Çeşme’deki rant projesi iptal: "Kamu menfaatinin zaferi"
İzmir Tabip Odası, TMMOB İKK, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, ÇEŞÇEP ve davacı yurttaşlar, Çeşme Turizm Projesi'ne ilişkin gerçekleştirdiği basın açıklamasında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile Çeşme Turizm Projesi'nin ortadan kalktığını duyurdu.

Halil ERTUNÇ
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmak istenen İzmir’in ‘Kanal İstanbul’u olarak adlandırılan Çeşme Turizm Projesi'ne karşı mücadele kazanımla sonuçlandı.
İzmir Tabip Odası, Türk Mühendisleri ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İl Kordinasyon Kurulu, (İKK) İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, Çeşme Çevre Platformu (ÇEŞÇEP) ve davacı yurttaşlar, Çeşme Turizm Projesi'ne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Kamu menfaatinin zaferi” adıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile doğa talanının önünü açan Çeşme Turizm Projesi'nin ortadan kalktığı duyuruldu. İzmir Tabip Odası'nda gerçekleştirilen basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Resmi Gazete’de yayınlanan 12 Aralık 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 km kıyı alanını, deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 5 bin hektar orman alanını, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarını, nitelikli tarım alanları ile zeytinlikleri, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16 bin hektar (22.400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır.”
KAMUYA DEĞİL YATIRIMCIYA HİZMET
Proje ile birlikte bahse konu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edileceğini vurgulayan Yılmaz, “Bu alanın tümünde ve deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır" diye konuştu.
Alanda ayrıca doğal sit alanları, su koruma havzaları ve orman alanları bulunduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır” dedi.
Daha önce pek çok kurumun ve yurttaşların işleme karşı Danıştay 6. Dairesi nezdinde dava açtığını belirten Yılmaz, mahkemece gerekçesiz olarak davanın reddine karar verildiğini hatırlattı. Deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesinin hukuka aykırı bulunarak Danıştay 6. Dairesinin kararının bozulduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
“İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince Danıştay Dairesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararına karşı direnme hakkı bulunmamaktadır. Danıştay Dairesi, bozma kararı doğrultusunda karar vermek zorundadır. Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile Çeşme Turizm Bölgesi ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının kesin olarak iptal edilmiş olduğunu kamuoyuna müjdelemek isteriz.”
BAKANLIĞA ÇAĞRI
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na seslenen Sefa Yılmaz, "Kamuya ait devasa alanları kamunun elinden alıp imtiyazlı azınlığın kullanımına terk edecek bu işlemin iptal edilmiş olması ile kamusal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımıza ve tüm İzmirlilere armağan olsun. Buradan Bakanlığa ve idareye seslenmek isteriz. Çeşme yarımadasının son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının yarımadaya müdahaleyi engelleyen kararlarına uyun. Hiç değilse bu sefer imtiyazlı azınlığın değil kamunun menfaatine hareket edin" dedi.