CHP’nin 37. Olağan Kurultayı gerçekleşti.

9 seçimi kaybeden ve MYK’de yüzü aşkın genel başkan yardımcısı değiştiren Kemal Kılıçdaroğlu, 6. kez CHP Genel Başkanı seçildi.

Kurultay sonrası CHP’nin en önemli kurulu olan Parti Meclisi’nin 6 üyesi hariç tamamı, doğrudan Kılıçdaroğlu’nun seçtiği isimlerden oluştu.

CHP 37’nci Kurultayı’nı, “iktidara doğru” logosuyla takdim etti…

Ancak Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma, kurultayın fiziki ve psikolojik konumu, delegelerin içinde bulunduğu ruh hali, belediye başkanlarının delegeler üzerindeki baskısı, tüzüğe sahip çıkan onur üyelerinin tepkisi, “İktidar Kurultayı” sözünün yalnızca logo olarak kalmasına neden oldu!

Öncelikle belirtmeliyiz ki, kurultayda Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında saydığı 13 ilke de dahil olmak üzere, ülkenin esenliğe kavuşması için gerekli hiçbir karar alınmadı!

CHP’nin iktidar olma iddiası samimi ve kararlı bir şekilde ortaya konulmadı!

Hoş “dostlarımızla birlikte iktidar olacağız” dendi ama dostların kim olduğunu da açıklanmadı!

Oysa CHP, insana saygı duyan, emeğin en yüce değer olduğunu söyleyen bir kitle partisidir. CHP, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini kabul eden, antiemperyalist, tam bağımsızlıktan yana, hukukun üstünlüğüne inanmış, sosyal devleti kurmuş devrimci bir partidir. CHP, laik demokratik Cumhuriyetin kurucusudur! CHP, laikliği demokrasi, inanç ve ibadet özgürlüğünün güvencesi olarak görür. CHP, aynı haklara sahip eşit yurttaşın varlığıyla birlik ve beraberliğin sağlanacağına inanır. CHP, hak ve özgürlükler oldukça kendini ifade etmekten korkmayan toplumun yaratılabileceğini bilir! CHP, özgür bireyi, örgütlü toplumu hedefler. CHP, kurtuluş ve kuruluş misyonuna sahip, inandığı sosyal demokrasi ilkeleri uğruna mücadele eden, üreten ekonomiyi savunan ve adil paylaşımı gerçekleştirmek için kavga veren bir partidir.

CHP’nin kimliğinde biat yoktur.

Özünde CHP, ilke, üye ve örgütten oluşur! Yani CHP’de söz ve karar yetkisinin tabanda olduğu, politikaların üyeden PM’ye doğru oluşturulduğu ve genel başkanların bu politikaların sözcülüğünü yaptığı yüzyıllık bir partidir!.

Kısaca CHP tek adam partisi değildir.

Geleneksel iddiaları olan ve sol kurum kimliğiyle dünyada saygın hale gelen CHP’nin, işçi, işsiz, esnaf, köylü, emekli, memur, üreten, paylaşan yurttaşlardan başka dostları kim olabilir?!

Belli ki Kılıçdaroğlu’nun şimdiki dostları bunlar değil! Kılıçdaroğlu; kurultayda laiklikten hiç söz etmedi!

Ayasofya hikâyesinde Atatürk’ü lanetleyenlere tek kelime söylemedi!

Elinde kılıçla uydurma hurafeler anlatan sözde Diyanet İşleri Başkanı’na hiç değinmedi!

Halifelik hazırlığı yapanları, Türkiye’nin değerlerine küfredenleri, ülkenin kurucularına saldıranları, laik demokratik Cumhuriyeti yok etmek niyetinde olanları hatırlamadı bile!

Peki CHP’nin birlikte iktidara yürüyeceği dostları kim??

Mazisinde şeriat isteyen SP mi? Sermayeyi ihya eden, işsizliği artıran DEVA mı? Başta Suruç olmak üzere 7 Haziran - 1 Kasım 2015 arasında Merasim Sokak, Kızılay, Gar gibi katliamlara engel olmayan Gelecek Partisi mi? CHP ile ittifak yaparak oylarımızı kaybettik diyen İYİ Parti mi?

Kendi partisindeki yoldaşlarına dostum demeyen, CHP’ye emek vermiş, arkalarında iz bırakmış üyeleri dışlayan Kılıçdaroğlu, parti tabanına sormadan ittifak yapıyor!

Bugünkü siyaset yapma biçiminde ittifak zorunlu ancak yapılış şekli ve birleşenleri sorunlu!

Kılıçdaroğlu’nun, hiçbir sol partiyle ilişki kurmadan, demokratik STK’lerle kucaklaşmadan, tamamı sağcı olan partilerle ittifak yapması ise siyaset etiği ve CHP ilkelerine aykırıdır!

Dikkat edin; Atatürk’ün kurduğu partiye çağdaşlıktan yana olan yüzde 25 seçmen oy veriyor. Kılıçdaroğlu ne yapıyor?

Oy verenlerin yaşam biçimleriyle çatışan Türk/İslamcı birini Cumhurbaşkanı yapmak için bu gücü kullanıyor!

Üstelik dostlarım diyerek!

Zaten Kılıçdaroğlu’nun PM’yi günler öncesinde bu anlayışla oluşturacağını Muharrem Sarıkaya yazmıştı!

Siyasette ilkeleriniz varsa dik durursunuz. Çekinmeden kurduğunuz koalisyonun protokolünü halkla paylaşırsınız!

Millet İttifakı’nın amacı nedir? Sadece RTE’yi düşürmek midir? Yerine Türk/ İslam sentezci bir Cumhurbaşkanı seçmek midir? CHP bu iktidarın neresinde olacaktır?

Bilinmiyor! Soranlar için; böyle bir anlayışla oluşturulan bu yapıdaki PM’de bulunmak istemedim!