TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Çeşme Turizm Projesi ile ilgili çarpıcı rapor yayınlandı. Raporda, projenin bilimden uzaklığına değinilirken, “Rant odaklı bir anlayışın değil, bilimsel verileri odağına alan ortak akıl ağır basmalı” ifadelerine yer verildi.

Çeşme için tehlike çanları: Bu proje Yarımada’yı bitirecek!

AYCAN KARADAĞ

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Çeşme Turizm Projesi ile ilgili süreç devam ederken, projeyle ilgili tartışmalar da sürüyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu düzenlediği basın toplantısında Çeşme Turizm Projesi’ne ilişkin bir ön değerlendirme raporu açıkladı.

Raporun Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlara da ulaştırılacağını söyleyen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ile de toplantı yaparak raporu onlara da açıklayacağız ve aykırı görüşümüzü ileteceğiz. Bu projenin kamu yararı taşımadığını belirterek, bu konuda tavır almalarını talep edeceğiz. Çeşme Yarımadası’nın geleceğinin şekillenmesi yolunda ilgili mercilerce göz önünde bulundurularak ‘turizm’ adı altında geri dönüşü olmayan tahribatların önüne geçilmesine, doğal mirasımızın korunmasına, rant odaklı bir anlayışın değil, bilimsel verileri odağına alan ortak aklın ağır basmasına katkı sunmasını umut ediyoruz. Karara ilişkin açtığımız dava süreci devam ediyor. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ile de toplantı yaparak raporu onlara da açıklayacağız ve aykırı görüşümüzü ileteceğiz. Bu projenin kamu yararı taşımadığını belirterek, bu konuda tavır almalarını talep edeceğiz” diye konuştu.

YOKSULA YER YOK!

Raporda proje ile ilgili, “Çeşme Projesi özelinde yatırımı kimin yapacağı, hangi kaynakları kullanacağı, ne kadar kazanacağı ve toplumun bunun karşısında hangi bedeli ödeyeceği sorulmalıdır. Özel bir yatırımcı kendi sermaye birikimi için yatırımı gerçekleştirecektir. Yüzde 97’si kamu mülkiyetinde olan kaynaklar üzerinde, tahsis bedeli olarak devlete ödenen bedelin, altyapı olarak yatırımcıya geri döndüğü bir şekilde gerçekleşecektir. Toplum ise, yüzde 97’sinin kamunun elinde olduğu bir varlığı, doğal niteliği bakımından el değmemesi gereken bakir alanları, yeterince zengin olmadığı sürece adım atamayacağı bir bölgeyi kaybedecektir. Alaçatı, 2000 sonrası dönemde hızlıca gelişmiş ve demografik olarak dönüşmüştür. Bu dönüşümü tetikleyen ve hızlandıran unsurların ise bölgedeki çekimi artıracak kimi müdahaleler olduğu görülmektedir. Hekimoğlu ve Altınörs Çırak’ın çalışmasında 1999 yılında Alaçatı’nın güney bölgesinde kıyı kesiminde kamu-özel sektör ortaklığıyla yaşama geçirilmesi planlanan marina-kent projesi olan Alaçatı Port’un projelendirilmesiyle bölgeye çekimin hızla arttığı görülmektedir. Çeşme Projesi’nin hedef kitlesinin üst gelir grubu olduğu ve yüksek ekonomik getiriyi hedeflediği ifade edilmektedir. Hedeflediği nüfus ve rant itibariyle Çeşme’nin belirli bir ekonomik gruba hitap edeceği ve Alaçatı örneğinde de görüldüğü gibi bölgede alt gelir grubunun kendine yer bulamayacağı anlaşılmaktadır” diye belirtildi.

cesme-icin-tehlike-canlari-bu-proje-yarimada-yi-bitirecek-751413-1.
Melih Yalçın​

PROJE YARIMADA’NIN YÜZDE 55’İNİ KAPLIYOR

Proje alanının mevcut plan kararları, koruma statüsü ve genel özellikleri ilgili ise raporda, “İlan edilen İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi(ÇKTKGB) Yarımada’nın yaklaşık yüzde 55’ini kaplamaktadır. ÇKTKGB bölgesine dahil edilen kıyı uzunluğu yaklaşık 47 kilometredir.

Cumhurbaşkanlığı’nın 12 Şubat 2020 tarih ve 2103 sayılı İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin Sınırlarının Yeniden Belirlenmesi kararıyla bu sınırlar içerisinde yer alan alanların büyük bir kısmının ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’nda, bir kısmının da ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı'nda yer aldığı görülmektedir. ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’nda turizm yatırımlarına mevzuat gereği izin verilmemekte, bu bölgede yapılaşma kısıtlanmaktadır. ÇKTKGB içinde 2.157 ha Nitelikli Doğal Koruma Alanı, 1.432 ha Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı mevcuttur. Alandaki Doğal SİT Statü Değişiklikleri yukarıda da bahsedildiği üzere yakın zamanda gerçekleştirilmiş olup, odalarımız tarafından konuya ilişkin yürütülen hukuki süreç devam etmektedir” ifadelerine yer verildi. Ayrıca raporda, “Doğal sit alanlarının koruma ve kullanım koşullarını içeren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 16.10.2019 tarih ve 109 sayılı İlke Kararı kapsamında; Nitelikli Doğal Sit Alanları’nda otel, tesis, pansiyon vs. turizm kullanımlarına ve yapılaşmaya izin verilmemektedir. Bu nedenlerle dava konusu Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilanı kararı 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa, mevzuata ve kamu yararına aykırıdır” dendi.


YÖREDE KORUNMASI GEREKEN 19 ADET TÜR TESPİT EDİLDİ

Raporda, proje alanının orman alanları ve biyolojik çeşitlilik yönünden ise şu konulara vurgu yapıldı: “ÇKTKGB ilan edilen alanda tespit edilebilen tescilli orman alanları toplam olarak yaklaşık 42.230.000 m2 alanı kaplamaktadır. Bu orman alanlarına tescilli olmayan cebel nitelikli orman alanları ile özellikle uydu görüntülerinde ‘Ege Orman Vakfı’ arazisi olarak gösterilen ağaçlandırma alanları dâhil değildir. Bu alanların da toplamının 70,0 hektar olduğu hesaplanmıştır. Tescilli orman alanlarının, cebel nitelikli orman alanları ve ağaçlandırma alanlarının toplamı yaklaşık 4.293,0 hektar civarındadır. Böylece orman alanları tüm turizm bölgesi alanının yaklaşık üçte birini teşkil etmektedir. Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü teknik personelince Çeşme Yarımadası’nda yapılan çalışmalarda, yörede korunması gereken 19 adet tür tespit edilmiş olup bunlardan 6 adedinin ‘endemik’, 10 adedinin ‘nadir’, 3 adedinin ‘CITES’ (hassas acil korunması gereken tür), 1 adedinin de hem ‘nadir’ hem de ‘CİTES’ kapsamında olduğu tespit edilmiştir."