Aydın Cezaevi’nde intihar ettiği ileri sürülen Ekinci’ye dair tanık ifadeleri ölümü şüpheli hâle getirdi. Gardiyanlar Ekinci’nin yanında ip olmadığını söylerken başka bir mahkûm ise işkence iddiasında bulundu.

Cezaevinde şüpheli ölüm
Fotoğraf: MA

Haber Merkezi

Aydın E Tipi Cezaevi'nde intihar ettiği ileri sürülen Yılmaz Ekinci'nin, gardiyanlar tarafından yaka paça müşahede odasına götürüldüğü ortaya çıktı. Ekinci'nin şiddet gördüğü tutuklu ifadelerinde yer alırken, ölümün yaşandığı koğuşu gören kamera görüntüleri aileye verilmedi.

MA'nın haberine göre, Bitlis’in Hizan ilçesinde geçen yıl Temmuz ayında “yaralama” suçundan tutuklanarak Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Yılmaz Ekinci’nin, 13 Ocak’ta intihar ettiği ileri sürüldü. Cezaevi yönetimi, 1 metre 70 santim boyundaki Ekinci’nin, kendisini tutulduğu koğuşun kapısının yerden 1 metre 48 santim yüksekliğindeki demire astığını öne sürdü. Cezaevi yönetimi, aileye ayrıca Ekinci'nin psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Ekinci ailesi ise cezaevinin iddialarını reddetti. Ekinci’nin cansız bedeninin çıkarıldığı müşahede odasının kapısını gören kamera görüntülerinin kendilerine verilmediğini söyleyen aile, iddiaları inandırıcı bulmadı.

SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI

Şüpheli ölümün ardından Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Ekinci'nin koğuşu olan C-6'daki 27 tutuklu ile müşahedede bulunan 9 tutuklu, bir sağlık memuru ve 2 müşahede gardiyanının ifadeleri alındı. Aydın E Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü de olaya dair vukuat raporu hazırladı. Raporda, Ekinci'nin bulunduğu koğuşta küfür edip bağırması üzerine götürüldüğü odada kendisini eşofman ipiyle astığı ileri sürüldü.

Ekinci'nin gardiyanlar tarafından darp edildiğini aktaran tutukluların ifadeleri ise, cezaevi yönetiminin olaya ilişkin tuttuğu vukuat raporuyla çelişiyor. Cezaevi tutanağındaki "Ekinci'nin masaları yıktıW, koğuşta huzursuzluk çıkardı" iddialarına tutuklu ifadelerinde rastlanmadı. İfadeler, cezaevi müdürünün Ekinci'nin ablası Filiz Ekinci'ye söylediği "psikolojisi bozuktu” iddiasını da yalanladı. İfade veren tutuklular, Ekinci'nin psikolojisinin yerinde olduğunu, düzenli spor yaptığını ve neşeli birisi olduğunu kaydetti.

Gardiyanların tuttuğu tutanakta ise, Ekinci'nin “agresif ve sinirli tavırlar sergilediği” iddia edildi. Bir gardiyan ifadesinde, “Biz ayakkabı bağcıklarını alıp görünür yerdeki kontrollerini yapmıştık. Herhangi bir ip yoktu” dedi. Bir başka gardiyan ise ifadesinde Ekinci'nin aramaya karşı direnip direnmediğine dair herhangi bir şey söylemedi. Gardiyan, Ekinci'ye karşı "zor kullanıldığını" itiraf etti.

YAŞANANLARI MEKTUPLA ANLATTI

Olaydan bir süre sonra Ekinci ile aynı cezaevinde kalan bir tutuklu, bildiklerine dair Ekinci’nin ablası Filiz Ekinci’ye mektup gönderdi. Tutuklunun mektubunda, Ekinci'nin görevli memurlar tarafından darp edilerek müşahedeye getirildiği belirtildi. Tutuklu, ''Kendisine 'Yılmaz nasılsın' dediğimde, 'Üzerime çok geliyorlar' dedi. Bunun akabinde önden ismini bilmediğim bir grup memur ve sonrasında Yılmaz’la beraber 5-6 memur 'sen dön kendini bozdurdun tekrar bozmamızı istiyorsun' dedikten sonra Yılmaz Ekinci’ye şiddet uygulamaya başladılar. İsimlerini bilmediğim memurların kısmen şiddet uyguladıklarını gördüm. Bana susmam için işaret eden memuru teşhis edebilirim” ifadelerini kullandı.

