Her bir çay üreticisi, emeklisi, esnafı bankaya borçludur. Borçlar, faizsiz ertelenmelidir.

► Çay fabrikalarında çalışanlara gerekli hijyenik çalışma koşulları ve fiziki ortam sağlanmalıdır.

► Budama bedeli kampanyanın ilk haftasında ödenmelidir.

► Özel sektör taban fiyatın altında yaş çay almamalı ve ödemeleri en geç ÇAYKUR’un ödeme tarihinde yapmalıdır.

► Çay bir gıdadır ve hijyenik üretim koşullarına uyulmalıdır.