Müzisyen söz yazarı, besteci ve şarkıcı Senem Diyici, "Şarkılarım birçok anlam ifade eder. Ozan tarafımla, bir ‘hikâye anlatıcısı’ gibi. Söylenmesi gerekeni duygularımla müziğe aktarır, onları renklendiririm" diyor.

Caz dünyasında hikâye anlatıcısı
Fotoğraf: BirGün

Şule USLUTEKİN

Uzun yıllar yaşamını Fransa’da sürdüren uluslararası müzisyen söz yazarı, besteci ve şarkıcı Senem Diyici, on yıl aradan sonra ‘Nara’ albümüyle sevenlerinin karşısında, Ada Müzik etiketiyle hem dijital mecralarda hem de CD olarak çıkan albümde, sözleri ve müzikleri Diyici’ye ait 11 parça yer alıyor, Albümün ilk klip parçası ‘Bir Tuhaflık Oluyor Bana’ya çekilmiş. Müzisyen, albüm sonrası ilk konserini 23 Eylül’de İzmir Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleştirecek, kendisi ile hem çalışmaları hem de yaşamı ve sektöre dair yaşananları konuşmak için sorularımızı yönelttik.

On yıl aradan sonra çıkan ‘Nara’ albümü pandemi dönemi ürünü aynı zamanda, Kartonetinde ‘Bir müzisyen olarak bu dönem ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım, müzik ve beste yapmayı bırakmadan yaşama devam’ demişsiniz. Nasıl geçti bu dönem anlatır mısınız?

Tam anlamıyla hepimiz gibi dışarıya kapanış, içe dönüş oldu, o sessizlik ve belirsizlik süreci bana iyi geldi zira çok şarkı yapmamı sağladı, öyle verimli bir dönem oldu. Bol bol düşünerek, sindirerek kendime olan özgüvenimi tekrar gözden geçirerek, hepsi içsel bir yenilenme sağladı aynı zamanda, ilk dönem şaşkınlığım kısa sürdü hemen çalışmaya verdim kendimi.

Uzun yıllardan sonra Türkiye’ye döndünüz artık İzmir’de yaşıyorsunuz, bu büyük bir değişim, dönüşüm aynı zamanda, size neler kattı?

Yurtdışında uzun yıllar yaşadım ve çok şey yaptım. Kendi müziğim ile farklı alternatifler, dünya müziği adına ilk örnekler dolu, tamamen farklı kültürler arası bir buluşma, köprü kuruyordum, sonra tekrar köklerime sarılmak, beslenmek iyi oldu. Ardından pandemi dönemi geldi, Hepimiz için büyük dönüşüm yarattı. Herşeyi kabullenerek geldim, kendi kültürümün zengin mozaiği ile buluşmak, doğaya dönük yeni bir yaşam ile sarmalanmak, kültürel diyalog ve üretim içinde olmak, bunlar yaşadığımız dönemi iyileştirerek devam etmemizi sağlayan adımlar...

caz-dunyasinda-hikaye-anlaticisi-1066109-1.

Dünyanın pek çok yerinde yayınladığınız albümlerde ve konserlerde kendi kültürel kökleriniz ve dilinizle müziğinizi yaptınız, gördüğünüz ilgi nasıldı?

Çok güzeldi, müziğin tek dili yok, kalbe daha doğrusu ruha akış var. Başka hiçbir şeyin önemi yok. Kalpten kalbe temas kuruluyor müzik ile, birbirine bu şekilde dokunabiliyorsa o beğeni oluşuyor, benim de yaptığım buydu. Yurtdışında müzik çevreleri bana caz ozanı adını taktı. Bu doğru bir tanım zira etkilendiğim herşeyden ürettiğim şarkı sözleri, besteler, performanslar ile yolumu belirliyorum. İlk yaptığım dönem Türkiye’den çıkıp bunu Anadolu kültürü, kökleriyle, diliyle yapan çok az kişi vardı, kabul ettirmek ve sürdürmek kolay değildi.

Yakında yapacağınız, planladığınız yeni projeler var mı?

Albümün ilk konseri 23 Eylül’de İzmir’de Fransız Kültür’de, ayrıca yurtdışı lansmanı için ocak ayında Fransa’ya gideceğim, bir dizi konserim ve medya buluşmaları gerçekleşecek, orada ‘Au fil des voix’ festivalinde bir konserim olacak, ayrıca farklı buluşmalar, görüşmeler yeni dönem için, heyecanla bekliyorum.

İlk müziğe başladığınız dönem usta müzisyen Ruhi Su ile çalışmışsınız, bu sonraki müzikal kariyerinizi de belirledi mi?

Ruhi Su ve babam müziğe yönelmemde en önemli iki isimdir. Ruhi Su hayatımda duyduğum dokunaklı ses oldu benim için, büyük bir şans elbette.

Birlikte çalışmak istediğiniz isimler var mı, kimler?

Türkiye’den Fazıl Say, Zülfü Livaneli, Okay Temiz, Derya Türkan, Cihat Alkın, Taksim Trio ve Jordi Savall’ı sayabilirim.

23 Eylül’de İzmir’de Fransız Kültür’de düzenlenecek olan konserde Senem Diyici’ye şu sanatçılar eşlik edecek:

Gürkan Özkan (tabla), Yiğit Boyunağa (klavye), Serdar Pazarcıoğlu (keman), Ersin Ersavaş (elektrik ud).