Google Play Store
App Store

Caz müzisyeni Erkan Sönmez’in ‘Habitat’ albümü bir dağ evinde 3 aylık bir inziva sürecinde ortaya çıktı. Sönmez, albüme dair “Benden biz olma yolculuğu. ‘Habitat’ta bu yolculuğu tam anlamıyla deneyimledik” diyor.

Caz, ‘ben’den ‘biz’ olma hali
Arka sıra (soldan) Cem Çatık, Berkan Kaya, Sinan Erbelger. Önde Erkan Sönmez ve Elis Dubaz. (Fotoğraf: BirGün)

Işıl ÇALIŞKAN

Besteci ve davulcu Erkan Sönmez, 3 ay boyunca tek başına kaldığı bir dağ evinde yaşadığı deneyimleri 7 parçalık bir caz albümünde topladı: ‘Habitat’. Bir nevi inzivanın, yaratım enerjisiyle birleştiği yolculuğun ürünü olan albüm; merkezine insanı ve kolektif üretim sürecini alıyor. Albümde; piyano ve tuşlu çalgılarda Berkan Kaya, elektrik gitarda Cem Çatık, bas gitarda Sinan Erbelger, davulda Erkan Sönmez yer alırken; özel konuk olarak iki şarkıda vokalleriyle Elis Dubaz eşlik ediyor. Albümün prodüktörlüğü Erkan Sönmez’e; mix ve mastering’i ise Cem Çatık’a ait.

BirGün’e konuşan Erkan Sönmez’e davulla olan yolculuğunun nasıl başladığını soruyoruz. Sönmez, “Çok küçük yaşlarda babam bağlama çalarken ona kavanozlarla eşlik etmemle başlıyor aslında içimdeki ritim dünyası. Elimde bir şey olması alışkanlığı ritim dünyasıyla birleşince yolum davula çıktı sanırım” cevabını veriyor.

3 aylık bir inzivanın sonucu olarak ortaya çıkan bu albümün yaratım sürecini, “Uzun ve sancılı bir süreç” olarak tanımlayan Sönmez, şu sözleri kaydediyor:

“Tam anlamıyla bir doğum süreci gibi. Dağ evine kapandığımda 2018 yılıydı. Albümün son halini alıp yayınlanması tam 6 sene sürmüş. İnziva dönemi süreçteki en keyifli anlardı. Tabiatla, kendimle direkt temasta olduğum ve bu albümü hayal edip besteleri ortaya çıkardığım büyülü zamanlar. Sancılı dediğim taraf tam da buradan sonra başlıyor. Dağdan stüdyoma geri döndüğümde elimdeki besteleri mükemmelleştirme kaygısıyla başlayan bir sürece girdim. Hayalimdeki samimi iletişimi kurup hayal dünyamı paylaşabileceğim insanları bulmak da neredeyse iki senemi aldı. Sonrasında Berkan Kaya, Cem Çatık ve Sinan Erbelger ile bir araya geldik. Tam da o sıralarda kolektifi hissetmeye, birlikte bir şeyi var etmenin ne demek olduğunu anlamaya başladım. Bir şeyi var ediyor olmanın heyecanıyla kolektif yaratım enerjisini en saf haliyle yansıtmaya çalıştık.”

DOĞAL BİR AKIŞ

Caz doğası itibarıyla kolektif bir müzik türü. Sönmez’e tek başınalıktan doğan kolektif üretim sürecinin ona nasıl yansıdığını sorduğumuzda “Bütün süreç içerisinde kendimden en çok çekindiğim konulardan biriydi bu” cevabını veriyor ve Sönmez, düşüncelerini şu sözlerle ifade ediyor: “Bestelerin ve icraların içerisindeki değişikliklerin ve etkileşimlerin aslında müziğimi değiştirmediği, aksine yarattığım dünyanın sınırlarını genişlettiği ve hepimizin koca bir oyun alanı içerisinde özgürce oynarken yine hayal ettiğim müziği ortaya çıkardığımız bir gerçekliğe dönüştü. Aslında caz müzikte beni en çok etkileyen şeylerden biri olan iletişim ve etkileşim halinin bilinmezliğine dair yaşadığım kaygıyı, dostlarımla birlikte samimi bir şekilde deneyimledikten sonra tam olarak istediğim ve keyif aldığım şeyin bu saf iletişim olduğunu anladım. Evet bunlar hala benim bestelerim ve hep birlikte bu dünyanın sınırlarını genişletmek, hislerimden ve benliğimden bir şey götürmüyor. Benden biz olma yolculuğu diyebiliriz bir nevi. ‘Habitat’ta bu yolculuğu tam anlamıyla deneyimlediğimizi hissediyorum.”

Sönmez, albümde yer alan diğer müzisyenlerle eşit bir denge sağlama çabası içerisinde olduğunu belirterek, “’Habitat’ta yaratmak istediğim dünya kimsenin ön plana çıkma kaygısı yaşamadan, doğal bir akışta ve iletişimde olma haliydi. Bunu yarattığımızı düşünüyorum. Gerisi dinleyenlerin takdiri tabii ki” diyor.

Sönmez’’in ‘Habitat’ında yolculuğa çıkmanın tam zamanı. Şimdi gözlerinizi kapatın ve kendinizi müziğe bırakın…