Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Star Grubu 23. Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında geçtiğimiz gün seyirciyle buluştu. Şelale Şehnaz Sam ile Jose Maikel Brina Utra’nın düetlerine Sicimoğlu ve grubu eşlik etti. Sanatçılar ve festival ekibi konserden önce Sheraton Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda festivale ve konsere dair çeşitli konular konuşuldu. Festival Direktörü Tuğçe Alparslan […]

Caz, Ankara’dan yükseldi

Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Star Grubu 23. Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında geçtiğimiz gün seyirciyle buluştu. Şelale Şehnaz Sam ile Jose Maikel Brina Utra’nın düetlerine Sicimoğlu ve grubu eşlik etti. Sanatçılar ve festival ekibi konserden önce Sheraton Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda festivale ve konsere dair çeşitli konular konuşuldu.

Festival Direktörü Tuğçe Alparslan festivalin tematik bir yanı olduğunu belirtirken, bu yıl cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek istediklerini belirtti. Bunu sahneye uyarlamak istediklerinde de “Düetler” fikrinin ortaya çıktığını belirten Alparslan, festivale gelen bütün sanatçıların bu düetler için çok çalıştığını söyledi. Festivalde “Kız ve Erkek Çocukların Eğitimde Eşitlik Programı” kapsamında bilet gelirlerinden 5 TL’si bu programa bağışlanacak.

SPONSORSUZ VE DESTEKSİZ

Festival adına konuşan Caz Derneği Başkanı ve Festival Küratörü Özlem Oktar Varoğlu, Ankara’da sponsor ve uzun vadeli destek almanın bütün festivallerin problemi olduğuna değindi. Ankara’da 5 büyük festivalden olduklarını belirten Oktar, destekler sayesinde festivalin yapılabildiğini belirtti. Anadolu’da bu işin yapılabilirliği sorusuna Varoğlu, “İlgi giderek artıyor, Ankara basınının yaptığımız işe inanması sayesinde seyirciler haber aldı, haber aldıkça gelenler arttı” ifadelerini kullandı. Ayrıca birkaç konseri de daha başlangıç seviyesinde cazı öğrenmeye başlayanlar için yaptıklarına dikkat çekti.

Ayhan Sicimoğlu, artık festivale müdavim olduklarını ifade ederken, bu konserde Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Star Grubu’na düet olarak Şelale Şehnaz Sam ve Küba’dan Jose Maikel Brina Utra’nın eşlik edeceğini belirtti. Kübalıların doğuştan müzisyen olduğunu anlatan Sicimoğlu, herkesin orada iki mesleği var dedi. Küba’da caz festivali’ne gitmek istediklerini ancak sponsor sıkıntısı yaşadıklarını belirten Sicimoğlu, “Orada çalan ilk Türk grubu olacaktık, tereciye tere satacaktık” dedi. Bu tarz festivallerin önemi nedir sizce sorusuna ise Sicimoğlu “Bilirsiniz, dünyada gezmediğim ülke kalmamıştır. Oralarda en ufak bir köyde bile 3-4 tane festival var. Bazen üzülüyorum halimize. İstanbul’da 20 milyon kişilik şehirde opera salonu yok. Paris’te her mahallede var. Caz için de aynısı geçerli. Efendim bizim müziğimiz değil. Çok kızdığım bir argüman. Japonların müziği mi? İsveçlilerin müziği mi? Bizden meraklılar. Türkiye’de en az 5 caz festivali olmalı değişik zaman ve janrlarda. Azlığından şikâyetçiyim ben” yanıtını verdi.

Klasik cazdan insanlar biraz ürkmüş vaziyette olduğunu belirten Sicimoğlu, caz tarifini geniş tutmanın ve biraz köpürtmenin halka inebilmenin yolu olduğunu anlattı.

Şelale Şehnaz Sam ise etnik dokunuşların her zaman karşılığını bulacağını belirtirken “Türküyle cazı birleştirmek caz müziğini Türkiye’de daha geniş bir kitleye dinletebilir olacaktır” dedi. Kübalı sanatçı Jose Maikel Brina Utra ise cazın müzisyenin içindekileri hür bir şekilde dışarı dökmesidir ifadelerini kullandı.