Cengiz 10 köyü daha yutacak
Cengiz, yüzde 71’i madenlere ruhsatlı Artvin’de 10 köyü içine alan ve 2 bin 704 futbol sahası büyüklüğündeki alanda maden arayacak. Doç. Dr. Kurdoğlu, “Gelirler şirkete, tahribat ülkeye miras kalıyor” dedi.
Gökay BAŞCAN
Hidroelektrik santralların ardından maden şirketlerinin kuşattığu Doğu Karadeniz’de bir maden arama ihalesi daha sonuçlandı. Artvin Arhavi’de 10 köyü içine alan 1930,92 hektarlık alanı kapsayan maden arama ihalesini Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Eti Bakır kazandı. Cengiz, 5 milyon TL vererek aldığı ihalenin ardından bölgeyi delik deşik edecek.
Kendisi de Rizeli olan Mehmet Cengiz, Doğu Karadeniz’i çöle çevirmekte kararlı. Rize İkizdere’de, Artvin Cerattepe’de açtığı madenlerle doğa katliamı yapan Cengiz’e karşı bölgede uzun yıllardır büyük bir mücadele veriliyor. Son olarak Rize İdare Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara uyarak Cerrattepe’deki madencilik faaliyetleri için verilen ÇED olumlu kararını iptal etti. Bölgede büyük ekolojik tahribat yaratan Cerattepe’deki madene ilişkin karar iptal edilse de Cengiz yenileri için kolları sıvadı.
MAPEG tarafından Arhavi’nin 9, Hopa’nın 1 maden arama sahası ilanı yapıldı. İhaleyi alan Cengiz, 2 bin 704 futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık alanda maden araması yapılacak.
SELE KARŞI SİGORTA
BirGün’e konuşan KTÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, bölgenin ekolojik zenginliğine dikkat çekti. Kurdoğlu, “Bu araziler son derece sarp ve dik yamaçlardan oluşmaktadır ve görece biraz daha yerleşime uygun eğimdeki bölümlerde de konutlar ve başta çay olmak üzere tarım alanları yayılmaktadır. Bir bölümünde ise orman vejetasyonu yayılmaktadır ki yoğun yağışa karşı tek sigorta bu bitki örtüsüdür. Kestane, kayın, kızılağaç, gürgen, akçaağaç, ıhlamur, akçaağaç gibi tepe katmanını oluşturan türlerin yanı sıra yoğun bir ara ve alt tabaka oluşturan çalı ve otsu tür zenginliği kolaylıkla fark edilmektedir” dedi.
Bölgenin tarumar edeceğini belirten Kurdoğlu, “İhale IV. sınıf madenler için deniyor ancak bu sınıf çok sayıda madeni kapsamaktadır. Eti Madencilik aldığına göre bakır ve altın için olmalı. Gerçi hangisi olursa olsun, burada yapılacak madencilik bunca köy ve çevre arazilerin de öncekiler gibi tarumar edileceği anlamına geliyor. Ayı, domuz, çakal, tilki, vaşak, yaban kedisi, karaca ve zengin bir kuş faunası gibi korumada öncelikli türlere elbet zengin bir küçük memeli ve kemirgen fauna türleri de eşlik etmektedir. Bu maden sahasında madencilik başlarsa, başta yoğun bitki örtüsü ve burayı habitat olarak seçmiş tüm fauna türleri zarar görecektir. Gürültü, toz ve sarsıntı tüm süreçte buradaki yöre halkını rahatsız edecek, madenciliğin doğal bir çıktısı olan asit maden drenajı ve ağır metaller tüm ekosistemi ve özellikle sucul ekosistemi bütünüyle kirletecektir” ifadelerini kullandı.
TEMA’nın bölgeye ilişkin çalışmalarını hatırlatan Kurdoğlu şöyle konuştu: Artvin’in %71’i Arhavi ilçesi’nin %80’i Hopa İlçesinin ise %86’sı çeşitli aşamalarda madenciliğe ruhsatlı görünmektedir. Bu oran ne ahlaki ne vicdani bir kabule uymaz. Artvin zaten yıllardır yatırım diye diye bütünüyle perişan edilmiş bir coğrafyadır. Bunca yatırım yapıldı da kalkınma mı sağlandı. Bu denli yoğun madencilik faaliyetini değil Artvin gibi yaralı ekosistemler, sapasağlam hiç dokunulmamış, bozulmamış coğrafyalar bile omuzlayamaz. Neredeyse tüm gelirler şirketlere; bütün çevresel yük ve tahribat hatta felaketler güzel ülkemize miras kalmaktadır.