Hükümet artan fiyatların sorumlusunu polisiye yöntemlerle marketlerde ve meyve-sebze hallerinde ararken eylül ayında enflasyon yüzde 19,58’e yükseldi. Merkez’in işaret ettiği çekirdek enflasyon ise yüzde 16,9’a çıktı.

Çekirdek hedefi duvara tosladı

EKONOMİ SERVİSİ

İktidar, yükselen enflasyon sorumluluğunu inkâr ettikçe fiyatlardaki artış devam ediyor. Son dönemde artan fiyatlar nedeniyle önce sebze-meyve halleri ardından da zincir marketler denetlenmeye başladı. Ancak enflasyonla mücadele için program geliştirilmedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin enflasyon rakamlarını yayımladı. Enflasyondaki artış eylülde de devam etti. Buna göre eylül ayında fiyatlar bir önceki aya göre yüzde 1,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,58 oranında artış gösterdi.


Eylül ayında okulların açılmasının da etkisiyle artışın yüksek olduğu grup yüzde 5,15 ile eğitim oldu. Enflasyon sepetinde yer alan 415 maddeden 318’inin ortalama fiyatında artış gerçekleşti. Eylülde fiyatı en çok artan ürün ise yüzde 33,72 ile kömür oldu. Kömürü yüzde 30,46 ile kıvırcık, yüzde 29,52 ile servis ücreti izledi.

Merkez Bankası’nın ağustosta enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ve altın fiyatlarındaki değişimleri dışlayarak elde edilen C çekirdek enflasyonu para politikası için baz alacağını açıklayarak sürpriz faiz indirimi yapması sonrasında C çekirdek enflasyon gelişmesi piyasanın daha fazla dikkat ettiği gösterge oldu. C çekirdek enflasyonu ağustostaki gerilemenin aksine eylülde yıllık yüzde 16,76’dan yüzde 16,98 seviyesine çıktı. Böylece politika faizi ile enflasyon arasındaki 1,58 puan olarak kayıtlara geçti. Reuters'a konuşan uzmanlar, uzun soluklu politikalar üretilmeden "günü kurtaran" faiz indirimleriyle Erdoğan’ın istediğini söylediği "düşük faiz" ortamının oluşmayacağını, TCMB'nin faizler üzerindeki kontrolünü kaybettiğini vurguladı.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM BASKILAR ARTACAK

Son dönemde üreticilere yönelik elektrik ve doğalgaz fiyat tarifesinin yanı sıra tütün ürünleri ve telekomünikasyon fiyatlarında yapılan artışlar ile konaklama ve yeme-içme gibi turizm alanında faaliyet gösteren hizmetlerde son 15 aydır uygulanmakta olan KDV indirimlerinin 1 Ekim itibarıyla sona ermesi önümüzdeki dönemde enflasyon göstergeleri üzerinde yukarı yönlü baskıyı arttıracak unsurlar olarak görülüyor. Öte yandan döviz kurlarında yaşanan dalgalanmanın ve küresel petrol fiyatlarına yönelik tahminlerin de yükselmesi önümüzdeki dönemde tüketici ve üretici fiyatlarına yönelik riskleri artıyor. Üretici fiyat endeksinin detayına bakıldığında ise küresel bazda enerji maliyetlerinde görülen artışın Türkiye'deki girdi enflasyonuna da yansıdığı görüldü. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 28,39, imalatta yüzde 43,68, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 50,10, su temininde yüzde 30,15 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,62, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,25, dayanıksız tüketim malında yüzde 30,48, enerjide yüzde 62,38, sermaye malında yüzde 26,33 artış olarak gerçekleşti.

cekirdek-hedefi-duvara-tosladi-928667-1.

cekirdek-hedefi-duvara-tosladi-928668-1.

***

Yüzde 20’yi görmemiz olası

Ekonomist Oğuz Demir’e göre ekim ayında yüzde 2’lik enflasyon artışının gelmesi durumunda yıllık fiyat artışlarında yüzde 20’yi görmenin olası olacağını vurguladı:

“Eylül ayı talebin belirli alanlara kaydığı bir ay oldu. Üreticinin artan maliyetini fiyatlara yansıtmak için talebin canlanmasını bekliyor. Uzunca bir zamandır maliyet artışları talep canlandığı zaman fiyatlara yansıyor. Çekirdek enflasyon zaten faizin yüksek olduğu dönemde yüze 16,72’lara çıkmıştı ve çıkış bu süreci devam ediyordu. Merkez Bankası her ne kadar tersini beklese de… Faizin yüzde 19 olduğu dönemde bile çekirdek enflasyon yukarı doğru gidiyorsa Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyonu kontrol etme becerisi bir hayli düşmüş durumda. Şimdi bir de faizi düşürdükleri bir döneme denk geldiğimizi düşünürsek hem çekirdekte hem de tüketici fiyatlarında yüzde 20’nin üzerine gitme olasılığının yüksek olduğu görülüyor. Buradaki tek avantajlı olunabilecek taraf geçtiğimiz sene ekim ve kasım aylarına yüzde 2’nin üzerine çıkan enflasyonda bir baz etkisi olabilir mi? Ancak geçen seneki şartlarla bu yıl ki şartları karşılaştırdığımızda, hem dolar, hem petrol hem emtia fiyatları hem kuraklık ve gıda fiyatları nedeniyle beklendiği gibi bir düşme olacağını zannetmiyorum. Dolayısıyla enflasyonun yüzde 20’nin üzerine çıkması çok muhtemel. Ekimde yüzde 2’lik bir atışın olması halinde bu durum gerçekleşmiş olacak. Hükümetin beklediği, Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda belirttiği 14’lük enflasyonun gerçekleşme olasılığı yok.”

***

Market kredisi başlamadan bitti

Gıda fiyatlarındaki artış ülke gündemindeyken banka kredisiyle alışveriş, zincir marketlere sıçradı. 18 aya kadar sıfır faizli “market kredisi” başladı. Ancak tartışmalara neden olan gıda ürünleri kapsam dışına çıkarıldı. Gıda harcamalarına taksit 2018’den bu yana yapılamıyor. Carrefoursa’nın başlattığı kampanya duyurusunda gıda ürünleri bulunuyordu. Dünya gazetesinde yer alan habere göre Carrefoursa ve Fibabanka’ya işbirliğinin ayrıntılarını ve gıda harcamalarını kapsayıp kapsamadığını sorması üzerine ise iki kurum da kredinin elektronik ürünlerde kullanılacağı duyurusu yaptı.