7-10 Ocak tarihleri arasında ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlenen CES 2020 - Tüketici Elektroniği Fuarı, bu yıl da akıllı teknolojiler, ulaşım ve mobilite çözümleri ile küresel otomotiv gündemine damgasını vurdu

CES 2020 ezber bozdu

Ersoy Yaşar/Oto Safari

Otomobil üreticileri ve paydaşlarının, karbondioksit emisyonlarını azaltmak ve küresel normlara uyum sağlamak için başlattıkları dijital dönüşüm ve elektrikli otomobil üretim hamleleri, CES fuarını otomotiv ve yan sektörlerinin ana mecralarından biri olarak konumlandırdı.

CES 2020’de konsept araçlarını sahneleyen çoğu otomobil üreticisi, otomobillerin Amazon Alexa entegrasyonu gibi teknik özelliklerini konuşmaya hevesli olsa da, bu yılın programında sürdürülebilirlik ve çevre dostu olma üzerine yeni bir odak gördük. Mercedes-Benz’in kombine edilebilir bir bataryaya sahip garip Avatar esintili konsept otomobilinden Toyota’nın çevre dostu araçları ve gerçek boyutlu bir şehir inşa etme planları otomobil endüstrisinin çevre ile barışmaya istekli göründüğünü düşündürüyor.

Yakın geçmişte, konsept ürün ve hizmetlerin ve markaların inovasyon becerilerini sergiledikleri CES, bugün duyurulan yeniliklerin kısa zamanda ürünlerde uygulanabildiği bir ‘önizleme’ platformuna dönüştü. Küresel otomobil geleneğinde ‘Büyük Beş’ olarak anılan Cenevre, Paris, Frankfurt, Detroit ve Tokyo fuarlarının yanı sıra CES, günceli izleyerek yüksek teknoloji ve inovasyon alanlarında yeni bir kulvar yarattı.

Endüstrinin yönü değişti

Elektrikli otomobil modellerinin ‘niş’ bir pazar oluşturduğu günlere kıyasla bugün otomobil üreticileri, yeni rekabet koşullarına hızla uyum sağlayarak sıfır emisyonlu otomobilleri ardı sıra pazara vermeye başladılar. Geçmişte, fuar standlarının baş köşesine oturtulan, yıllar sonra üretici müzelerinde karşılaştığımız otomobil konseptleri, bugün hızla seri üretime dönüştürülüyor. Çünkü otomotivin yeni nesil tüketicisi, markalardan şeffaflık, ekolojiye saygı ve hız bekliyor.

İklim Haber’de yayınlanan makalede yer verildiği üzere; veri şirketi IHS Markit, 2020’nin sonunda elektrikli araç modellerinin sayısının 100’den 175’e ulaşacağını belirtiyor. Bu sayının 2025’te 330’u aşacağı öngörülüyor.
Bloomberg Yeni Enerji Finansı’nın öngörülerine göre İngiltere’de 2019’da yüzde 3.4 olan elektrikli araç satışları 2020 sonunda yüzde 5.5 oranına çıkacak. 2026’da ise, elektrikli araçlar İngiltere’deki toplam otomobil satışlarının beşte birini oluşturacak. LMC Otomotiv’in de benzer tahminleri bulunuyor: 2020’de Avrupa Birliği’ndeki elektrikli araç satışının, 2019’daki 319 binden, 540 bine yükseleceği tahmin ediliyor. Sektör analistleri, içten yanmalı motorlara olan talebin azalmasıyla elektrikli araç piyasasının anlamlı olarak büyüyeceğini ifade ediyor.

AB yaptırımları artıracak

AB’nin 1 Ocak 2020’de yürürlüğe giren kararı, üretilen her aracın karbon emisyon değerinin kilometre başına 95 gramı geçmesi durumunda üreticilerine sıkı yaptırımlar uygulanmasını içeriyor. Bu sınırın aşılması durumunda, üreticiler sattıkları toplam araç sayısıyla, sınırın aşıldığı her gram başına 95 avro ile çarpılan maliyeti ödemekle yükümlü olacaklar.

Küresel denetim ve danışmanlık şirketi Deloitte’nin danışmanları, elektrikli otomobillerin satın alma maliyetinin içten yanmalı motorlu otomobillerle aynı düzeye geldiğinde elektrikli araç piyasasının tepe noktasına ulaşacağını öngörüyor. Uluslararası Temiz Ulaşım Konseyi’nin yürüttüğü diğer bir araştırma ise, bu durumun geçen Şubat ayında İngiltere de dahil beş Avrupa ülkesinde yaşandığını belirtiyor. Batarya fiyatlarının geçen 10 yılda yüzde 87 oranında ucuzlaması ise elektrikli araçların önündeki en büyük engellerden birini kaldıracak gibi görünüyor.

Yeni ulaşım perspektifi

Konsept otomobillere, yeni nesil ürün ve hizmetlere ek olarak, CES’te sergilenen çok sayıda araç teknolojileri de vardı.

