Çekmeköy'deki park nöbeti 5'inci gününde de devam ediyor. Yağmurlu havaya rağmen imza kampanyası başlatan mahalleli parkın yapılaşmaya açılmasını engellemeye çalışıyor. Yurttaşlar ise tepkisini "Her yer beton olmak zorunda mı?" diye getiriyor.

Çekmeköy'deki park nöbeti 5'inci gününde: “Her yer beton olmak zorunda mı?”

İsmail ARI

İstanbul'da AKP'li Çekmeköy Belediyesi'nin aynı zamanda deprem toplanma alanı da olan park alanını yapılaşmaya açma ısrarı sürüyor. Yurttaşlar ise tam 5 gündür park alanlarını korumak için parkın önünde nöbet tutuyor.

Bugün de yurttaşlar seslerini duyurmak için ilçenin birçok noktasında bildiri dağıttı. Mahallelinin hazırladığı bildiride şu ifadeler yer aldı:

"Çekmeköy pazarı (ÇEKPA) arkasında bulunan, acil durum toplanma noktası olan parkımız yıkılarak yerine ruhsatsız ve usulsüz bir şekilde kapalı pazar alanı ile otopark yapılmaktadır. Bu park geleceğimizin, çocuklarımızın, umutlarımızın ve hayallerimizin temsili olma niteliğindedir. Çimenlerde oturmak, ağaçların gölgesinde dinlenmek, sevdiklerimizle vakit geçirmek için kullandığımız parkımız, büyük ve çeteci firmalara peşkeş çekiliyor. Aldığımız nefesi üreten ağaçlarımız, köklerinden sökülüyor. Bütün engelleme çabalarımız ve mücadelemiz, Çekmeköy Belediyesi ve Belediye Başkanı Ahmet Poyraz tarafından görmezden geliniyor. Yıkım, Çekmeköy halkı ile inatlaşma zemininde ilerliyor.

Tüm Çekmeköy halkını parkımızı korumaya davet ediyoruz. Gelin, geleceğimize birlikte sahip çıkalım. #ParkimaDokunma"

Öte yandan mahallelinin park alanlarının yıkılmaması için başlattığı imza kampanyasına da yurttaşların büyük desteği oldu. Yağmurlu havaya rağmen binlerce yurttaş kampanyaya katılarak imza verdi.

cekmekoy-deki-park-nobeti-5-inci-gununde-her-yer-beton-olmak-zorunda-mi-1027282-1.

cekmekoy-deki-park-nobeti-5-inci-gununde-her-yer-beton-olmak-zorunda-mi-1027281-1.

“DEPREMDE MEZARLIKTA KALMIŞTIK”

BirGün'e konuşan bir yurttaş, 1999 yılındaki depremde Zincirlikuyu Mezarlığı'na sığınmak zorunda kaldığı belirterek deprem toplanma alanı da olan parkın yapılaşmaya açılmasına dair tepkisini şöyle dile getirdi:

"99 depreminde komşularımızla beraber Zincirlikuyu Mezarlığı'nda kaldık. Şimdi nerde kalalım? Bir yerimiz var ve orayı da yok ediyorlar. Bu kadar da olmaz. Bir kara parçasına bu kadar göz koymayın. Bu halka da bir parça yer bırakın. Her yer beton olmak zorunda mı? Nereye varacak bu işin sonu?"

"YAŞAM ALANIMIZ KALMADI"

Bir başka yurttaş ise "Bizim yaşam alanımız kalmadı. Biz yolu ne yapalım. Yol çalışması, inşaat çalışması. Biz çocuklarımıza gelecek istiyoruz" dedi.

5 torunu olduğunu belirten bir başka yurttaş da park alanının yapılaşmaya açılmasına "Torunlarıma güzel bir gelecek istiyorum" diye tepki gösterdi.

“PARK DİRENİŞİNE DESTEK ARTIYOR”

Çekmeköy'deki park talanına karşı nöbet başlatan isimlerden biri olan Meryem Canverdi de şunları söyledi:

" 5 gündür buradayız. Burası bizim deprem toplanma alanımız ve yaşlılarımızın oturduğu, çocukların oyun oynadığı parkımız. 5 gündür mücadeleye devam ediyoruz ve şimdi de buradayız. Bugün pazar kuruldu ve pazarda bütün halkımızı bilinçlendiriyoruz. Zaten bir pazar yerimizin olduğunu, bu pazar yerinin de beş gün boyunca atıl olduğunu anlatıyoruz. Destek çok fazla, halk bilinçlendi ve herkes imza için burada şuanda. Parti gözetmeksizin herkes imzaya geliyor. Teşekkür ediyorum."

SOL PARTİ VE SOL GENÇ’TEN DİRENİŞE DESTEK

Çekmeköy halkının direnişine SOL Parti ve SOL Genç’ten de destek geldi.

Park nöbetine destek veren SOL Genç'ten Utku Özay, "Burada var olan bir parkı talan etmeye çalışıyorlar, Ekşioğlu'na peşkeş çekiyorlar. Burası bizim yaşam alanlarımız, gençlerin yaşam alanları. SOL Genç olarak buradaki direnişe destek veriyoruz" dedi.

SOL Parti İstanbul İl Yöneticisi Esen Karaküçük ise şunları ifade etti:

“SOL Parti olarak bugün burada halkımızla buluştuk. İnsanların hemen hemen hepsi buradaki talana karşılar. Yaşam alanlarının yok edilmesine karşılar. Söz konu park insanların geçerken dinlendiği, çocuklarını oynattıkları ve depremde toplanma alanı olarak ayrılmış bir alan. Burayı da yine inşaata açıyorlar. Halka ait bir alanın inşaata açılması ve doğanın da talan edilmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Hem doğamızı korumak hem de insanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi için yaşam alanlarının korunması için halkımızla birlikteyiz. Halkımızla birlikte mücadeleyi sürdürüyoruz.”