KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi 6’sı tutuklu 20 avukatın yargılandığı davada mahkemenin verdiği cezalar tepki çekti. Mahkeme, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’ya “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla 11 yıl 3 ay, 18 sanık avukatı da 3 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezaları vermişti. Aralarında […]

ÇHD’li avukatlara verilen ‘savunmasız’ cezaya 39 barodan ortak tepki: Sözün bittiği yerdeyiz

KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi 6’sı tutuklu 20 avukatın yargılandığı davada mahkemenin verdiği cezalar tepki çekti.

Mahkeme, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’ya “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla 11 yıl 3 ay, 18 sanık avukatı da 3 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezaları vermişti. Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir ile Diyarbakır’ın da bulunduğu 39 ilin Baro Başkanı, karara ortak bir açıklama yayımlayarak tepki gösterdi. Baro Başkanları, “Bırakınız adil yargılanmayı, bu bir yargılama bile değildir” açıklamasında bulundu.

SAVUNMA İLKESİ YOK SAYILDI

“Polis fezlekeleri mahkeme kararı haline getirilerek, meslektaşlarımız hakkında mahkumiyet kararları verilmişti” denilen ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “ “Ceza Usul Kanununda yer alan, ceza yargılamalarında geçerli olan sözlü duruşma ve sözlü savunma yok sayılmıştır. Bağımsızmış, tarafsızmış gibi bile davranmayan, yargının görüntüsünü bile katlanılmaz kılan, adil yargılama bir yana, yargılama bile yapılmadan gerçekleştirilen bu hukuk katliamını görünür kılıyoruz. Tarihe geçsin: Bırakınız adil yargılanmayı, bu bir yargılama bile değildir.”

MAHKEME SÖZÜNÜ TUTMADI

BirGün’e konuşan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ile ÇHD’li Avukat Refik Atalay, cezalara tepki gösterdi.

Özkan Yücel

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, kararın hukuksuz olduğuna dikkat çekerek, “Sözün bittiği yerdeyiz” dedi. Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki yargı pratiği budur. Uzun zamandır işaret etmeye çalışıyorduk. Duruşmada avukat ve sanıklar, hukuka aykırı birçok şeyin altını çizdi. Toplanması gereken delillerden bahsettiler, sanıkların yalan beyanlarından bahsettiler. Dosyalarda bunların kıyaslanması gerektiğinden bahsettiler. Son duruşmada, Kozağaçlı duruşmadan atıldığında, dosyada bulunan sahte evraklardan, sahtecilik yapıldığından bahsetti. Bir mahkeme, dosyada bazı evrakların sahte olduğu iddiası varken, bu konuda herhangi bir araştırma yapmadan, bunu dile getiren sanığı ve müdafileri duruşmadan atarak hüküm kuruyorsa, ‘tuzun koktuğu yer burası’ demektir. Kendi verdikleri sözlere uymadılar. Bu dava, Türkiye’nin hukuk pratiği açısından büyük bir ayıptır.”

MESLEKİ DAYANIŞMA GÖSTERMELİYİZ

Refik Atalay

ÇHD’li Avukat Refik Atalay ise şunları dile getirdi: “Baştan aşağıya usulsüzlüklerle dolu bir yargılama süreci oldu. Arkadaşlarımıza çok ağır cezalar verildi. Bu dava, öncelikle avukatlık mesleğine yönelik bir saldırıdır. Buna karşı da mesleki dayanışmamızı göstermeliyiz. Ancak mücadelemizi büyüterek bu ve benzer hukuksuzluklara karşı direnebiliriz diye düşünüyorum.”