En sürdürülebilir SUV

Otomobil tasarımcısı Henrik Fisker, 30.000 dolar başlangıç fiyatı ile satışa sunulacağını açıkladığı SUV modeli Fisker Ocean’ı fuarda tanıttı. Fisker, tamamen elektrikli lüks bir SUV olan aracın üretiminde geri dönüştürülmüş materyaller kullanılacağını ve en sürdürülebilir otomobil olacağını belirtti. Araç Fisker’in mobil uygulaması üzerinden 250 dolar depozito ile sipariş edilebilecek ve 2022’de teslim edilmeye başlayacak.

Mercedes-Benz Vision Avtr

Mercedes-Benz’in 2009’un gişe rekorları kıran filmi Avatar’dan esinlenerek ürettiği yeni konsept aracı, Mercedes ve Daimler ana şirketinin sürdürülebilirlik çabalarını yansıtmayı amaçlıyor. Konsept otomobilde içten yanmalı motor yerine, grafen bazlı bir batarya kullanılıyor. Konsept otomobilin ahşap zemini elle hasat edilen Endonezya kerestesinden üretilirken batarya kompostlanabilir bileşenlerden oluşturulmuş.

Sony Vision-S

Sony, Vision-S konsept otomobili ile fuarın sürpriz yapan markalarından biri olarak öne çıktı. Japon teknoloji devinin fuardaki varlığı da şirketin sürdürülebilirlik değerlerine göndermelerde bulunuyor. Otomobilde otonom sürüş ve çarpışma koruma özellikleri sağlamak için, aracı çevreleyen 33 sensör bulunuyor ve bir ‘Güvenlik Kozası’ oluşturuyor. Kabin içinde, tüm paneli kaplayan panoramik bir ekran ve çok sayıda eğlence özelliği de bulunuyor.

Byton M-Byte ile

CES 2018’de ilk kez tanıtılmasından iki yıl sonra, Byton M-Byte elektrikli otomobilin üretime hazır olduğunu duyurdu. Münih merkezli Çinli otomotiv şirketi, otomobilin 48 inçlik bilgi ekranında kullanılmak üzere kendi seyahat planlama yazılımını da üreteceğini duyurdu.

Olmazsa olmaz: Uçan taksi

Uber son yıllarda uçan taksi üzerinde çalışıyor ve bu alanda büyük yatırımlar yapıyordu. Koreli otomobil üreticisi Hyundai, Uber için saatte 290 km hıza ulaşabilen ve 100 km menzile sahip dev bir dron benzeri uçak üretmeyi planladıklarını açıkladı. SA-1 adı verilen hava aracı gövdesi etrafındaki birden fazla rotor ve pervaneye bağlanacak bir elektrik motoru ile güçlendirilecek.

Audi AI: ME

Audi, AI: ME konsept otomobilini geçen yıl Şanghay Otomobil Fuarı’nda duyurmuştu. Alman üretici CES’e, sanal bir uçuş simülasyonu sağlayan artırılmış gerçeklik gözlükleri ve bir dizi yüksek teknoloji özellik listesini sergilemek için geldi.

Toyota geleceğin şehrini kuracak

Toyota, CES 2020’de, geleceğin şehrinin prototipini inşa etmeyi planladığını açıkladı. 175 dönümlük alana kurulacak geleceğin şehri, Japonya’da Fuji Dağı’nın eteklerine konumlandırılacak. Woven City isimli şehir, “0” emisyonlu hidrojen yakıt hücrelerinden güç alan tamamen bağlantılı bir ekosisteme sahip olacak. ‘Canlı bir laboratuvar’ olarak değerlendirilen Woven City, burada kalan sakinlerin yanı sıra otonomi, robot, kişisel mobilite, akıllı evler ve yapay zeka gibi teknolojiler geliştiren ve test eden araştırmacılara hizmet verecek.

Toyota, Woven City’nin tasarımı için Bjarke Ingels Group CEO’su Danimarkalı mimar Bjarke Ingels ile çalışacak. Mimar ve ekibinin, Google’ın yeni merkez binasından, New York’daki Dünya Ticaret Merkezi ile San Francisco ile Vancouver’daki gökdelenlere kadar birçok yüksek profilli çok sayıda projede imzası bulunuyor. Geleceğin şehrinin ana planında cadde kullanımları üç farklı tipe ayrıldı. Burada; sadece daha hızlı araçlar, farklı hızlara sahip araçlar, kişisel mobilite araçları ve sadece park benzeri yayalar için ayrılan yollar bulunacak. Bu üç cadde tipi, otonom testleri hızlandıracak şekilde tasarlandı.

Tamamen sürdürülebilir olarak planlanan şehirdeki binalarda ise karbon ayak izini en aza indirmek adına çoğunlukla ahşap malzeme kullanılacak. Geleneksel Japon ahşap doğrama teknikleri, robotik üretim metotlarıyla kombine edilecek. Çatılar ise, hidrojen yakıt hücrelerinin ürettiği güce ek olarak, güneş enerjisinden yararlanmak adına da fotovoltaik panellerle kaplanacak. Toyota ayrıca, doğal bitki örtüsü ve hidroponiklerle şehrin dış mekanını korumayı da planlıyor.