Cenk Tosun vesilesiyle Everton FC

Liverpool’un efsane teknik direktörü Shankly’e takımının o futbol şehrinin yaşça büyük mavili takımıyla oynayacağı derbi maçı öncesinde görüşlerini sormuşlar vakti zamanında. Fazla dolandırmamış lafı: “There are two great teams on Merseyside. Liverpool and Liverpool Reserves.” (Merseyside’da iki büyük takım vardır. Liverpool ve Liverpool’un yedekleri!) Günümüzde yaşanmış olsa rakibe saygısızlıktan cezayı yemişti diyerek girelim konuya ve bizim coğrafyadan bir topçunun ilk kez formasını giyeceği Everton’u, Wembley Stadı’nda oynadığı Tottenham maçı vesilesiyle anlatalım kalemimiz ve bilgimiz yettiğince….

1878 senesinde St Domingo Methodist Kilisesi’nin müdavimleri için yazları kriket, kışları futbol oynasınlar, sağlık için spor yapsınlar maksadıyla kurulmuş. Kuruluşundan kısa süre sonra bölge halkının isteğiyle mahallesinin adını almış; Ada futbolunda ‘The People’s Club’ (Halkın Kulübü) olarak bilinmeleri bu yüzden. 1920’li yıllarda oynadıkları göze hoş gelen futbola ithafen ‘The School of Science’ (Bilim Okulu) olarak da nam salmışlar, eh futbol dediğin oyunun içinde ilim de var, irfan da. Günümüzde en çok kullanılan lakapları ‘The Toffees’ ya da ‘The Toffeemen’ (bir çeşit İngiliz şekerlemesi) ise o yıllarda bölgenin en çok bilinen, mahalleye mahsus şekerci dükkânından kalma... ‘Şekerci kadın’ olarak bilinen teyze maç günleri stada elinde kocaman kavanozu ile gider, tribünlere ‘Everton Mint’ (nane şekeri) dağıtırmış. İlk zamanlarında siyah-beyaz olan renklerinin de o şekerden geldiği rivayet edilir. Takımın mavi-beyaz formasının üzerinde yer alan, Latince ‘nil satis nisi optimum’ ambleminin anlamı: ‘Only the best is good enough.’ (Sadece en iyi yeterlidir.)

Başlangıcı 1888 senesine dayanan İngiltere liginin kurucu kulüplerinden olmaları kayda değer. İlk şampiyonluklarını kazandıkları 1890-1891 sezonundan günümüze kadar geçen sürede 114 sezon ülke liginin en üst liginde mücadele etmiş, kazandığı şampiyonluk sayısı 9. En son 50’li senelerin başlarından ortasına kadar uzak kalmışlar ülke futbolunun en üst liginden, en fazla lig şampiyonluğu görmüş 4. takım Ada futbolunda. Köklü tarihleri boyunca 30 teknik direktörle çalışmışlar, şimdiki teknik direktörleri Sam Allardyce, namı diğer Big Sam (Büyük Sam) geçen kasım ayından beri takımın başında. Futbolculuk zamanlarında sertliğiyle bilinirmiş, 1991 senesinde başlayan hocalık kariyerinde İngiltere Milli Takımı olmak üzere 12 takımı çalıştırdı 63 yaşındaki futbol adamı…

Takıma 1892 senesinden beri ev sahipliği yapan Goodison Park Stadı 40.157 kapasiteli, şehir merkezinden sadece üç kilometre uzaklıkta. Adını üzerinde inşa edildiği caddeden almış, takımın taraftarları arasında ‘yaşlı büyük hanım’ olarak biliniyor. Bakmayın en son şampiyonluklarını 1986-1987 sezonunda yaşamış olmalarına, 1995 senesinde kazandıkları Federasyon Kupası’ndan sonra geçen kurak zamanlara rağmen ligi 7. sırada bitirdikleri 2016-2017 sezonunda evlerinde oynadıkları 19 lig maçını 746.890 taraftar izledi, maç başı ortalamaları 39.310. Geçen yaz golcüleri Lukaku’yu Manchester United’a 90 milyon Sterlin’e sattıktan sonra yeni sezonda sıkıntılı zamanlar yaşadılar. Allardyce’ın gelmesiyle toparlanan takım Tottenham maçına çıkarken ligde 9. sırada. Ancak gol yollarındaki sıkıntıları bariz, ligde ilk 10 içinde Burnley’den sonra en az gol sevinci yaşayan 2. takım. Everton için Tottenham zor deplasman, 2008 senesinin kasım ayından bu yana Tottenham’a karşı oynadıkları 9 maçta galip gelemediler. Ligin ilk altı takımına karşı deplasman karneleri zayıf, 2013 senesinin aralık ayından beri ilk altı içinde yer alan takımlar karşısında 43 maçta sadece bir galibiyet alabildiler. Anlayacağınız, Beşiktaş formasıyla 71 maçta 38 gol kaydetmiş Cenk Tosun yeni bir umut onlar adına.

Premier Lig’de ilk maçını Wembley Stadı’nda oynayacak Cenk’in ilk 11’de 14 numaralı formasıyla başladığı maçta Everton takımı 4-2-3-1 dizilişinde. Tottenham artık çok aşina baskısıyla başlıyor maça, rakip savunmanın iki sert oyuncusu Sanchez ve Vertonghen, Cenk’e yakın oynuyor ilk dakikalarda. Uzun toplarla çıkıyor savunmadan Everton, orta sahadan destek gelmeyince 3. bölgede yalnız kalıyor golcü. 18’de ceza sahasının dışında Rooney’nin önüne bırakıyor topu, onun vuruşu az farkla dışarda. 21’de bu kez kafayla paslaşıyor ikili, Rooney’nin kafa golünü ofsayt olarak değerlendiriyor yancı. Everton savunmasının solunda boşlukların göze battığı 26’da öne geçiyor Tottenham; Aurier sağ çaprazdan sert vuruyor ve Son ağlara bırakıyor. Kulüp tarihinde evinde arka arkaya beş maçta gol kaydeden 2. golcü Son Heung-min. 34’te ilk gol denemesini yapıyor Cenk, kafa vuruşu üstten dışarda. Everton’un rakip kaleyi dört kez yokladığı ama çerçeveyi bulamadığı ilk devreyi Tottenham tek golle önde kapatıyor.

İkinci devreye golle başlıyor Tottenham, Son’un usta bir dansçıyı andıran keskin dönüşünden sonra enfes pasını gole çeviren ligin gol makinesi Hary Kane. Geçenlerde saygın gazetelerin birinde okumuştum, “çok iyi ama yeterince değeri bilinmiyor” cümlesiyle anlatıyordu Güney Koreliyi, katılıyorum. 59’da bir gol daha buluyor Kane, Everton savunmasının çöküşü Cenk’in oyundan çıkışına vesile oluyor. 62’de onun yerine 20 yaşındaki Dominic Calvert-Lewin’i oyuna alıyor Allardyce. 82’de Eriksen’ın golüyle fark dörde çıkıyor. Velhasıl farklı kaybediyor Everton ama ilk maçında golü bulamamasına rağmen gücü, sürati, isteği ve çalışkanlığıyla geçerli not alıyor Cenk Tosun. Bizim futbol kalitesi vasat ligde Beşiktaş gibi baskılı oynayan bir takımdan sonra savunma ağırlıklı Everton’un sistemine alışması zaman alacaktır sanırım. Şans her daim yanında olsun…