Hatay'da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Açıkel, “İktidarın yapamadığını vatandaşlar yaptı. Sivil bir seferberlik ruhuyla iktidarın yapamadıklarını yapıyorlar” dedi.

CHP'li Açıkel: İktidarın yapamadığını vatandaş yaptı

Hüseyin ŞİMŞEK

Samandağ, Defne, Kırıkhan, İskenderun, Antakya ve Arsuz ilçelerinde yardım çalışmalarına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, yaşananları BirGün’e anlattı. İktidarın bugüne kadarki en kötü sınavını verdiğini kaydeden Açıkel, “İktidarın yapamadığını vatandaşlar yaptı. Sivil bir seferberlik ruhuyla iktidarın ve ekiplerinin yapamadıklarını yapıyorlar” dedi.

Pazartesi gününden bu yana deprem bölgesinde çalışmalara katılan CHP’li Açıkel, AKP’nin deprem sınavında büyük bir başarısızlık sergilediğini söyledi. Açıkel, “Yardım çalışmalarının ilk saatlerinde çok büyük bir dağınıklık, beceriksizlik ve kaotik görüntü vardı. İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD, kendi inşa ettikleri devlet hastaneleri çöken ve milyarlarca dolarlık araştırma hastanelerinin yanına sahra hastanesi açmak zorunda kalan bir Sağlık Bakanlığı var. Tüm elektrik ve doğalgaz altyapısı kopmuş bir Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı var. Depremzedelere gıda ulaştıramayan bir Tarım ve Orman Bakanlığı var. Tüm bunlar karmaşa içerisinde çalıştı. İki bakanlık arasında bile eş güdüm yoktu. Bu dağınıklık ve eşgüdümsüzlük büyük bir yetersizliği ve yıllar boyunca kurumları yıpratmanın bütün acı sonuçlarını bir anda ortaya çıkardı” diye konuştu.

BÜYÜK BİR İNSANLIK DRAMI

Vatandaşların büyük sorunlar altında ezildiğini bildiren Açıkel, şunları anlattı:

“Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük barınma, beslenme, ısınma, iletişim ve ulaşım krizi yaşanıyor. Saray iktidarının vatandaş değil rant odaklı kent politikaları enkaz altında kaldı. Sadece Hatay’da yarım milyona yakın vatandaşımız barınma sorunu yaşıyor. Diğer illeri de düşündüğümüzde bir milyona yakın yurttaşımız girilemeyecek durumda olan ya da çökmüş olan evlerinin bulunduğu bir ortamda maalesef bu kara kışı geçirmek zorunda kalacak. Tüm bunlar yetmezmiş gibi iktidar, bu durumun büyüklüğünü gizlemek için elinden gelen bilindik söylem ve icraatlara sığınma ihtiyacı hissediyor hatta iletişim akışını engelleyici uygulamalara başvurmaktan dahi çekinmiyor. On binlerce yurttaşımız, harabe haldeki yıkıntılar arasında kurtarılmayı bekliyor. Aileler çaresizlik içerisinde feryat etmekte. Hükümet zihniyeti ise kendi ürettiği yoz sistemin yıkıntıları arasında kaldı. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları hiçbir şekilde bu kadar kötü bir sınavla karşı karşıya kalmamıştır. İktidarın yapamadığını ise vatandaşlar yapmıştır. Sivil bir seferberlik ruhuyla iktidarın ve ekiplerinin yapamadıklarını yapıyorlar. Depremin yaralarını bir nebze sarabilmek için fedakârca yardıma koşan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Biz de belediyelerimizle birlikte elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Yine de endişeliyiz. Altyapıdaki yetersizlikler, özellikle tuvalet ve hijyen eksikliği, ısıtıcı ve ısınmadaki yetersizlikler, haberleşme ve ulaşım konusundaki kopukluklar yüzünden bu deprem, büyük bir insanlık dramına dönüşmektedir."