Çevre Bakanlığı, 2021 yılında toplam 3 bin 421 adet projeye ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verirken, sadece 2 proje için ‘ÇED olumsuz’ dedi. CHP’li Bakan, ÇED’in bir koruyuculuğunun kalmadığını ifade etti.

ÇED artık ufak bir prosedür

Aycan KARADAĞ

İklim krizi etkisini her geçen gün artırırken, Türkiye’de 2021 yılında doğa katliamı AKP iktidarının onayıyla daha da çoğaldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2021 yılı içerisinde sadece iki proje çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumsuz kararı, 3 bin 421 adet projeye ise ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verdiği ortaya çıktı. Öte yandan Bakanlığın 10 bin 92 ÇED verisi içerisinde; 382 projeye ‘ÇED olumlu’, 78 projeye ise ‘ÇED gerekli’ kararı alındığı görüldü.


2021’de en çok başvuru ise maden projeleri için oldu. Bir yılda maden, petrol ve doğalgaz projesi için 4 bin 488 başvuru yapıldı. Bu projelerin bin 525 tanesine ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. Sadece iki projeye ‘ÇED olumsuz’ yanıtıyla sonuçlandı.

TELAFİSİ MÜMKÜN DEĞİL

Bakanlığın 2021 yılı boyunca verdiği ÇED kararlarını eleştiren CHP İzmir Milletvekilli Murat Bakan, “ÇED, tek önceliği ‘proje’ olanlar için, aşılması gereken bir ‘engel’ olarak görülürken; iktidarın hunhar taleplerini karşılamak dışında hiçbir karar alamayan uygulayıcılar için ise, ÇED artık ‘ufak bir prosedür.’ Bilimsel ve objektif kriterlerin hesaba katılmadığı, doğanın, çevrenin korunmasının öncelenmediği ve hatta mevzuat boşluklarını yol edinenlere daha da yol açılan bir prosedür. Özellikle verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararlarına dair veriler de projelerin yapıldığı bölgelerdeki tahribatlar da maalesef bu değerlendirmeyi doğruluyor” dedi.

ced-artik-ufak-bir-prosedur-962426-1.
Murat Bakan - CHP İzmir
Milletvekili

Bakan sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Her geçen gün, ülkemizin doğası ve geleceği telafisi mümkün olmayacak şekilde tahrip ediliyor. Dünya, yeni politikalar üzerinde uzlaşıp doğa ve iklim dostu projeler hayata geçirme gayretindeyken, biz hala maden uğruna ormanları katlediyoruz, kömürden enerji üretmekte diretiyoruz, neredeyse yerleşim yerlerinin içinde taş ocakları kuruyoruz, kuraklık ve kirlilikle mücadele edeceğimize su kaynaklarının daha da zor duruma sokacak projeleri hayata geçiriyoruz. Saray rejiminin en yukarıdan en aşağıya kadar oluşturduğu bu silsileyi dağıtacağız. ÇED konusunda da yapacağımız kapsamlı revizyonla bu talan düzenini yıkacağız. Tüm politikaları vatan toprağını ranta talana teslim edip üç beş müteahhitte peşkeş çekip ceplerini doldurmak olanların sonları geliyor. Ülkemizin doğasını, sınırlı kaynaklarımızı, vatandaşın yerleşim ve geçim kaynaklarını, havasını, suyunu, toprağını yani geleceğimizi kurtaracağımız günler çok yakın... Bu vahşi düzenden kurtulacağız.”