AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyuşturucu ticareti ve silahlı tehdit ile FETÖ'den ceza alan 2 tutukluyu “hastalık” gerekçesiyle affetti. Yüzlerce hasta tutuklu tahliye beklerken İHD, bu ayrımcı anlayışa son verilmesini istedi.

Cezaevlerinde ayrımcı af

Kayhan AYHAN

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Resmi Gazete'de yayımlanan kararla "uyuşturucu madde ticareti yapmak için uyuşturucu bulundurmak" ve "silahla tehdit" suçlarından toplam 24 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan 54 yaşındaki Hasan Şen'in cezasını affetti. Yine cezası affedilen başka bir mahkûm ise, "silahlı örgüte üye olma" suçundan 2018 yılında 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılan 45 yaşındaki Bilal Konakçı oldu. Cezaların affına, "sürekli hastalık ve sakatlık" gerekçe gösterildi.

MADIMAK FAİLİ AFFEDİLMİŞTİ

Erdoğan, bu yetkisini en son 2019 yılında adli suçlardan 3 tutuklu ve Madımak Katliamı faillerinden Ahmet Turan Kılıç için kullanmıştı. Ancak politik nedenlerle tutuklu bulunan ve cezaevinde yaşamlarını sürdüremeyecek halde olan tutuklular tahliye edilmiyor.

2018'den bu yana haklarında "cezaevinde kalabilir" raporu verilen en az 9 tutuklunun cansız bedeni cezaevinden çıktı. Birçok tutuklu da tahliye kararından çok kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Bu duruma karşı Diyarbakır, İzmir ve Van'da uzun bir süredir Adalet Nöbeti eylemleri gerçekleştiriliyor. Aileler, aralarında Mehmet Emin Özkan ve Aysel Tuğluk'un da olduğu 30'u aşkın tutuklunun acil tahliyesini istiyor.

1517 HASTA MAHPUS

BirGün'e konuşan İnsan Hakları Derneği Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Ercan Yılmaz, Türkiye’de hapishanelerde 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunduğunu belirterek, "Özellikle ağır hasta mahpusların içerisinde hapishanede tek başına yaşamını idame ettiremeyecek derecede kötü durumda olan mahpuslar bulunmaktadır. Ağır hasta olan mahpusların Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan taraflı ve bilimsel gerçeklikten uzak raporlar nedeniyle hapishanede geçirdikleri süreler uzamakta ve hastalıklarının ilerlemesi ile yaşam hakkı ihlaline varacak düzeyde durumlar ortaya çıkmaktadır. Sadece 2022 yılında aralarında hasta mahpusların da bulunduğu en az 54 mahpus hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. Bu ölümlerin her birinin önlenebilir vakalar olduğunu, gerek Adli Tıp Kurumu'nun gerekse Adalet Bakanlığı'nın insancıl hukuku referans alarak politikalar geliştirmesi halinde tüm bu ölümlerin önüne geçilebileceğini belirtmek isteriz" dedi.

AYRIM YAPILIYOR

Cumhurbaşkanı’nın af yetkisinin mahpuslar arasında ayrım yapılarak kullanıldığını kaydeden Yılmaz, "Zira son dönemde kamuoyunda sıklıkla gündem haline gelen Mehmet Emin Özkan ve Aysel Tuğluk, içinde bulundukları ağır sağlık sorunlarına rağmen Cumhurbaşkanı tarafından af yetkisinin kapsamında serbest bırakılmazken, bu mahpuslarla benzer sağlık sorunları yaşayan mahpuslar hakkında af yetkisinin kullanılmasının başta Anayasa’nın 10’uncu Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleme ve protokollere aykırı olduğunu ifade edebiliriz. İnsan hakları savunucuları olarak bir kez daha Türkiye hapishanelerinde hasta mahpusların uğramış olduğu başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarına erişim konusunda yasal düzenlemeler yapılmasını ve mahpuslar arasında uygulanan ayrımcı politikalara son verilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

***

YAŞLI TUTUKLULAR TAHLİYE BEKLİYOR

•Cezaevlerinde acil tahliye edilmesi gereken ağır hasta tutuklular listesinde yer alan 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan 2 Eylül'de elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı.

•Çocuğu Evrim Deniz’i Suruç Katliamı’nda yitiren ve diğer çocuğu Fuat (38) da 13 yıldır cezaevinde tutulan 70 yaşındaki Besra Erol, birçok hastalığına rağmen tahliye edilmiyor.

•Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutuklu 67 yaşındaki Bazo Yılmaz yaşamını yitirmişti.