CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, AKP'nin Suriye ile 11 yıl aradan sonra yaptığı temasa ilişkin, "Bir Putin’e gidiyorlar, bir Putin'in Dışişleri Bakanı’na gidiyorlar, utanmadan Esad'la barışmaya çalışıyorlar. Emevi Camii'nin önünde namaz kılacaklardı, anlaşılıyor ki Esad'ın önünde diz çökecekler” dedi.

CHP'li Ağbaba: Emevi Camii önünde namaz kılacaklardı, anlaşılıyor ki Esad'ın önünde diz çökecekler!
Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye, Suriye ve Rusya arasında yapılan üçlü görüşmelere ilişkin "Bir Putin’e gidiyorlar, bir Putin'in Dışişleri Bakanı’na gidiyorlar, utanmadan Esad'la barışmaya çalışıyorlar. Emevi Camii'nin önünde namaz kılacaklardı, anlaşılıyor ki Esad'ın önünde diz çökecekler” dedi.

Ağbaba, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu personelinin sorunları ve Meclis Danışmanları ile dış politikadaki gelişmelere ilişkin TBMM'de açıklamalarda bulundu.

AKP'nin her gün yeni bir açıklamayla EYT düzenlemesini ötelediğini belirten Ağbaba, "Martta maaş bağlamayı düşünüyorlar. Yazıktır, günahtır, insanlar sizin sözlerinize güvenerek hayal kurdular, bu hayalleri yok etmeyin" dedi.Ağbaba, EYT’ye ilişkin şunları söyledi:

“Bu ara anketler geldikçe her gün yeni müjdeler açıklanmaya devam ediliyor. Açıklanan müjdelerden biri de EYT. EYT, beylerin, hanımefendilerin keyfiyle gelmedi, bir ikram değil. EYT dernekleri onlarca miting yaparak gündeme getirdiler. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, onun Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yıllardan beri EYT meselesinin çözümü için uğraşıyor. Şimdi, uğraşıyoruz; ne oldu? Baktılar ki gidiyor iş, hemen hızlıca "Kasım ayında EYT çıkacak" dendi, bütçede söylendi, "Aralıkta çıkıyor" dendi, "Ocakta çıkıyor" dendi, ortada hâlâ bir şey yok.”

"SGK ÇALIŞANLARININ HAKLARI VERİLMELİ"

SGK’nin devlet memurları içerisinde en az maaş verilen kurumlardan biri olduğunu belirten Ağbaba, “Sosyal Güvenlik Kurumu, ortalama yıllık 350 ile 400 bin kişiyi emekli etmesine sahip. Bu yıl 2 milyonun üzerinde insan emekli olacak, bu yükü SGK personelinin bu yapısıyla kaldırması mümkün değil. Ayrıca, buradan söyleyelim, belki duyarsınız, 666 KHK'yle gasp edilen hakları var. SGK çalışanlarının, bunların da mutlaka ikramiye, ek ödenek haklarının da verilmesini bekliyoruz. Ayrıca, yine, sözleşmelilerle ilgili nutuklar atıldı, ortada yine bir şey yok” diye konuştu.

TBMM danışmanlarına, kıdem tazminatı, işsizlik maaşı ve iş güvencesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Ağbaba, “Maalesef Meclis danışmanlarıyla ilgili de bir adım atılabilmiş değil. Sizin yanınızda mesai harcayan, sizinle beraber emek harcayan insanların hiçbir hakkı yok ve maalesef iş güvenceleri yok, kıdem tazminatı yok, mutlaka Meclisin kendi personeline sahip çıkması gerekiyor” diye belirtti.

TÜRKİYE-SURİYE NORMALLEŞME SÜRECİ

Ağbaba, konuşmasında AKP iktidarını Suriye politikası üzerinden de eleştirerek şunları söyledi:

“2010'da Suriye'de başlayan bir karışıklık. Daha önce beraber tatillere, beraber denize girilen dostum Esad, ardından katil Esed oldu arkadaşlar. Şimdi, tekrar Rusya'nın ev sahipliğinde Esad'la buluşmak için mesajlar gönderiliyor, Esad'la buluşmak için âdeta yalvarılıyor, araya sokmadıkları kimse kalmadı. Bir Putin’e gidiyorlar, bir Putin'in Dışişleri Bakanı’na gidiyorlar, utanmadan Esad'la barışmaya çalışıyorlar. Emevi Camii'nin önünde namaz kılacaklardı, anlaşılıyor ki Esad'ın önünde diz çökecekler”

Ağbaba, kendisinin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yönelik 2016 yılında söylediği “Katil Esad, dostum Esad olursa şaşırmayız” sözleri anımsatarak “bu ülkeye yazık oluyor” dedi.

Türkiye ve Suriye’nin ‘barışma sürecini’ uygun bulan Ağbaba, son olarak şunları söyledi:

“Ama bu küsmenizin bedeli Türkiye'ye ağıra mal oldu. Bu çocuklarımızın, ülkemizin yüzyıllık geleceğini karartınız. O benzine ateşle giderek, orada Orta Doğu'nun lideri hayalini kurarak izlediğiniz yanlış politikalarla bu ülkeyi Suriyeli mülteci kampına çevirdiniz. Bugün yüzyıl boyunca hem paramız gitti hem de ülkemiz artık eskisi gibi olmayacak ve maalesef bu durumla baş etmeye çalışacağız. Ülkeyi âdeta Avrupa'nın mülteci kampına çevirmiş durumdasınız. Bunu da niçin yaptınız? Avrupa'dan aldığınız 3-5 kuruş para için ve Avrupa bizim insan haklarımıza, yolsuzluğumuza, hırsızlığımıza müdahale etmesin diye yaptınız ama maalesef kararan bu ülkenin geleceği oldu.”