BOYNU KIRILDI, AĞZINDAN KAN GELDİ

Tutuklu mektubunda ayrıca, “Daha sonrasında Yılmaz Ekinci’yi itekleyerek koydular ve bu esnada Yılmaz’ın düşmüş olması gerekiyor ki boynu kırılmış ve ağzından kan gelmiş" dedi. Sonrasında görevli revircinin Ekinci’nin öldüğünü söylediğini belirten tutuklu, "Kurumda bulunan gardiyan ve görevli memurların hepsi olay yerine geldi. Yılmaz’ın olduğu yerde bir adet ip bulunduğu söylendi. Bu ipin daha önce oradan çıkan mahkuma ait olduğu söylendi. Olayı kimin gerçekleştirdiğini bildiğimden dolayı vicdan azabı çekmekteyim” diye konuştu.

GÖRÜNTÜLERDE EKSİKLİK VAR

Olaya dair savcılık tarafından aileye verilen görüntülerde ise, Ekinci'nin son derece sakin olduğu gözlemlenirken, gardiyanların agresif ve saldırgan tavırları dikkat çekti. Görüntülerde, gardiyanların Ekinci'ye bir anda müdahale ettiği ve kafasını bastırarak Ekinci'yi kameranın görüş açısının dışına çıkarttığı görüldü. Cezaevi idaresi tarafından hazırlanan vukuat raporunda yer alan ve Ekinci'nin yaşamını yitirdiği anlarda müşahede odasının önünde neler olup bittiğine dair görüntüler ise savcılık tarafından aileye verilmedi. Savcılık, raporda yer verilen anlara dair görüntülerin olmadığını iddia etti.

ABLA EKİNCİ: KARDEŞİMİ ÖLÜME GÖNDERDİLER

Kardeşinin ölümüne dair abla Filiz Ekinci, cezaevi müdürüyle görüşmelerinin ardından savcıyla görüştüklerini ve kendilerine “ayakkabı bağcığıyla intihar ettiğinin” söylendiğini paylaşarak, ''Öyle bir şey yok. Kardeşimin yüzünü gördüm. Öldükten sonra yüzünü gören tanıklar da var. Boynu kesik, ağzı ve burnunda kan vardı. Kardeşim iri yapılı, kilolu biriydi. Böyle biri hücrede kendisini asamaz. Böyle bir insanı bağcık nasıl kaldırabilir? Kendisini asan birinin boynunda neden kesik ve kan olsun. Kardeşime 2 gün boyunca işkence yaptırmışlar, bu bir gerçek. Müdür bana kardeşimin psikolojisinin bozuk olduğunu söylüyor. Madem psikolojisi bozuktu, neden onu yalnız ve çaresiz bıraktılar, ölüme ittiler? Neden bu kadar gardiyan kardeşime saldırıyor, bu soruların cevabını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Olayda ihmaller olduğunu öne süren Ekinci, "Olayın üzerine neden gidilmiyor? Kardeşimi ölüme gönderdiler. Görüntülerin tümünü istiyorum. Bütün her yere bakan kameralar var. Ama intihar ettiği söylenen yere dair tek bir görüntü yok. Bu bile bir şeylerin gizlendiğini gösteriyor. Bundan sonra asla susmayacağım, olayın peşini bırakmayacağım. Sorumluların hesap vermesini istiyorum." dedi.

NE İLK DARP NE İLK ÖLÜM

2022 yılının ilk 6 ayında da cezaevlerinde birçok şüpheli ölüm ve darp olayı yaşandı.

•Nisan ayında Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde hapis yatan Ferhan Yılmaz, kalp krizi geçirdiği iddiasıyla hastaneye kaldırıldı ve pazar günü hayatını kaybetti. Yılmaz’ın ölüm raporuna ‘salgın hastalık’ yazılması dikkat çekti.

•Mart ayında Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü Şervan Can Güder yaşamını yitirdi.

•Mayıs ayında ise Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Kültür ve Feyyaz Başak’ın da koğuş değişikliğine karşı çıktıkları için gardiyanlar tarafından darp edildikleri belirtildi.

•Haziran ayında da Diyarbakır 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde koğuş basan gardiyanlar, yasaklı madde bulunduğu gerekçesiyle adli tutukluları darp etti.

•Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şehmuz Emen, gardiyanlar tarafından işkence gördü, zeminine su dökülen hücreye çıplak bir şekilde konuldu. İşkence yapan gardiyanlar hakkında iki ayrı dava açıldı.