Cepte 21 bin 300 lira nasıl kalır?

Hep vekiller değil ya, bu sefer biz de ‘5 kişilik bir ailenin geçim hesabını yapalım’ dedik. Ve yaptık;  sonuç, güzel mi güzel… Öyle “çay, simit” hesabı değil, çorba, kuzu şiş ve üstüne bir de künefeli hesap yapacağım: Çay ve kahveler ise bedava!

AKP’nin kurulduğu 2002 yılında milletvekili maaşı ne kadardı? 4 bin 500 TL.

O dönemki AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, ne demişti? ‘‘Maaş yetmiyor… Üç aylık maaş alan milletvekillerinin çoğu bir ayı açıkta geçiriyor.”

Bu “açlık ve bir açıkta kalma çığlığı” üzerine milletvekili maaşları yükseldi mi? Yükseldi!  Yıl 2019. Bugün bir milletvekili maaşı ne kadar? 22 bin 200 TL!

Güzel mi?  Güzel…

O zaman koyduk kenara.

Peki, TBMM’nin dört başı mâmur menüsünde 1 çorba, 1 kuzu şiş, 1 künefe ne kadar? 9 TL.  En pahalı menüsü ne kadar? O da 9 TL! Doğru mu? Doğru…

5 kişilik aile bir öğüne ne kadar öder? 45 TL. Üç öğün, çarpı 45 TL ne kadar?  135 TL.

Kaç? Günde 135 TL.

Peki, bir ay 30 gün. 30 çarpı 135 TL ne yapar? Ayda 4 bin 50 TL.

Kaç? 4 bin 50 TL. Bunu da koyun kenara…

Milletvekili maaşı ne kadardı?

22 bin 200 TL. Kaç? 22 bin 200 TL. 22 bin 200 TL, eksi 4 bin 50 TL ne yapar?

17 bin 970 TL. Kaç?  17 bin 970 TL. Neymiş? Demek ki 17 bin 970 lira milletvekilin cebinde kalıyormuş. Daha mı iyi, daha mı kötü Allah aşkına?  Vallahi yalan yok, hem TBMM lokantasının tarifesine göre, hem de sağlaması sağlam bir matematik yaptık!

Yararlı ve faydalı değil mi?

TBMM’de beş yıl görev yapan vekilin fiziki gelişimi ile fikri gelişimi arasındaki farkı idrak ettiğimizde hesabın doğrulu zaten kanıtlanıyor. Öyle iddia edildiği gibi “milletvekili bir ay açıkta kalıyor (!)” mu? Hayır!  Hatta milletvekilleri asgari ücretli gibi her gün çay simit ile  geçinirse daha da kârlı çıkacak!  Onun da hesabını yaptık.

AKP Grup Başkan Vekili’nin taze hesabına göre; bir milletvekili ailesi ile sadece çay ve simit ile beslenirse, cebine tam 21 bin 300 TL kalır ki, harca harca bitmez!

İyi değil mi? İyi…

Hiçbir ay, ne aç ne açık kalır. Şimdi gelelim çay simit hesabının sahibi Akbaşoğlu’na.  Kendisi avukat ve ayrıca “halkla ilişkiler bölümü”nü de bitirmiş. Yüksek lisans tezi  “insan hakları hukuku“ üzerine. Üstelik bir de “Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi.” Ve AKP Milletvekili, yani yüksek tahsilli. Hesabı ise “asgari tahsilli”!  Asgari ücretliye çay ve simitli “karşılaştırma” yapmıştı. İnsanın acısı olan, açlık ve yoksulluğunu istismar eden hesaplar, her daim vicdanı kanatır.

AKP’li Vekil, 3 ögün çay simit yaşayan asgari ücretlinin cebinde bin 120 TL kaldığını söyledikten sonra, soruyordu: “Daha mı iyi daha mı kötü? Soruyorum.”

Madem sormuştu, cevaplayalım:

• Asgari ücretliye beş kuruş kalmaz. Borçlu kalır. Aç kalır!

• Kirası var, kim ödeyecek? Ya elektrik faturasını?

• Su ve doğalgaz bedava değil ya, her ay fatura geliyor?

• Kim ödeyecek? Peki ya telefon faturası? Yol parası?

• Okul giderleri? Çocukların cep harçlığı?

• Berber parası? Giyecek giderleri?

• Asgari ücretli milletvekilleri gibi aylık 3 bin 750 TL değil, sadece  417 TL zam aldı!

• Çay, simitli hesap, hem sayısal, hem de vicdani olarak yanlış.

Aç kalmamış insanın, açlığın sofrasındaki yoksulu hissetmeyen, dert etmeyen ve asgari ücretliyi zerrece anlayamayan hesabıdır. İktidar kibrinin, saray ve saraycık hesaplarıyla yüzleşemeyen hesabıdır. İktidar sofralarındaki zenginliğin kerametini, yoksulların sofrasındaki lokmaların küçültülerek nasıl yaratıldığı gerçeğini örten hesaptır. Ejder Meyveli Smoothie, Eful, Aloevera, Orman Meyveli Special, Zencefilli Somonlu Suşili saray sofralardaki israf ve kibrin hesabı yerine, asgari ücretlinin açlık sofrasına davet eden hesaptır. 

Milletvekiline düşen görev, açlığın değil, tokluğun hesabını yapmaktır. İnsanca geçim için halka sosyal devletin asgari geçim endekslerine göre hesap yapmalı. Çay-simit ile sadaka sofrası hesabı yaparak, aklımız, vicdanımız ve açlığımızla dalga geçen hesapları ve kibri bu halk, 31 Mart’ta göstermiş ve göstermeye devam edecektir.