CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş'in iki fabrikada aldığı grev kararlarını ‘millî güvenliği bozucu nitelikte’ olduğu gerekçesiyle yasaklamasına tepki gösterdi. Ağbaba; “AKP iktidarı döneminde yasaklanan grev sayısı 19’u bulmuş oldu. AKP iktidarında, bugüne kadar yaklaşık iki yüz bine yakın işçinin grev hakkı gasp edilmiş oldu. AKP demek grev düşmanlığı demektir” dedi.

CHP’li Ağbaba’dan, Erdoğan’ın grev yasağına tepki: AKP demek grev düşmanlığı demektir
Fotoğraf: ANKA

Cumhurbaşkanı imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlanan, Belçika firması Bekaert Çelik’in Kocaeli’ndeki iki iş yerinde başlayacak grevleri ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle yasaklanması kararına CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba tepki gösterdi. Ağbaba, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş üyesi işçilerin grevinin yasaklanmasına ilişkin AKP döneminde yasaklanan 19 grevi hatırlatarak, “AKP demek grev düşmanlığı demektir” dedi.

Erdoğan’ın imzaladığı kararda grevlere ilişkin her ne kadar 60 gün erteleme ifadesi geçse de bu sürenin bitiminde greve çıkılmayacağını söyleyen Ağbaba, “Bu yasaklamalar ile birlikte AKP iktidarı döneminde yasaklanan grev sayısı 19’u bulmuş oldu. AKP iktidarında bugüne kadar yaklaşık iki yüz bine yakın işçinin grev hakkı gasp edilmiş oldu. AKP demek grev düşmanlığı demektir” dedi.

Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Vedat Bilgin’in, sendikal özgürlükler konusundaki sözlerinin arkasında durup duramayacağını sorgulayan Ağbaba, şu ifadeleri kullandı:

“Artık alışılagelmiş bir biçimde her grev yasağının sebebi ise ‘milli güvenliği bozucu nitelik’ olarak gösterildi. Sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı anayasal bir haktır. Bu hakkın milli güvenliği bozucu nitelik olarak göstermek, işçilerin anayasal haklarına el koymak demektir. Milli güvenliği tehdit eden işçiler değil, ülkeyi ucuz işgücü pazarına dönüştürenlerdir! Sayın Çalışma Bakanı her defasında sendikal hak ve özgürlüklerden bahsetmekte, sendikalaşmanın düşük olmasından dem vurmaktadır.

“SAYIN BAKAN’IN SÖZLERİNİN HİÇBİR KIYMETİNİN OLMADIĞI BU İKİ GREV YASAĞI İLE TESCİLLENMİŞ OLDU”

Sayın Bakan daha geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda sendika hakkından, toplu pazarlık hakkından bahsetmiş, bu hakkın daha ileriye taşınması gerektiğini vurgulamıştı. Lakin gelinen noktada Sayın Bakan’ın sözlerinin hiçbir kıymetinin olmadığı bu iki grev yasağı ile tescillenmiş oldu.

Ülkede sendikalaşmanın işçiler açısından ne yazık ki iki sonucu oluyor; işçiler ya topluca işten ayılıyor ya da yasal hakları olan grevler, yasaklanıyor. Sayın Bakan’a söylediği sözlerinin arkasında durmaya, işçilerin sendika ve grev hakkına sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

(ANKA)