Google Play Store
App Store

TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili açıklamada bulundu. Bakan, halkın geleceğinin rant uğruna sermayeye peşkeş çekildiğini kaydederek, "Sermayenin canlı cansız doğa üzerindeki zapturaptını bertaraf edebiliriz" dedi.

CHP'li Bakan'dan Dünya Çevre Günü mesajı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan,5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamasında, “19 yılın sonunda baktığımızda yüzümüze çarpan; rant uğruna sermayeye peşkeş çekilen geleceğimizin hunharca yağmalandığıdır" ifadelerini kullanan Bakan, "Sermayenin canlı cansız doğa üzerindeki zapturaptını bertaraf edebiliriz. Aldığımız nefesi ferah, içtiğimiz suyu temiz, ektiğimiz toprağı bereketli kılabiliriz” dedi.

Kamu gücüyle 5 şirkete dağıtılanın sadece kamu kaynakları olmadığını söyleyen Bakan, "Bugün ranta, talana ve yağmaya karşı; zeytinin, ardıcın, orkinosun, incirin, denizin, ormanın, suyun, havanın, börtünün böceğin, toprağın çığlığını yükseltmek gelecek mücadelesidir" diye konuştu.

CHP’li Murat Bakan’ın açıklamasını tamamı şu şekilde:

“Gezi’den Cerattepe’ye, Kazdağları’ndan İkizdere’ye, Salda’danMunzur’a, Marmara’dan Aliağa’ya, Kuzey Ormanları’ndan Efemçukuru’na, Hasankeyf’tenFırtıman’a uzanan itiraz, basit bir muhalif tavır değildir. Çünkü çevre mücadelesi, yaşam mücadelesidir.

Düşünün; Moğol istilasını bile atlatan Hasankeyf, AKP’den kendini kurtaramamış!On iki bin yıllık Dipsiz Göl define bulma umuduyla makineleriyle kazılmış, kuruyuncataşıma suyla doldurulmaya çalışılmış! Çıplak ayakla dahi basılmasın denen Salda’yaiş makineleriyle ve hafriyat kamyonlarıyla girilmiş! Kuzey Ormanları’nda 13 milyon ağaç katledilmiş!

Bugün ranta, talana ve yağmaya karşı; zeytinin, ardıcın, orkinosun, incirin, denizin, ormanın, suyun, havanın, börtünün böceğin, toprağın çığlığını yükseltmek gelecek mücadelesidir. Kamu gücüyle 5 şirkete dağıtılan sadece kamu kaynakları değildir; aldığımız nefese, içtiğimiz suya, ektiğimiz toprağa, yediğimiz ürüne kadar bu ülkenin tüm kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesidir.

'RANT UĞRUNA SERMAYEYE PEŞKEŞ ÇEKİLEN GELECEĞİMİZİN HUNHARCA YAĞMALANDI'

Bu bir yönetim anlayışıdır. Aynı zamanda bu ülkeye, bu vatanın topraklarına, bu milletin geleceğine hangi bakış açısıyla baktığınla ilgilidir. Yani tercihtir. Devlet yönetimini şirket yönetimi olarak benimseyen zihniyet; her yere gözlerinde dolar işaretiyle bakar. Nitekim 19 yılın sonunda baktığımızda yüzümüze çarpan; rant uğruna sermayeye peşkeş çekilen geleceğimizin hunharca yağmalandığıdır.

Buna mecbur değiliz. Bunu değiştirebiliriz. Sermayenin canlı cansız doğa üzerindeki zapturaptını bertaraf edebiliriz.

Aldığımız nefesi ferah, içtiğimiz suyu temiz, ektiğimiz toprağı bereketli kılabiliriz. Totaliter AKP rejimine karşı; demokrasiyi, özgürlüğü ve adaleti sağlayabiliriz. Bıraktığı enkazı hep birlikte kaldırabilir; zeytinlerin, ardıçların, orkinosların, toprağın özgürlüğünü sağlayıp üretip hakça bölüşüp adilce yaşayacağımız geleceği inşa edebiliriz.”