Bu yılın Şiir Bildirisi’ni

PEN Şiir Ödülü’nü kazanan

Cengiz Bektaş kalem aldı.

Bektaş yaşamını şiire,

örgütlü yaşamaya,

doğa ile barışık mimarlığa

ve Anadolu kültürlerinin

zenginliğine adamıştır.

Ödül Törenimiz

Maya-Cüneyt Türel

Sahnesi’nde yapıldı.

Başkanımız Zeynep Oral’ın

açış konuşmasını

Eray Canberk,

Egemen Berköz

ve Yaşar Miraç’ın

görüşleri izledi.

Cengiz Bektaş’ın

Şiir Bildirisi

pek çok kişi gibi

beni de etkiledi;

aktarıyorum:

ŞİİR

Şiir insanlığımızdır,

insanlığımızın özüdür.

Şiir dili yaratır,

dil şiiri yaratır.

Dil ile düşünce koşuttur,

koşut olmazlarsa

ikisi de gelişemezler.

Bu koşutluk

bağımsızlığımızdır,

özgürlüğümüzdür,

Bağımsızlığımızın ölçüsüdür.

Kendimize karşı bile…

Şiir düşünce özgürlüğüdür.

Düşünce engellenemez,

Onu kim yasaklayabilir?

Benim kafamın içini…

Ancak kendim… “Oto-sansür…”

Onun için

“Şiir doğrudan olmalıdır,”

diyor Nazım.

Ninemden Yunus’la geldi şiir.

Ona da ninesinden besbelli…

Şiir kimi kez bir çığlıktır,

kalkışmadır,

Yasaları kendi içindedir…

Şiir her şeyden önce sevidir,

sevgidir.

İnsanı söyler ne söylerse…

Bütün insancalıkları

içinde taşır şiir.

Kötüye kullanılamaz…

Şiir bütün sanatlarda olduğu gibi

özdedir,

özümüzden gelir.

Şiirde biçimle yola çıkılmaz.

Öz, biçimini kendi alır gelir.

Üstü kapalı yollara sapmaz.

Bizim savaşımız

düşünceyi dile getirmek özgürlüğü

içindir.

Düşünceyi dile getirmenin

kısa yoludur şiir.

Bir ülkede

düşünceyi dile getirmekte

yasaklar varsa,

bu bütün insanlığın sorunudur.

Yazın geçmişimizde, “Düşünceyi

Dile Getirme Özgürlüğü” adına

yaşamını ortaya koyanlar az değildir.

Böylesi ozanlarımız hep olacaktır…

Şiir, ozanın gerçek yaşamıdır.

Cengiz Bektaş