Yargıda liyakatin tamamen kaybolduğunu ve "partili hukukçular"ın görevlendirildiğini ifade eden CHP Grup Başkanvekili Özel, "İktidar partisine yakın aile ve çevrelerin işaret ettiği isimler hakimlik ve savcılık görevlerine getirilmekte, liyakat ilkesi yerine sadakat ilkesi konulmaktadır" dedi. CHP konuyla ilgili meclis araştırması açılmasını istedi

CHP'den 'kadrolu yargı' için araştırma talebi

BirGün Ankara
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yargıyı yürütme organının güdümünde gösteren kadrolaşma ve akraba kayırmacılığı iddialarının incelenmesi, bunun neden olacağı sorunların önüne geçilebilmesi ve mülakatlarda tarafsız bir yöntemin hayata geçirilebilmesi amacıyla meclis araştırması açılması talebinde bulundu.

TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinde özellikle hakimler ve savcıların "partili gibi" hareket ettiğini ifade eden CHP'li Özel, Anayasa’nın başlangıç metnindeki, “Kuvvetler ayrımının, devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu” vurgusunu anımsattı.

16 Nisan'daki Anayasa değişikliği sonrasında yasama ve yargı erklerinin yürütme organından talimat aldığı izlenimine neden olacak çok sayıda olay yaşandığını belirtilen önergede, "Anayasa’nın 138’inci maddesine aykırı biçimde mahkeme kararlarına uyulmamış, arkasından dolaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin bazı kararlarının ardından yürütme organı atması gereken adımları atmamış, bazı yargı kararları taban tabana zıt başka yargı kararlarıyla etkisiz hale getirilmeye çalışılmıştır” denildi.

LİYAKAT YERİNE SADAKAT
Bu durumun ülkenin çok daha zor bir süreçten geçmesine neden olacağı bildirilen önergede şu tespitlere yer verildi:
“Mahkemelerin bağımsızlığı Anayasa tarafından güvence altına alınmış olsa da yürütme organının telkinleriyle kararlar verilmekte, bu durum da yargıya olan güveni zedelemektedir. Yargı bağımsızlığı sağlanmadan, Türkiye’de hiç kimse kendisini güvende hissetmeyecektir. Hakimlik teminatı, saray rejiminin başındaki kişinin iki dudağı arasına sıkışmış, beğenilmeyen kararlara imza atan hakimler başka illere atanmakta, dosyadan el çektirilmekte ya da son anda heyetler değiştirilmektedir. Türkiye tarihinin en ağır yargı krizlerinden birinin içinden geçtiğimiz bu süreçte, yargının politize edilerek bir siyasi partinin güdümüne sokulma çabalarının merkezine, hakimlik ve savcılık mülakatları yerleştirilmiştir. Bu mülakatlarla, liyakatli ve başarılı gençlerimiz elenmekte, iktidar partisine yakın aile ve çevrelerin işaret ettiği isimler hakimlik ve savcılık görevlerine getirilmekte, liyakat ilkesi yerine sadakat ilkesi konulmaktadır."