İzmir’de siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, Çeşme Projesi’ndeki acele kamulaştırmaların hepsi Cumhurbaşkanlığı kararı ile iptal edilmesi sonrası açıklama gerçekleştirdiler. Yapılan açıklamada, “Acele kamulaştırma kararının kaldırılması sadece göz boyamadır” denildi

"Çeşme'de acele kamulaştırma kararının kaldırılması sadece göz boyama"



BİRGÜN İZMİR

Tüm Türkiye’de tepki çeken Çeşme Projesi’ndeki acele kamulaştırmaların hepsi Cumhurbaşkanlığı kararı ile iptal edildi ama “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” kararının iptal edilmemesi endişeleri beraberinde getirdi.

Aralarında SOL Parti’nin de bulunduğu birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu, karar sonrası yazılı bir açıklama gerçekleştirdi.

Yapılan açıklama şu şekilde:

"Acele kamulaştırma kararının kaldırılması sadece göz boyamadır. ‘Çeşme Kültür Ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ projesi gündeme düştüğünden bu yana yaşanan süreçte, artık safların netleştirilmesi noktasındayız. Bölgedeki acele kamulaştırma kararının kaldırılmış olması ‘Koruma ve Gelişim Bölgesi’ talanını masum hale getirmez. İktidar ve talancıları sözde geri adım atılmış gibi, bir kandırmaca içerisindedir. Meselenin kamu yararı olmadığı gibi, kamu zararı yaratacağını hemen gören Çevre Örgütleri, Çevre Gönüllüleri, Kurum ve Meslek Odaları 21 ve 24 Şubat 2020 tarihlerinde projenin durdurulması için dava açtılar. Turizm Bakanı Ticaret Odası’nda, yalnızca çağrılı davetlilerin katılabildiği ve basına da kapalı olan bir toplantı düzenledi. Bu görüşme olurken Çeşme’de projenin yöre halkının ve temsilcilerinin görüşünün alınmadan hazırlanmasının yanlış olduğunu vurgulayan bir toplantı yapıldı. İzmir’de Ticaret Odası önünde ise Bakanın toplantısı protesto edildi ve bir basın açıklaması ile talan dile getirildi. Kent konseyleri, partiler, meslek odaları yazılı ya da sözlü açıklamalar yaptı, raporlar hazırladılar. Yerel yöneticileri bu tuzağa düşmemeleri için defalarca uyardılar. 2 aylık bu hızlı süreç pandemi krizi ile duraklamış gibi oldu. Pandemi bize ekolojik dengeleri bozduğumuzda, korunması gereken alanları yok ettiğimizde, doğayla barışık yaşamak yerine onu yenmeye çalışan girişimler peşinde koştuğumuzda başımıza neler gelebileceğine dair bir ders verdi. Ülkemizin her yöresinde büyük doğa yıkımları sonucu çıkarılan değerli madenlerin böyle bir ortamda nasıl anlamsızlaştığını; ormanlarımızın, meralarımızın, tarım alanlarımızın, hayvancılığın ne kadar değerli olduğunu bir kere daha gösterdi.

İKTİDAR DOĞAYI VE YAŞAM ALANLARIMIZI MAHVETMEYE DEVAM EDİYOR

Yeniden tazelenen süreç, pandemi günlerinde bile ‘iştahı kesilmeyen rant çevrelerinin’ gözlerinin ne kadar hırsla kaplı olduğunu göstermektedir. Herkesin can derdinde, geçim derdinde olduğu bu zor günlerde iktidar, yerel yönetimlerin de desteğini alarak doğayı ve yaşam alanlarımızı mahvetmeye devam etme pervasızlığında ısrar ediyor. Yerel Yöneticiler ‘ortada proje yok bakalım projelerini görelim’ söylemleriyle iktidarı, sermayeyi cesaretlendiriyor, ‘Marka İzmir’ hedeflerini parlatıyor. ‘Rant varsa bunu Çeşmeliler yemelidir’, ‘Yatırımcıya kırmızı halı sererim’ diyen Belediye Başkanı Çeşme’yi, Yarımada’yı yok etmenin önünü açıyor, buna destek veriyor. Önce belediye başkanlarına sesleniyoruz. Sizler ‘İzmir’i katılımcı bir yapı ile yöneteceğiniz’ sözünü vererek aday oldunuz. Ama süreç içinde sivil toplum kuruluşlarını ve halkı muhatap almadan, bilimsel verileri önemsemeden, kamu çıkarını gözetmeden ‘ben seçildim ben ne dersem onu yaparım’ noktasına geldiniz. Uzun bir zamandır, kamu yararına görüş ve önerilerin dikkate alınmadığı artık herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Bu anlamda bizler açık ve net olarak, şu, bu veya ama demeden yukarıda resmi adı olan bu rant projesine karşıyız."

Açıklamada imzası bulunan kurumlar: SOL Parti İzmir, TKP Çeşme, HDK, EGEÇEP, İZÇEP, İzmir Yaşam Alanları, FOÇEP, GÜLDER, Sokak Sanatçıları Derneği, FOÇAFORUM, Bornova Halk Formu, İzmir Kent Konseyleri Birliği, Buca, Karaburun, Konak, Foça, Ödemiş, Selçuk Kent Konseyleri, Urla Kent Konseyi Çevre Grubu