CHP’li Alban: İktidar koronadan istifade yağma hazırlığı yapıyor
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Muğla’da ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ ilan edilen bazı bölgelerin de bulunduğu yerlerde jeotermal kaynak arama faaliyetlerinin gerçekleştirileceğini bildirerek, “Birileri salgını fırsat bilerek doğayı yağmaya ve talana kalkışıyor” dedi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Muğla-Fethiye’de, doğal sit alanlarının da içinde bulunduğu alanda yapılmak istenen jeotermal enerji sondajına karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada, 2.182,5 hektarlık yüzölçümüne sahip alanda ‘Sondaj Yöntemi İle Jeotermal Kaynaklar Arama Faaliyeti’ adı altında ihale gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. Jeotermal kaynak arama faaliyetinin gerçekleştirileceği alanın sınırları içinde ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ ilan edilmiş ‘Ölüdeniz Lagünü Arkeolojik Sit ve Doğal Sit Alanı’nın da bulunduğu kaydedildi.
‘AKP iktidarı iş başına geldiğinden beri talan ve yağma politikası, ne virüs dinliyor, ne salgın hastalık dinliyor. Milletin canıyla uğraştığı, kendini, ailesini ve çevresinin sağlığını düşünerek eve kapandığı şu günlerde, birileri belli ki bunu fırsat bilerek doğayı yağmaya ve talana kalkışıyor’ İfadelerine yer verilen açıklamada, “Fethiyemizin ve Muğlamızın doğasının yağmalanmasına, talanına hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz” denildi.
Alban tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde:
"Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca; Fethiye İlçemiz, Kayaköy Mahallesi ve Ölüdeniz Mahallesi sınırlarında bulunan 2.182,5 hektarlık yüzölçümündeki alan sondaj Yöntemi İle Jeotermal Kaynaklar Arama Faaliyeti adı altında ihale ile edilmiştir.
İhale sonucu Abdulvahap Çelik isimli yatırımcıya izin ve ruhsatlar ilgili bakanlıkça verilmiştir. Yatırımcının söz konusu faaliyete başlamak amacı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na vermiş olduğu Proje Tanıtım Dosyası, ilgili bakanlıkça uygun görülerek ÇED Yapım Süreci 30.03.2020 tarihinde başlatılmıştır.
Jeotermal kaynak arama faaliyetinin gerçekleştirileceği 2.182,5 hektar yüzölçümündeki alan içerisinde, her biri en az 10.000 m2 lik yüzölçümlü sahayı kaplayan 6 adet sondaj kuyusu noktası belirlenmiştir.
Bu noktalardan 2 tanesi Ölüdeniz Lagünü Arkeolojik Sit ve Doğal Sit alanı (Kesin Korunacak Hassas Alan) içerisindedir.
*1 tanesi Kayaköy Mahallesi Soğuksu Plajı Mevkiinde Doğal Sit Alanı içerisinde,
*1 tanesi Delikliburun-Gemiler Plajında Arkeolojik Sit ve Doğal Sit Alanı içerisinde,
*2 tanesi Darboğaz Plajı kuzeyindeki Oyukbaşı Tepesi Mevkiinde Doğal Sit Alanı içerisinde bulunmaktadır.
Bu bölgelerin hepsi tespit ve tescil edilmiş hassas ekosistemlerdir. İçlerinde barındırdıkları nadir ve nesli tehlike altındaki türler ve yaşam alanlarından dolayı, buralarda hiçbir şekilde bu tür enerji kaynak tespit çalışmaları yapılamaz.
Çünkü jeotermal enerjiye bağlı olarak salınan atıklardaki tehlikeli kimyasallar, temiz yeraltı sularının kirlenmesi gibi birçok telafisi mümkün olmayan çevresel etkiler ortaya çıkacaktır. Toprağımız, derelerimiz, yer altı sularımız ve denizlerimiz büyük bir tehdit altında kalacak ve kirlenecektir.
Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. AKP iktidarının iş başına geldiğinden beri talan ve yağma politikası, ne virüs dinliyor, ne salgın hastalık dinliyor. Milletin canıyla uğraştığı, kendini, ailesini ve çevresinin sağlığını düşünerek eve kapandığı şu günlerde, birileri belli ki bunu fırsat bilerek doğayı yağmaya ve talana kalkışıyor.
Yalnız şu bilinmelidir ki, biz bedenlerimizi gönüllü olarak eve kapattık, karantinaya aldık. Beynimizi ve yüreğimizi karantinaya almadık. Hiç kimse bizden yağma ve talanı görmemezlikten gelmemizi beklemesin. Ayrıca biz sesimizi de karantinaya almadık. Bu nedenle bu yağma ve talan hazırlığına sessiz kalmamız hiç beklemesin.
Sondaj çalışması yapılmak istenen alanların hepsi Kesin Korunacak Hassas Alan ve Doğal Sit statüsündedir ve bu alanlarda; Jeotermal Kaynak Arama Amaçlı Sondaj Çalışmalarının yapılamayacağı açıkça ortadadır.
Buradan bir kez daha AKP iktidarına sesleniyoruz: Vatandaş maske bulamazken, esnafı dükkanı kapalı eli kolu bağlı pandemisürecinin sonunu beklerken, sanayici iflas etmiş kara kara düşünürken doğayı talan ve yağma etmeye çalışanların önünü açacak düzenlemelere girmeyin.
Doğa tahribatının nelere mal olduğunu bu koronavirüs sürecinde görmüş olduk. Doğayı yok ederek sağlanacak enerji, hiçbir şekilde karlı olamaz. Uzun vadede zararı çok daha büyük olacaktır.
Biz çevreye duyarlı yurttaşlarımızla beraber, başta Ölüdeniz ve çevresi olmak üzere Fethiyemizin ve Muğlamızın doğasının yağmalanmasına, talanına hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Her türlü hukuki ve yasal düzeyde mücadelemizi yapacağız. Fırsatçılara ve doğa katillerine geçit vermeyeceğiz."