Erkek şiddetine ve kadın cinayetlerine yönelik cezasızlık politikaları faillere cesaret veriyor. Av. Torun, “Bu failler hak ettikleri cezaları almadıkları sürece mutlaka ‘yarım bıraktıkları işi’ tamamlıyorlar. Devlet ise kadınların kazanımlarına göz dikiyor” dedi.

Cezasızlık failleri cesaretlendiriyor

YAREN ÇOLAK

Ülke genelinde erkekler kadınları katletmeye devam ederken iktidar eliyle tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması, failleri cesaretlendirmeye devam ediyor. Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açmaktan çekinmeyen iktidar temsilcileri, kadına yönelik şiddetle kararlı biçimde mücadele ettiklerini savunabiliyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadın cinayetlerinin geçen yıla oranla azaldığını iddia etti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise aynı gün “Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi de çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımla ve sıfır tolerans ilkesiyle yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

Ancak yalnızca son birkaç gün içinde kamuoyuna yansıyan haberler bile “Hangi ilke, hangi sıfır tolerans?” sorusunu beraberinde getiriyor. Son olarak Gülay Mübarek’i dört yıl boyunca tehdit eden, 8 yıl 3 ay hapis cezası almasına rağmen cezası onanmadığı için tutuklanmayan Erdoğan Küpeli isimli erkek, Tuğba Keleş’i katletti. Bursa’da bir kadını tabancayla vurarak öldüren uzman çavuşa verilen müebbet hapis cezası, tahrik indirimi ve ‘sanığın duruşmadaki iyi hali’ gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına indirildi. İstanbul’da ise Kenan D. isimli erkek, boşanma aşamasında olduğu kadının evinin bahçe duvarına aracıyla defalarca çarparak zarar verdi. Kenan D., daha bir gün önce çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

MÜCADELE EDEREK KAZANACAĞIZ

Cezasızlık ve kadın mücadelesinin önemi üzerine CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Tuba Torun ile konuştuk. Torun, “Kadınların hak aramasını engellemek, sesini kesmek istiyorlar. Fakat kadınlar bu politikaları tersine çevirmeyi başaracak” dedi. Kadın mücadelesinin hiçbir zaman geriye gitmediğine dikkat çeken Torun, “Her zaman kazanımlarımızla mücadelemizi ileri taşıdık. Biz mücadele ettikçe kazanacağız” ifadelerini kullandı.

cezasizlik-failleri-cesaretlendiriyor-788043-1.

cezasizlik-failleri-cesaretlendiriyor-788044-1.Cezasızlığın failleri cesaretlendirdiğine vurgu yapan Torun, “Bu şiddet vakalarının hepsinin altında erkeği cesaretlendiren bir devlet politikası var. Gülay Mübarek’i 4 yıl boyunca taciz eden Erdoğan Küpeli yeterli cezaları almadığı için bugün gidip başka bir kadını katledebiliyor.

Erdoğan Küpeli cezasızlığın ayyuka çıktığı bir örnek. Bu şahıs, Gülay Mübarek’e 4 yıl boyunca sistematik tacizde bulunup aslında aynı zamanda eziyet ettikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin de bağlayıcı şekilde emrettiği üzere kadına yönelik şiddet vakaları en üst sınırdan cezalandırılmalı. Ancak İstanbul Sözleşmesi uygulanmadı ve fail cesaret kazanmış oldu, gidip çok daha fazlasını yaptı. Bu failler yeterli cezalar almadıkları sürece mutlaka ‘yarım bıraktıkları işi’ tamamlıyorlar” dedi.

DEVLET ÖNLEMEKLE SORUMLU

Torun, siyasiler başta olmak üzere kitlelere hitap eden kişilerin söylemlerinin de failleri cesaretlendirdiğine dikkat çekti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadelerini örnek gösteren Torun, “Kadın ve erkek eşit olamaz’, ‘Anne olmayan kadın yarımdır’ gibi açıklamalar, eylem yapan feministler gözaltına alınırken şiddet faili erkeklerin hak ettiği cezayı almaması, davalarda ısrarla haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin uygulanması erkekleri cesaretlendiriyor” şeklinde konuştu.

“Bunların hepsi kadınların kazanılmış haklarına yapılan sistematik bir saldırıdır” diyen Torun, “Tüm bunların sonucunda geldiğimiz nokta daha çok kadına şiddet, daha canice cinayetler. Oysa devlet kadına yönelik şiddet vakalarını önlemek ve kadınları korumakla sorumludur. Eskiden koruma kararları altı ay süreyle verilirken bugün neredeyse bir ayı bile zor alıyor olmamız tesadüf değil” diyerek tepkisini dile getirdi.